Avrupa Parlamentosu (AP), atık sevkiyatları için Avrupa Birliği (AB) prosedürlerini ve kontrol önlemlerini revize edecek yeni bir yasaya ilişkin alt komisyon raporunu kabul etti. Parlamento, bu aşamadan sonra AB ülkeleriyle müzakereler yapacak ve raporda ülkelerin taleplerine göre bazı düzenlemeler yapıldıktan sonra süreç Komisyon’a sevk edilecek.
Avrupa Parlamentosu Çevre Komitesi (ENVI), 1 Aralık 2022’de plastik atık ihracatının düzenlenmesi ve AB içi plastik atık sevkiyatının daha güçlü korunması lehinde oy kullanmıştı. Bugün AP Genel Kurulu’nda oylanan rapor ile, AB’nin tehlikeli olmayan atıkları geri dönüştürülmek üzere yalnızca rızası bulunan ve atıkları sürdürülebilir şekilde yönetebildiğini gösteren Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi olmayan ülkelere gönderilmesi, Türkiye gibi OECD üyesi ülkelerin ise AB’den gönderilen atıklara ilişkin yakın takibe alınması amaçlanıyor.
Düzenlenen mevzuatla, AB’nin döngüsel ve sıfır kirlilik ekonomisi hedeflerine ulaşmak için atığın sağladığı fırsatlardan tam olarak yararlanırken çevrenin ve insan sağlığının daha etkin bir şekilde korunması hedefleniyor. Parlamentoda kabul edilen alt komisyon raporunda kullanılmış mallar ve atıklar arasında net bir ayrım yapılıyor ve atıkların sınıflandırılmasında tek tip kriterler geliştirileceği belirtiliyordu. Yeni kurallara göre, AB içi pazarda bilgi ve belge alışverişinin de dijitalleşmesi öngörülüyor.
Parlamento üyelerinden Raportör Pernille Weiss, yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi; "Üye ülkelerle yapılacak önümüzdeki müzakerelerde üstleneceğimiz pozisyon, tüm üyelerin çoğunluk kararı ile onaylandı. Müşterek pazarda atıkları kaynağa dönüştürmeli, bu bağlamda çevremize ve rekabet ortamına daha iyi bakmalıyız. Yeni kurallar sayesinde AB içi ve dışında atık suçlarıyla mücadele etmemiz de kolaylaşacak. Plastik atıkların ihracatını yasaklama önerimiz ile, işin içerisinde plastik olan durumlar için daha yenilikçi ve döngüsel bir ekonomi tesis etmeye çabalıyoruz."
YENİ MEVZUAT NELER İÇERİYOR?
İstisnai ve gerekçeli durumlar dışında, AB içinde bertaraf edilmek üzere gönderilen tüm atıkların sevkiyatının açıkça yasaklanmasını kabul eden Avrupa Parlamentosu üyeleri, AB’nin OECD üyesi olmayan ülkelere tehlikeli atık ihracatını yasaklamayı da destekledi.
‣ Avrupa Birliği’nin OECD ülkeleri dışındaki ülkelere plastik atık göndermesi yasaklandı
Tehlikeli olmayan atıkların geri dönüşüm için ihraç edilmesine ise yalnızca rıza gösteren ve bu atığı sürdürülebilir bir şekilde işleme kapasitesini gösteren OECD üyesi olmayan ülkelere izin verilecek. Parlamento, ayrıca plastik atıkların OECD üyesi olmayan ülkelere ihracatını yasaklamayı ve dört yıl içinde OECD ülkelerine ihracatını kademeli olarak durdurmayı hedefliyor.
Yeni düzenlemelerin, AB içinde ve dışında atıkla ilgili suçlarla mücadeleyi de kolaylaştıracağı düşünülüyor. Atık kaçakçılığı günümüzde Avrupa‘daki atık sevkiyatlarının yüzde 15 ila 30’una denk geliyor ve değeri yılda 9,5 milyar euro’ya (193,6 milyar lira) ulaşıyor.
