Bu hafta röportaj konuğum Türkiye’nin en güzel seslerinden biri sevgili Gülçin Ergül ile söyleşimiz sizlerle... Röportajıma ilk olarak son single çalışman ‘’Hoş Geldin’’ isimli şarkın ile başlamak istiyorum. Tam bir yaz şarkısı olmasına rağmen neden yazın son aylarında çıkardın?
Gülçin Ergül: Aslında daha erken çıkarmak istemiştik fakat BenimleSöyle çekimleri nedeniyle zamanım olmadı klibe hazırlanmaya. Daha sonra da ekibimle beraber başka meşguliyetlerimiz festivaller vs devreye girdi. Geciktik açıkçası. Haklısınız.
Şarkının sözü ve müziği sana düzenlemesi ise İskender Paydaş a ait. Bu şarkının oluşumunu bizlere anlatır mısın?
Gülçin Ergül:
2016’da yapmaya başlamıştım post chorus diye adlandırdığımız nakarat sonrası bölümü sonradan son anda ekledik. Bir Tanecik Aşkım’a yakın bir şarkı bu. Aşk şarkılarını seviyorum sevgiyi çoğaltan paylaşan şarkılar yapmayı seviyorum.
Şarkı yazmaya kaç yaşında başladın? Nasıl oldu tam olarak? İlk yazdığın şarkı ne? Albümüne koydun mu?
Gülçin Ergül: ilk ciddi şarkım Yastıklara Sarılıp Yatar Mıydın. 2009’da yaptım. Öncesinde ise orta okul zamanlarından beri şarkı sözü yazıyorum fakat beste yapmaya Yastıklara Sarılıp Yatar Mıydın ile başladım. Beste konusunda daha başarılıyım bence Türkçe söz yazmak sınırlar içinde mayın tarlasında yürümek gibi.
Kedin ‘’Dudi’’ için bile şarkı yazdın. Nasıl oldu bu? Sevdiğin insanlar için de sözler yazar mısın?
Gülçin Ergül: Elbette yazarım küçükken piyano ile bir şarkı yapmıştım ablama. Şimdi hatırlamıyorum. Fakat her misafir geldiğinde bir istek yaparlardı bu şarkıyı.
Bir Arabesk albüm yaptın ve ortalık karıştı. Genelde çok beğenildi. Hiç eleştirildin mi bu albümde?
Gülçin Ergül: Arabesk benim kendi tarzım değil. Bu proje albümün konsepti bir sentez. Soul, R&B, Funk söyleyen bir vokal olarak arabesk söylemem herkesi şaşırttı. Ben de kendimi şaşırttım. Çünkü başka bir tarzı kendi tarzımla birleştirmek için oldukça çalıştım. Bu durumu benden beklemedikleri için bu sentezin bana uygun olmadığını düşünenler de oldu. Sen jazz söylemelisin diyen çok kişi oluyor. Fakat beğenenler de çoğunlukta.
Sen ne söylesen dinleriz diyenler çok. Bu da beni mutlu ediyor elbette. Çünkü ne tarz söylersem söyleyeyim, tarzımla kendimi yansıtıyorum.
Bu proje albümü nasıl gelişti? Senin gibi pop müzik şarkıcısından beklenmeyen ters köşe oldu?
Gülçin Ergül: Elimde acı biberle şirkette kebap yiyordum şaka yaptım ciddiyete bindi. Her şey o acı biberin suçu.
Magazinden ve polemikten uzaksın. Aslında bu imkanlara sahipsin. Her sanatçı gibi reklamını yapıp daha popüler olabilirsin. Ki sesin gerçekten çok iyi, çoğu şarkıcıya da meydan okursun. Hiç çevrenden böyle bişey yapman için yorum aldın mı?
Gülçin Ergül: Evet çevrem beni sürekli magazinden uzak olduğum için eleştiriyor magazinde olmam gerektiğini söylüyorlar fakat benim kişiliğim polemikten uzak yaşamayı seviyor. İşimle gündemde olmak benim için en doğrusu diye düşünüyorum. Fakat haklısınız işimle de olsa daha çok magazinde yer alabilirim.
Biliyorum Hepsi grubundan bahsedilmesini sevmiyorsun. Sen gruptan ayrıldıktan sonra onlar bir kaç işler yaptı ama eskisi gibi tutulmadı. Sen ise tek başına yoluna devam etmek istedin yani kendi işinin patronu oldun. Peki mutlu musun? İstediğin konumda olduğunu düşünüyor musun?
Gülçin Ergül: Hak ettiğim yerde olmadığım konusunda çok yorum alıyorum bunu sizler de yorumlarda görüyorsunuz. Sanırım ben de daha çok tıklanma hakettiğimi düşünüyorum. Çok izlenmek için her yeri estetikli, herkese laf atan, detone olan bir şarkıcı olmam gerekiyormuş gibi bir şey galiba.
Sana şarkıları yazdıran yaşadığın aşklar mıydı?
Gülçin Ergül: Ben bir akrep kadınıyım. Duygusalım. Şimdiki duygu durumum yazdığım şarkılar olmadığında da duygu havuzundan yazıyorum.
Aşk hayatın nasıl gidiyor? En uzun ilişkin ne kadar sürdü? Aşkta zor kadınım dermisin?
Gülçin Ergül: Aşk hayatım iyi gidiyor. En uzun 2,5 sene. Ben uyumu yakaladığımız sürece kolay biriyim. Hümanist, olgunlukla yaklaşan biri olduğum için, huzursuzluk pek vermediğimi düşünüyor ve umuyorum.
Dışardan o kadar samimi ve egosuz görünüyorsun ki seni Taksim Sıraselviler caddesin den Cihangir e giderken gördüm. Yüzün tebessüm saçıyordu. İnsanın selam verip sohbet edesi geliyor. Böyle hayranların yolunu kestiğinde napıyorsun?
Gülçin Ergül: Teşekkür ederim . Bunu duymak beni sevindirdi. Evet Elbette muhabbet ederim fakat bazen ben de ne diyeceğimi bilemiyorum. Çünkü karşımdaki kişiler beni tanıyor ama ben onları tanımıyorum. Onlar bana aşina ama ben onlar hakkında bir fikre sahip değilim. Bu durumda çekingen ve müteşekkir hissedebiliyorum. Bazen ise 40 yıldır tanıyormuşum gibi bir elektrik de olabiliyor.
Egolu musun peki?
Gülçin Ergül: Ben egolu olmadığımı çok duyuyorum. Kendim de egoist bir insan olmak istemezdim açıkçası. Egoist insanları kimse sevmez ve biz de sevmediğimiz özellikleri kendimizde törpülemeliyiz. Herkesin egosu vardır fakat onu devre dışı bırakabilmek bizim ne kadar olgun olduğumuzu gösterir diye düşünüyorum.
Türkiye’de en beğendiğin kadın ve erkek sanatçı kim?
Gülçin Ergül: En beğendiğim kadın muzisyen Şebnem Ferah. En beğendiğim erkek Muzisyen ise şu son dönemde Buray.
Bu keyifli röportaj için Teşekkür ederim.