Karın altında bulunan ve görünmeyen buz tabakalarının en önemli düşme nedeni olduğunu ifade eden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Bora Bostan, “Karın altında özellikle görmediğimiz buz tabakalarının olması düşmelerin en temel sebeplerinden bir tanesidir. O yüzden dikkatli olmamız gerekiyor. Karda ve buzda yürürken aslında işin bazı kuralları var. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Bunu başarabilmemiz için bir takım şeyleri bilmemiz lazım. Özellikle karda yürürken dikkat etmemiz gereken en önemli şeylerden bir tanesi yavaş adımlar atmak. Buna penguen yürüyüşü de deniliyor. Bir kere yürürken ellerimizi cebimize sokmayacağız. Elimizde herhangi bir obje mümkünse taşımayacağız. Ellerimizi mümkün olduğunca açarak, küçük adımlarla, mümkün olduğunca bacak arası mesafeyi artırarak ve dizlerimizi hafif şekilde bükerek yürümek en önemli tekniktir. Bunlara dikkat etmek düşme ihtimalimizi oldukça azaltıyor. Arabadan inerken, elimizde herhangi bir obje taşımayacağız. Örneğin bir kahve ya da bir kutu, arabadan kutu ile inmeyeceğiz. Tam tersi elimiz boş olacak. Arabanın kapısını ya da direksiyonunu bir tutamak olarak kullanıp, 2 ayağımızı da dışarı alarak ineceğiz. Eğer alacağımız bir obje varsa bu şekilde indikten sonra alacağız. Çok buzlu ve aşırı kar olduğunu düşünüyorsanız, ayakkabıların altına takılabilen ve kaymayı engelleyen özel aparatlar var. Bunları da kullanabilirsiniz. Ayakkabı çok önemli, özellikle kauçuk ayak tabanı olan, mümkün olduğunca topuksuz giymemeye özen göstermeliyiz. Karlı ya da buzlu bir ortamda yürüdükten sonra binaya giriş yaparken, ayaklarımızı iyice paspasa silerek içeri girmeliyiz. Çünkü ayağımızın altında kalan kar ve buz parçaları içeri girdiğimiz zaman zemini ıslak hale getirerek, iç ortamda düşmemize neden olabilir. O yüzden bunlara da çok dikkat etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“KAYARAK DÜŞEN BİRİ ÖNCELİKLE SAKİN KALMALIDIR”
Karlı ve buzlu yollardan yürürken önceliğin düşmemek olduğunu dile getiren Dr. Bora Bostan, düşme durumunda sakin kalınmasını gerektiğini belirterek, “Kontrollü düşüş çok önemlidir. Özellikle ellerimizin dışarıda olması kontrollü düşüş için çok önemlidir. Çünkü eliniz cebinizdeyken bu kontrollü düşüşü sağlayamazsınız. Mümkün olduğunca yan tarafa doğru ellerinizi uzatarak bir düşüş sağlayın. Ancak mümkün olduğunca düşmekten uzak kalmak lazım. Evet kontrollü düşmek yaşayacağınız travmayı daha hafif hale getirebilir ama sizi yaşayacağınız kırık, burkulma ve ezilme gibi olayları ortadan tamamen kaldırmaz. O yüzden evet kontrollü düşüş önemli ancak asıl amacımız düşmemek. Çünkü düştükten sonra ne olacağını bilemezsiniz. Özellikle kemik erimesi olan yaşlı hastalarımız çok basit düşmeler sonrası bile kırık yaşayabiliyorlar. Kalça kırığı da çok önemlidir. Çünkü yaşlı hastalarda bu kırığın nasıl bir seyir izleyeceğini bilmiyorsunuz. Kayarak düşen biri öncelikle sakin kalmalıdır. Bir anda hemen ayağa kalkmaya çalışmamalıdır. Öncelikle neresinde nasıl bir sorun olduğunu bir anlamalı ve mümkün olduğunca eğer etrafta tutabileceğin bir yer varsa mutlaka tutarak kalkmaya çalışmalıdır. Düştükten sonra çok ciddi bir ağrısı varsa ve oynatamıyorsa mutlaka bir yardım çağırılmalıdır. Kendisi kalkmaya çalışmamalıdır. Çünkü yarım dediğimiz kırık meydana gelmişse hastanın dengesiz bir hareketi tam kırığa dönüşebilir. Bu şekilde daha ciddi kırıkları ortaya çıkabilir. O yüzden hasta düştükten sonra öncelikle sakin olacak. Daha sonra ağrısının durumuna göre hareket etmesi oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.