24-27 Kasım’da Antalya’da 20. kez gerçekleşecek Growtech’i her yıl olduğu gibi bu yıl da destekleyen ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin tarım sektörü ve ATSO'ya dair açıklamalarda bulundu.
Antalya için en önemli sektör olan Tarım sektörü pandemi sürecini nasıl geçirdi?
Antalya, pandemi döneminde ekonomik anlamda Türkiye genelinde en ağır hasar alan il oldu. Kent ekonomisinin lokomotifi olan turizm sektöründe yaşanan %80 düzeyindeki daralma ile birlikte Antalya ekonomisi %15 düzeyinde küçüldü. Özellikle hizmet ağırlıklı işletmeler aylarca kapalı kaldılar. 2020 genelinde kabaca 20 milyar dolar düzeyinde gelir kaybı ile karşı karşıya kaldık. Ancak tarım sektörümüz bu süreçte de fedakârca çalışmaya ve üretmeye devam etti. Bilindiği üzere Antalya, ülkemizin tarımsal üretim merkezlerinden birisi konumundadır, tarımsal üretim değerinde Antalya Türkiye’nin birinci ilidir. Antalya örtüaltı tarımda 300 bin dekara yaklaşan sera alanı ile Türkiye’de ilk sıradadır ve örtüaltı üretimin yaklaşık yarısı ilimizde yapılmaktadır. Antalya’nın üreticisi, pandemi sürecinde de üzerindeki sorumluluğun gereğini fazlasıyla yapmıştır. Bu zor dönemde sektörümüz iç piyasanın yanı sıra yurt dışı taleplere de karşılık verebilmiştir. 2020 yaş meyve sebze ihracatımız bir önceki yıla göre %20,3 artarak yarım milyar dolar düzeyine çıkmıştır. Tarım sektörümüzde ihracat ve yatırım artışının halen de devam ettiğini görüyoruz.
Diğer taraftan sektördeki üretici yapısında büyükler lehine değişimin pandemi sürecinde de devam ettiğini görüyoruz. Trende baktığımızda veriler tarımda büyük şirketlerin geliştiğini, üretici sayısının ise azaldığını söylüyor. 2012 yılda 50 bin SGK’lı çiftçimiz vardı, bugün sayı 30 bindir, sadece son bir yılda %10 azalma yaşanmıştır
ATSO olarak dijitalleşmeye ve inovasyona bakış açınızdan bahseder misiniz? Akıllı tarım uygulamaları Antalya’da yeterince uygulanıyor mu? Tarımda sürdürülebilirlik noktasında gelecek planlarınız nelerdir?
Dünya her alanda hızlı bir değişim ve dönüşüm içerisinde. Ticaret sektöründen, üretim, pazarlama süreçlerine, tüketicilerin satın alma tercihlerine, hayatı yaşama biçimimize kadar her konu bu değişim ve dönüşümden payına düşeni alıyor. Kendisini yenilemeyenin, değişime ayak uyduramayanın hayatta kalamayacağı bir ekonomik düzendeyiz. Biz de ATSO olarak ilimizin, üyelerimizin ve hatta Odamızın kurumsal yapısının bu değişim ve dönüşüm sürecinin gerekliliklerin yerine getirebilmesi için yoğun bir çalışma temposu içerisindeyiz.
ATSO olarak bu bilinçle 2016 yılını “inovasyon yılı” ilan ettik. İş planlarımızı, etkinliklerimizi inovasyon yılı teması ile şekillendirdik. Akabinde Antalya 4.0 başlığı ile kentimizin tüm paydaşlarının katkılarıyla tarım 4.0, turizm 4.0, sanayi 4.0, ticaret 4.0 ve kent 4.0 alt başlıklarında tüm sektörleri yaşanan trendlere göre geleceğe hazırlayan, yol haritası sunan bir vizyon belgesi oluşturduk. Tarım 4.0 ana başlığı altında tarımsal örgütlenmeden dijitalleşmeye, akıllı tarım uygulamalarına kadar çok sayıda alanda yapılması gerekenler ortaya kondu ve biz de bu vizyon doğrultusunda çalışmaya başladık, çok sayıda etkinlikle toplumsal farkındalığı artırmaya çalıştık. 2021-2024 Stratejik Planımızın temasını ise “değişimi iş birliği ağları ile yönetmek” olarak belirledik. Bu plandaki ana unsurlardan birisini de sürdürülebilir çevre olarak belirledik ve çalışmalarımızı bu tema doğrultusunda planladık.
Tarım 4.0 çalışmalarımız ile tarım ve gıda sektöründeki önemli paydaşların akıllı tarımı Antalya özelinde yenilikçi ve başarılı projelerle hayata geçirmeleri için yol haritası sunmayı hedefliyoruz. Çünkü biliyoruz ki; Antalya’nın tarım ve gıda sistemlerinin karşı karşıya olduğu ve gelecekte yüzleşeceği zorluklara karşı çözüm yolu ‘Akıllı Tarım’ uygulamalarından geçmektedir. Bu bilinçle Vodafone ortaklığı ile dijital tarım uygulamalarının kullanıldığı örnek sera uygulamalarını hayata geçirdik. Bu proje başlangıç adımlarından birisi olmuştur, alınması gereken çok mesafe olduğunu biliyoruz. Sektördeki önemli aktörlerin koyacağı katkılarla inovasyon odaklı sektör gelişme stratejisini hazırlama, stratejinin uygulamasını izleme ve değerlendirmesi için kamu, üniversite, özel sektör ve üretici örgütlerinin birlikte çalışacağı ‘Tarımsal Açık İnovasyon Platformu’ oluşturmak gerektiğini dile getiriyoruz. Bu platformun oluşturacağı sinerji ile zirai ilaç kullanımından, verime, kalitenin iyileşmesi ve tüketici sağlığı için risk oluşturmayacak üretim için hastalık ve zararlılara karşı fiziksel ve biyolojik mücadele yöntemlerine kadar tüm konuların ele alınmasını, aksiyon planlarının oluşturulmasını ve hayata geçirilmesini istiyoruz.
