Avustralya, Çin’in Pasifik’teki etkisine karşı bir önlem olarak tasarlanan anlaşma kapsamında; Tuvalu’ya askeri saldırılara karşı güvenlik garantisi, iklim değişikliğinden koruma ve göçü artırma sözü verdi.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve Tuvalu Başbakanı Kausea Natano tarafından duyurulan anlaşma kapsamında, Avustralya aynı zamanda Tuvalu’nun diğer ülkelerle olan güvenlik düzenlemelerini de değerlendirecek.
Albanese, bu anlaşmanın Avustralya’nın Pasifik Adası uluslarıyla olan en önemli anlaşma olduğunu belirterek, “Herhangi bir güvenlik sorununa dayalı olarak Tuvalu’dan bir askeri yardım talebi gelmesi durumunda Avustralya’nın orada olacağına dair güvence” verildiğini ifade etti.
Pasifik’te giderek daha fazla ilerleme kaydeden Pekin’in karşısında Tuvalu, Tayvan ile resmi diplomatik ilişkisini sürdüren 13 ülkeden biri konumunda.
İklim Haber'in aktardığına göre, Cook Adaları’ndaki Pasifik Liderleri Toplantısı’nın yan etkinliğinde düzenlenen bir basın toplantısında Albanese, anlaşma kapsamında “her iki ülke de Tuvalu’da güvenlik ve savunma ile ilgili konularda herhangi bir ortaklık, düzenleme veya anlaşmayı karşılıklı olarak kabul etmeyi taahhüt ediyor” dedi.
Bir Avustralya hükümet yetkilisi, bu gerekliliğin Tuvalu tarafından yapılan herhangi bir savunma, polis, liman, telekomünikasyon, enerji veya siber güvenlik anlaşmalarını da kapsadığını belirtti.
Avusturalya’nın diğer Pasifik ülkeleri ile de savunma anlaşmaları bulunuyor. Bunun yanı sıra, Çin’in Solomon Adaları ile bir güvenlik anlaşması yaptığı bölgede Çin, Solomon Adaları’nın emniyet güçleri ve altyapı çalışmaları hakkındaki projelerini de genişletiyor. Tuvalu ise anlaşma ile Avustralya‘yı birincil güvenlik ortağı olarak konumlandırma konusunda çok daha ileri gidiyor.
Avustralya, iklim değişikliği nedeniyle deniz seviyesinin yükselme tehdidi altında olan Tuvalu’dan yılda 280 kişinin göç etmesine izin verecek. Tuvalu’nun nüfusu ise yaklaşık 11 bin.
Natano, Tuvalu’nun anlaşmayı, “iklim değişikliği tehdidi ve jeostratejik zorluklar karşısında birbirimizi korumak ve desteklemek” amacıyla talep ettiğini belirtti.
Natano aynı zamanda yıllık vize kontenjanı ile Avustralya’ya yapılacak göçün “beyin göçüne” neden olacağını da ifade etti.
Albanese, “Avustralya-Tuvalu birliği, Avustralya’nın Pasifik ailesinin bir parçası olduğu kabul edilen önemli bir gün olarak görülecek” diye konuştu.
Bunun yanı sıra, başkent Funafuti’deki toprakları yaklaşık %6 oranında genişletmek amacıyla Tuvalu’daki arazi ıslahı için de fon sağlanacak.
Avustralya ve Hawaii’nin ortasında yer alan dokuz alçak adadan oluşan Tuvalu, iklim değişikliği kaynaklı etkiler nedeniyle dünyanın en fazla risk altında bulunan ülkelerinden birisi ve uzun zamandır uluslararası dikkati bu konuya çekmek için çaba harcıyor.
Tuvalu, geçen yıl düzenlenen COP27 iklim zirvesine, ülkenin dijital bir versiyonunu inşa etmeyi planladığını, bu sayede adaları ve önemli yerleri kopyalayarak tarihini ve kültürünü korumayı amaçladığını bildirmişti.
Geçen ay Canberra ve Washington tarafından Pasifik’te deniz altından çekilecek bir kablo hattını finanse etme planı da duyuruldu. Plana göre yalnızca uydu bağlantısı bulunan Tuvalu’nun ilk kez kablolu hattı olacak.
Bir Avustralya hükümet yetkilisi, Pasifik Adaları ile daha derin ekonomik ve sosyal entegrasyon sağlamayı bölgeyi güvenli tutmanın bir yolu olarak görüyor.