Mevzuat, Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Ofisi‘nin (OLAF) AB üye devletlerinin atık kaçakçılığına ilişkin ulusötesi soruşturmalarını desteklemek üzere yetkilendirileceğini ve suçlulara daha sert yaptırımlar içeren cezalar getirileceğini de öngörüyor.
DAYANAĞI BASEL SÖZLEŞMESİ
Kabul edilen raporun temeli, 1992’de yürürlüğe giren 53 ülkenin imzaladığı, 183 ülkenin ise taraf olduğu, tehlikeli atıkların sınır ötesi taşınması ve bertaraf edilmesinin kontrolüne yönelik düzenlemeler içeren Basel Sözleşmesi’ne dayanıyor.
Sözleşmeye göre taraf ülkeler, atıkların sevkiyatı öncesi ön bildirim yapmak zorunda. Sınırı aşan bir atık sevkiyatının hukuki şekilde gerçekleşebilmesi için, ihracatçı devlet, ithalatçı devletin taşımaya ilişkin yazılı onayını almak zorunda. Son yıllarda kaçak plastik atık sevkiyatının arttığına dikkat çekilen raporda Basel Sözleşmesi’ne zarar veren istisnaların da son bulması istenmişti.
ATIKLARIN YARISINDAN FAZLASI TÜRKİYE’YE GÖNDERİLİYORDU
Avrupa Komisyonu, 17 Kasım 2021 tarihinde kökeni, varış noktası ve taşıma rotası, taşınan atığın türü ve yerine ulaştıktan sonra uygulanacak atık arıtımı türüne bağlı prosedür ve kontrol tedbirleri ortaya koyan bir AB atık taşıma reformu teklifini masaya yatırmıştı.
2020 yılında AB’den birlik üyesi olmayan ülkelere atık ihracatı, küresel atık ticaretinin yaklaşık yüzde 16’sına tekabül eden 32.7 milyon tona ulaştı. Buna ek olarak, AB ülkeleri arasında her yıl yaklaşık 67 milyon ton atık taşınıyor.
Söz konusu yaklaşık 33 milyon tonluk atığın yarısından fazlası, AB’den daha zayıf atık yönetim kriterlerine sahip olan Türkiye‘ye gönderiliyordu. 2021’de AB plastik atığının yüzde 43’ünü OECD üyesi olmayan ülkelere, yüzde 35’ini Türkiye’ye gönderdi. Bu oran yaklaşık 14.7 milyon ton plastik atığa denk düşüyor. Böylece Türkiye, AB’den en fazla plastik atık ithal eden ülke konumuna yerleşti.
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde öğretim görevlisi ve Yeşil Gazete yazarı deniz biyoloğu Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Gezegen24‘e alt komisyonda kabul edilen ENVİ raporunun Türkiye’yi nasıl etkileyeceğini şöyle anlatmıştı:
“Türkiye Avrupa’da en fazla belediye çöpü üreten ilk 5 ülkeden biri. Dolayısıyla plastik ambalaj çöpü için de benzer bir durum var. Ancak bunun çok azını toplayabiliyor, toplasa da bununla uğraşmak isteyen geri dönüşümcü sayısı oldukça sınırlı. Bu yasak gerçekleşirse Türkiye artık kendi çöpüyle ilgilenme fırsatı bulabilir. Sektör de ‘yerli ve milli’ çöp ile ilgilenmeye daha da istekli olur. Türkiye zaten ilk başlarda çöp ithalatına yasaklama eğilimindeydi ancak sektör manipülasyonu bunu engelledi. AB’nin ihracatı yasaklamasına en fazla Türkiye Çevre Bakanlığı’nın sevinecektir. Böylece sorumluluklarından kurtulup topu AB’ye atabilecek ve ‘Zaten AB yasaklıyor o zaman biz de yasaklayabiliriz’ düzeyine geleceklerdir.”