Tarımsal üretim ile ilgili verilen teşvikler, tarımsal ürünlerin ticareti noktasında sizce yeterli mi? Bu teşviklerin tarımsal üretim planlaması noktasında katkılarını nasıl değerlendirirsiniz?
Tarım sektöründe planlama ve örgütlenme gerekliliğini ATSO olarak on yıllardır dile getiriyoruz. Tarımla ilgili düzenlediğimiz her toplantıda bu konuları mutlaka konuşuyoruz. Teşvik ve destekler belirlenirken öncelikle sektörün fotoğrafını doğru çekmek akabinde de veriye dayalı, katma değer ve verimlilik odaklı aksiyonlar almak gerekiyor. Bu konuyu bir örnekle açayım. Bugün bizim tarımsal üreticimize verilen desteklerden birisi dekar başınadır. Bilindiği üzere Antalya’da tarımsal üretimin büyük çoğunluğu seralarda yapılmaktadır. Her bir sera adeta bir fabrika gibi üretmektedir. Takdir edersiniz ki dekar başına verilen destekler küçük ölçekli bir sera üreticisi için anlamlı olmaktan uzaktır. Üretici tipi ayrımı doğru yapılarak dekara bağlı olmayan gelir desteği çok daha faydalı olacaktır. Son dönemde Antalya’da küresel ve pandemi etkilerinin yanı sıra teşviklerin de desteği ile bir tarımsal yatırım patlaması yaşanmıştır. Yatırım teşvik belgelerinde tarım yatırımlarının payı %49’a çıkmıştır. Bu güçlü ivmenin doğru ürün planlaması ve sürdürülebilir bir bakış açısı ile desteklenmesi son derece önemlidir.
Antalya'da seracılık sektörü çok iyi bir yere geldi. Yurtdışında da üretim konusunda ciddi başarılara imza atıyorlar. ATSO 'da geçtiğimiz günlerde Türkmenistan yetkililerine Antalya seracılık sektörü tanıtıldı. ATSO olarak önümüzdeki aylarda bunun gibi güzel iş birliği örnekleri görecek miyiz?
ATSO olarak ana çalışma alanlarımızdan birisi güçlü olduğumuz, fark yarattığımız sektörlerdeki üreticilerimizi uluslararası pazarlara açmaktır. Bu hedef doğrultusunda özellikle URGE projelerimizle çok sayıda üyemizi uluslararası pazarlara açtık, ihracat yapan üyelerimizi de yeni pazarlarla buluşturduk. Geldiğimiz noktada Antalyalı üreticiler Güney Amerika’dan Uzak Doğu’ya dünyanın dört bir yanına ürün gönderir, proje yapar hale gelmişlerdir. URGE projeleri kapsamındaki temaslarımızdan birisi de Türkmenistan’a olmuştu. İş adamlarımız önemli iş birliklerine imza attılar ve Türkmenistan’a kurulacak önemli miktarda sera işi aldılar. Antalya’mızın gücünü ortaya koyan ve ülkemize döviz kazandıracak bu tür güzel haberleri duymak bizim de motivasyonumuzu artırıyor. Pandemi sürecinde uluslararası alandaki faaliyetlerimiz sanal ortamda yürütülmeye başlandı. Ancak kurulan iş birlikleri hız kesmeden devam etti. Önümüzdeki süreçte de üyelerimizi yeni pazarlara açan çalışmalarımız artarak devam edecektir.
Fuarlar, ticaretin ana damarlarından biri. Antalya’da bu anlamda bir çok fuarların yapıldığı bir şehir haline geldi. Fuarların yapılan şehre kattığı değer ve yarattığı ekonomi ise kuşkusuz çok önemli. Aralıksız uzun yıllardır yapılan, en büyük tarım fuarlarından biri olan Growtech'in en değerli destekçilerinden birisi olarak; Growtech Tarım Fuarı ile ilgili görüşlerinizi öğrenmek isteriz.
Antalya’mız Türkiye’nin turizm ve tarımsal üretim başkentidir. Bu nitelendirmeyi tabi ki verilere dayalı olarak söylüyoruz; Antalya, Türkiye turizminin üçte birini, örtüaltı tarımın ise yarısını temsil eden bir destinasyondur. 6 milyon tonun üzerindeki yaş meyve ve sebze üretimi ile lider konumdadır. Growtech Tarım Fuarı hem fuar turizmi potansiyelimize yaptığı katkı hem de tarımsal sektörü için yarattığı sinerji nedeniyle Antalya’ya yakışan bir etkinliktir. Growtech ile ATSO olarak da son derece faydalı bir işbirliği içerisindeyiz. Fuar kapsamında düzenlediğimiz ATSO Growtech Tarım İnovasyon Yarışması ile her yıl sektörde fark yaratan projeleri ödüllendiriyoruz. Tarımsal üretimin, tarım teknolojilerinin, tarımsal inovasyonun, dijital tarım ve akıllı tarım kavramlarının böylesine güçlü bir organizasyon kapsamında sektörün tüm paydaşları tarafından ele alınması ve sinerji üretmesi hem ülke tarımına hem de Antalya’ya değer katmaktadır. Bu vesileyle Growtech Fuarı organizasyonuna katkı veren tüm kişi ve kurumlara teşekkürlerimi sunuyorum.