Özlemek neydi? Kelime anlamı olarak bakınca bile “Göreceği gelmek.” diye çıkıyordu sözlükte. E hal böyle olunca, özlem bitti dendiğinde hep iki kişinin sarılarak kavuşması bekleniyordu.
Ama özlem uzun mesafeler arasında olmayınca, kavuşmayı bile hayal edemiyordu ki insan. Yine de en yakınındakini özlemek diye bir şey vardı. Sarılmakla bitmeyen. Kollar sarılsa da kalpler sarılmadan geçmeyen.
Peki ayrılık neydi? Birbirinden ayrı kalma, birbirinden uzak düşme. Bazen MESAFE olarak bazen de KALBEN. Her ayrılık kötü değildir elbet, hatta bazen en gerekendir. İlişkin sana zarar veriyorsa, artık sevgi yoksa ve mutsuzsan ayrılık güzeldir.
Ama sadece mesafe olarak yollar ayrı düşmüşse. Yani kalben hala bağlıysan sevdiğine. İşte bu durum biraz karışık. İki kalp birbirini hala seviyor ve birbirine hala değer veriyorsa, sabah kalktığında ilk onu düşünüp, gece son kez sosyal medyasını stalklayıp yatıyorsa. Ya da “Yemeğini yedi mi acaba?, “Havalarda soğudu ince giyinmez inşallah.” diyorsa içinden. Dili ne söylerse söylesin, kalbi özlüyorsa içten içe. O zaman ayrılık sadece dildedir.
İşte böyle durumlarda ilk verdiğim örneğin tersini düşünün. Ayrılık da her zaman uzaklaşarak olmaz. Bazen araya yüzlerce km girse, belki aylar geçse üzerinden ya da sinir içinde nefret ediyorum diye haykırsan da fark etmez. Kalbin hala ona bağlıdır . Ve “ayrıldık” demekle bitmez!
-“Ya o zaman neden ayrılıyor sevenler?”
Birbirini seven insanlar bazen ufacık bir inat uğruna, haklılığını kabullendirmek adına, karşısındakini cezalandırmak için ayrılıyor. İçinde aşk olmayan ama çocuk, maddiyat, gelenek vb gibi bağlarla evliliğini sürdüren yüzlerce insan var. Ama bunların hiç biri ayrılmaya karar vermiyorken. Tersine aşkla evlenen, içlerinde hala sevgi olan insanlar bazen ekonomik, bazen de gündelik bir tartışma konusunu ayrılık meselesi yapabiliyor. Yıllar sonra neden ayrıldıklarını hatırlamaya çalışırken “İncir çekirdeğini doldurmayacak bir sebepti ama işte…” diyeceklerini bile bile hem de.
Oysa hayat kısa. Bunu söylerken yaşayacağını düşündüğün süreden bile kısa belki.
Eğer böyle bir ayrımdaysanız, “Tamam mı, devam mı?” diye sorguluyorsanız ve karşı tarafın özür dilemesini bekliyorsanız. “YAPMAYIN.” Seviyorsanız ve çözülebilecek bir sorunsa beklemeyin. Siz arayın! Bir çözüm bulursunuz birlikte. Konuşursunuz.
*Ekonomik sorunlar hep olabilir. Birlikte daha kolay aşarsınız.
*Eğer sorun karşı tarafın düşünceleriyse, kimse kimseye katılmak zorunda değil. Hepimiz ayrı bireyleriz. Bu konuda farklı düşünüyoruz diyebilin.
*Hobileriniz farklı olabilir. Bırakın herkes sevdiği şeyi yapsın.
*Arkadaşlarına karışmayın, arkadaşlarınıza karıştırmayın. Kendi alanlarınızda nelere dokunulmasını istemiyorsanız karşı tarafın orasına dokunmayın.
*Yıl 2022. Lütfen ailelerimiz yüzünden ayrılıyoruz demeyin. Herkesin ailesi kendine tek, özel ve kıymetli. Eleştirirken bunu unutmayın.
*Ama onlar geniş ailemiz. Siz iki kişi ve varsa çocuklarınızla küçük bir ailesiniz. Kapıyı kapattığınızda konuyu da kapatabilin.
Şimdi birbirinize ilk aşık olduğunuz anı düşünün. Kalbiniz hala sıcaksa ve dudaklarınız belli belirsiz gülümsüyorsa… Hadi durmayın! Aşk çok sık karşımıza çıkmaz. Haklı çıkmak her zaman kazandırmaz.
Aşk’la kalın. İyi haftalar