Berna Ergin kariyerindeki değişiklik ile ilgili şunları kaydetti: “ Basın sektöründe çok yalnız kaldım. Ben 15 yaşlarında bu işe girdim ve elimden tutan kimse olmadı. Ben her şeyi kendi çabamla yaptım. O dönemki ajanslara, televizyon kanallarına gittim. 15 yaşımdan 17 yaşıma kadar, bu sektör için tırmaladım. Çünkün kendi yeteneğimi çocukken farkettim. Daha okuma-yazma bilmiyordum ama evde haber spikerlerinin taklidini yapıyordum. Kameraları çok severdim, bütün düğünlerde kameraların önünde hep ben olurdum. Çok sevdiğimi fark edince iki yılım bu sektör için çabalamakla geçti. 1995’li yıllara gelindiğinde sektör de çok hareketlendi. O dönemde yeni kanallar ve radyolar kuruldu. Benim şansım da tam bu döneme denk gelmek oldu. İşimi de çok sevdiğim için hiç çalışıyormuşum gibi gelmiyordu. Sabaha kadar kanalda kalıp çalışırdım, böylelikle sektörün her alanında kendimi geliştirdim, yönetici pozisyonunda da çalıştım. İzmir’den sonra İstanbul’a geçtim. ATV, Star TV gibi kurumlarda dışarıda ve iç yapımlarda çalıştım. Türkiye’nin her yerinde sunuculuk yaptım. Çok keyifli zamanlar geçirdim ve kendimle gurur duydum. Sonra bir gün kendi kendime dedim ki ben de gençlerin önünü açmalıyım, bu alanda çalışmak isteyenlere yol göstereceğim. Bu amaçlar doğrultusunda cast ajansına yöneldim. Çünkü insanlar doğru yerde, doğru zamanda olup; doğru menajerle çalıştığında bu işler mümkün. Ne mutlu bize ki çocukların, gençlerin ilk projelerinde yer almanın gururunu yaşıyoruz. Ben her zaman şunu söylüyorum; evet İstanbul bu sektör için çok önemli, sektörün kalbi orada atıyor. Ama şuan İzmir de o yolda ilerliyor, plato olmaya hazır. Bu sebeple sektörde çalışmak isteyen herkes önce İzmir’de gerekli eğitimi almalı, bir kaç projede yer alarak pişmeli”
OYUNCULUK BİR BÜTÜNDÜR
Cast ajansları ve çalışma prensipleri ile ilgili bilgi veren Berna Ergin, “Cast oyuncu demek biz de oyuncu ajansıyız. Bizim gibi profesyonel ajanslara her zaman ihtiyaç var. Ama genel olarak model olarak adlandırıyoruz çünkü bizim işlerimiz komplike işler. Biz ajansa kayıt yaptırmak isteyenlere başvuru formu veriyoruz. Bu formda her şey yazıyor, kendi isteğiniz doğrultusunda hosteslik, modellik, oyunculuk gibi alan seçiyorsunuz. Eskiden modellik, mankenlik çok önemliydi tabi ki hala çok önemli bir noktada. Fakat artık teknolojinin gelişmesiyle birlikte hareketli çekimler de sosyal medya açısından önemli oldu. Artık bir model sadece fotoğraf çekimini yapabilmekle kalmamalı, aynı zamanda video çekimlerinde de performans gösterebilmelidir. Bunu başarabilmek için de duruş, zerafet, diksiyon gibi temel eğitimleri almalıdır. Çünkü oyunculuk bir bütündür. Böyle bir yola cast ajanslarıyla başlamak da bu açıdan önemli. Biz ihtiyaç duyabileceği her türlü eğitimleri alanında uzman kişiler tarafından veriyoruz. Ve bize her gün tonlarca proje geliyor, bunların arasında mutlaka onlara göre olan kendilerini gösterebilecekleri bir proje çıkacaktır. Ayrıca oyuncumuzun ahlaki ve hukuki tüm haklarını da koruyoruz. Sektöre kazandırdığımız oyuncularımızın da arkasını kollamaya devam ediyoruz. Ege kasabalarında, kentlerinde, şehirlerinde çekilen neredeyse tüm projelere oyuncu gönderdik. Son olarak 7. Koğuştaki Mucize, Mucize Aşk 2 filmlerine çocuk oyuncular gönderdik. Şu anda da çekimleri Dikili’de devam eden bir televizyon dizisi için çalışıyoruz” diye konuştu.
MÜCADELEYE DEVAM EDENLER KAZANIR
Medya sektörünün zor koşullarına rağmen bu alanda ilerlemek isteyen gençlerin mücadeleden özellikle vazgeçmemeleri gerektiğini vurgulayan Ergin, “Şuan inflozerlar, youtuberlar, vlogger ve bloggerlar da çok önemli bir noktada, ben destekliyorum. Çünkü herkes ajansa gidip kayıt yaptırmayabilir. Ya da onun yeteneği saklıdır, kimse onu keşfetmemiştir. Ama sosyal medya aracılığıyla kendini ve yeteneğini gösterebiliyor ve hızlıca yükselebiliyorlar. Akıllılar ve zekiler internetin gücünü kullanıyorlar. Bence yeteneği olan herkes bunu elinden geldiğince herkese duyurmalı. Dediğim gibi teknolojiyi bilmek ve kullanabilmek gerçekten çok önemli. Örneğin bana bu hafta Halkla İlişkiler ve Reklamcılık mezunu üç kişi başvurmuş. Özgeçmişlerine bakıldığında hemen hemen üçü de aynı noktada. Ama içlerinden birisi özgeçmişini son teknolojiyi kullanarak hazırlamış. Benim çok dikkatimi çekti. O programı araştırmış, öğrenmiş ve kullanmış. Kendi mesleğini yapabildiğini göstermiş. Ben bu sektörde yer almak isteyen gençlere öncelikle çok kitap okumalarını öneriyorum. Kitap, gazete, dergi ne varsa olabildiğince okusunlar, gündemden kesinlikle uzak kalmasınlar. Spor, kültür-sanat, sosyal yaşam gibi hayatın her alanında kendilerini geliştirsinler. Çünkü sahip olacakları her yetenek her özellik onları diğerlerinden ayıracak ve ön plana çıkaracaktır. Son olarak da istedikleri yolda mücadele etmeyi kesmesinler. Hepimiz yoruluyoruz, yılıyoruz ama her zaman mücadeleye devam edenler kazanıyor” ifadelerini kullandı.