Bu intiharın bir sistem cinayeti olduğunu vurgulayan Yedekci, “Gencecik bir fidanımızı, işsizlik nedeniyle girdiği bunalım sonucu kaybettik. Evinden “iş bulmaya gidiyorum” diyerek çıkan Merve ne yazık ki hayatına son verdi. Gençler, ülkemizin geleceği ve en kıymetlileridir. Onları hayatlarını sonlandırmaya iten gerçek iktidarın yürüttüğü yanlış politikalardır. Merve kardeşimiz bir sistem cinayetine kurban gitmiştir” dedi.
46 atanamayan öğretmen hayatını sonlandırdı
Aydın’da yaşayan 25 yaşındaki Merve Çavdar’ın, 2014 yılında Sosyal Bilimler Öğretmeni olarak mezun olduktan sonra işsiz kalarak bunalıma girdiği belirtilen Merve Çavdar’ın intiharı üzerine konuşan Yedekci, “Merve kardeşimiz bir sistem cinayetine kurban gitmiştir. Daha önce 45 öğretmenimiz daha atanamadığı için intihar ederek hayatını sonlandırdı. 46 gencecik fidanın hayatını sonlandırmasına sebep olan genç işsizlik giderek artmaktadır. Eski Milli Eğitim Bakanı atanamayan öğretmenlerin intiharları üzerine ‘Gösterişçi intihar eylemi diye bir sendromdan bahsediliyor’ demişti. Bu söz, mevcut iktidarın atanamadığı için hayatına son veren öğretmenlerimize bakış açısını temsil etmektedir. Genç işsizliğin ve öğretmenlerin atanamama çilesinin önlenmesi ve sorunun çözülmesi için gerekli çalışmalar yürütülmemektedir. Derhal istihdam çalışmaları hızlandırılmalı ve ortaya bir eylem planı konmalıdır. Gençlerimiz geleceklerine korkuyla bakmaktadır. İktidarın görevi, ülkemizin geleceği gençlerimize huzur ve refah içerisinde yaşayacakları bir gelecek sunmaktadır” dedi.
Atanamayan öğretmenler bir memleket meselesidir
Atanamayan öğretmenler hakkında önemli veriler açıklayan Yedekci, “Hem öğretmenler hem de öğrenciler için atanamayan öğretmenler sorunu bir memleket meselesi haline gelmiştir. Eğitim Fakültelerinde okuyan öğrenciler dahil edildiğinde 653 bin 599 öğretmen atanmayı beklemektedir. Uzmanlar tarafından açıklanan verilere göre 2022 yılında atanamayan öğretmenlerin sayısı 1 milyonu aşacaktır. Eğitim fakültesi sayımız son 15 yılda 63’ten 92’ye, öğrenci sayısı ise yaklaşık olarak 14 binden 228 bine çıkmıştır. Eğitim fakültelerinin ve öğrenim görecek öğrencilerin sayısı ihtiyaca yönelik belirlenmelidir. Anayasanın eşitlik ilkesi çiğnenmekte, sözleşmeli öğretmenler ötekileştirilmektedir. Sözleşmeli öğretmenlerin özlük haklarının farklı olmayacağı iddia edilmiştir ancak birçok haklarının eksik olduğu belirlenmiştir. Bu durum meslek grubu içerisinde bir tutarsızlık yaratmaktadır. Öğretmenlerin hakları eşitlenmeli, sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalı, tüm öğretmenler kadroya geçirilmeli ve maaşlar iyileştirilmelidir. ” dedi.