Aslı merhaba, 2023 yılına yeni girdik, şu an 2022’de Avrupa Müzik’ten yayımladığın “Unutursun” u ve “Unutursun Remix” i dinliyoruz, hem bunlardan hem projelerden bahsedelim mi?
Merhaba, Unutursun’un sözleri Mustafa Genç’e müziği bana ait. Düzenlemesini Tansel Doğanay, remix düzenlemesini Aytekin Kurt yaptı. Dinleyenlerimin özlediği türde bir çalışma oldu, eskilere götürüyor insanı. Birçok farklı türde eser yapan bizleri bile… 2022’de yine çok keyifli, sürpriz bir proje yaptık Çevre Bakanlığı ile. Yayınlandığı zaman çokça konuşacağız yol arkadaşlarımızı.
Nasıl bir şey, yeni bir eser mi, biraz bahsedelim mi?
Benim şimdiye kadar az insan tarafından öne çıkarılmış bir yönüm. Romantik prenses olarak tanınıyorum daha çok. Halbuki hem elektronik müziği hem türküleri, halk ezgilerini çok seviyorum. Müthiş keyifli ve ilginç bir proje yaptık. Herkese iyi geleceğini umuyorum.
Senin yorumculuğun ayrı, besteciliğin ayrı. Gençlerden de sık sık duyuyoruz şarkılarını. “Bana yeni bir şarkı yap” diye gelenler oluyor mu?
Çoğunlukla yıllardır gönül bağı kurdukları şarkıları çalıp söylüyorlar. Onların yeri kalplerimizde ayrı. Yılların anıları var. Hem de geçmişteki hislere, çocukluk ve gençliğe, masumiyete, umuda özlem var çoğunda. “Bebekken veya çocukken binlerce kez dinledim” diyen gençler var. Kimisi sevdiklerini kaybetmiş, kimisi o günlerdeki mutluluğunu.. Kimisi hayallerine kavuşmuş. Zaman makinesi gibi o şarkılar. Bugün burada yepyeni şarkılar ve yeni projeler için de çok istekliyim, her zaman yazıyorum, çok güzel şarkılar yapmaya devam ediyorum ve kapım genç sanatçılara da hep açık. Bununla birlikte şu dönem sanırım şimdiye dek geçtiğimiz yolları, yılları gözden geçirip, onlardan öğrenerek ilerlemeye hazırlanıyor toplumlar. Zamanın ruhu bunu söylüyor. Bazen olmuş olanı idrak edip, kabule geçip varlığımızı, seçimlerimizi anlayıp onore etmek bizi şifalandırıyor. O zaman ilerlemeye hazır oluyoruz. Dünya’nın geçtiği süreç de böyle. Geçmişi anlamak için bazı şeyler yüzeye çıkıyor. Bazen hoş görünmeseler de orada dersler var.
Sen her ay bir parça yayınlamıyorsun. Titiz olduğunu biliyoruz. Müzik sektöründe pazarlama çok öne çıkmaya başladı gibi duruyor, sence sektörde rekabet var mı? Senin için rekabet mi, işbirliği mi?
Bir Aslı Güngör daha yok. Ben tekim. Bir Ajda Pekkan, bir Nilüfer daha yok, olamaz da… Hepimiz biricikiz. Bunu sadece sanatçılar için söylemiyorum. Bu dünyaya hepimiz kendi yetenek ve güzelliklerimizi getirdik. Her birimiz eşsiziz. Bizler özgün ve kalbimize sadık oldukça yaşam da bize hediyelerini verir. Özgünlük özgürlükten geçer. Rekabet ise kendimizi başkalarının oyununa, kurallarına hapsetmek gibi bir şey benim gözümde. Hayatta herkes kendi doğrusunu yaşar. Doğru bildiğini yapar. Herkesin yaşam ve iş temposu da her dönem farklıdır. Kimse kimseden üstün değil. Herkes hayatta ve işinde birbirinden farklı konularda öne çıkmış olabilir. Bu yüzden kıyaslamalar yapmak, rekabet etmek enerji kaybından başka bir şey değil. Neyi önemsiyorsak ona yatırım yapıyoruz aslında. İçime sinen ve kalbimi ısıtan şeyleri seçiyorum hep. Bana uymayan bir şey mutluluk getirmez ki.
Hayatta en çok önemsediğin ne?
Öncelikle hayattayken iyi olmak ve çevreme iyi gelmek. Ailem, çocuklarım, dostlarım iyi olsun… Şu anın hakkını vermek bu yüzden çok önemli. Doğaya çok saygı duyuyorum, bu hep böyleydi. Hayvan dostlarım için elimden gelenleri yapıyorum. Müzik zaten daima benimle. Yazıyorum, söylüyorum. Şarkılarımı ve mesajımı hayattayken ve buradan gittikten sonra yaymaya devam edeceğim. Dünya’yı bulduğumdan daha iyi bırakmak için buradayım.
Ana mesajın ne?
Sevin. Bu hayat bunun için. Sevgi en büyük şifa. Kendinizi de affedin. Bu, olanı olduğu gibi kabul etmekten geçiyor. Bu hayatın hakkını vermek için önünüze bakın, sevmek ve sevilmek için yollar bulun. Buradaki zamanın değerini bilin.
sana romantik diyorlar. bunun için yorumun ne?
Ben kalbimle yaşamayı öğrenmeye hayatımı verdim diyebilirim. Hala öğreniyorum. Bu, hayattaki çeşitli durumları ve olumsuzlukları bilmemek değil. Tam tersi. Ben olan bitene üzülmek yerine sebep sonuç ilişkilerini anlamayı seçtim. Üzüntünün yerine çözümleri koyabiliriz. Sonuçta her şey enerji. Einstein, Tesla… Evrensel yasaları biliyorlardı. Ben enerji ile uğraşıyorum. İnsan ruhu, kalp, beyin arasında bilimin bile artık keşfedip ortaya koymaya başladığı ölçümler ve gerçekler var. İnsan DNA’sı muhteşem. Bunları araştıranlara romantik denmiyor fakat bizi tüm bunları aramaya ve bulmaya iten şey yine kendi içimizdeki yaratıcı güç. Onunla olan bütünlüğümüz. Bu arayışın, bilincin, tüm varoluşun kaynağı ise sevgi. Yaratıcı ne kadar romantikse ben de o kadar romantiğim. Duygularımız önemli, bize yolu gösteriyorlar. Drama yerine mutluluğu ve erdemleri de görebiliriz. Hayattaki ilkem erdemlerle yaşamak. Ruhun yolu budur. Bilincin evriminin birer parçasıyız. Erdemlerle, saygı, sevgi, iyilikle yaşayalım, romantik densin hiç fark etmez. Kırılgan değilim. Her şeyin ve herkesin özünü görüyorum. Öfke ve kibir güç değildir, gerçek güç kalpten gelir.
Çok teşekkürler. 14 Şubat’ta İzmir’de konserin var değil mi?
Evet, İzmir’de söyleyeceğiz şarkılarımızı. İple çekiyorum bu buluşmayı. Herkese sevgiler, selamlar, konserlerde de buluşmak dileğiyle…