Türkiye’nin en büyük 3. sıcak daldırma galvaniz firması olan Azra Galvaniz, uluslararası standartlara uygun kalitesi, teknolojinin son ürünü olan ekipmanları ve alanında uzman ekibi ile Türkiye için durmaksızın çalışıyor. 100 bin tonluk sıcak daldırma galvaniz havuzu ile Azra Galvaniz, İzmir’de dışarıdan karşılanan kaplama ihtiyacına cevap veren bir firma olarak öne çıkıyor.
Yenilikçi ve sürdürülebilir yöntemleri tercih ederek memnuniyeti maksimize eden, hem üretim hem de nakil sürecinde üst düzey güvenlik önlemleriyle çalışan Azra Galvaniz’in İzmir Aliağa’daki fabrikasının açılışına sayılı günler kaldı. 15 Haziran günü siyaset, iş, sanat ve cemiyet hayatının isimleriyle yapılacak açılış öncesi bir araya geldiğimiz iş insanı Recep Özekinci’den Azra Galvaniz’in serüvenini dinledik...
“Sürdürülebilir sanayi geleceğe yatırımdır”
Sizden ve Azra Galvaniz’in hikayesinden bahsedebilir miyiz?
1982 Diyarbakır doğumluyum. İnşaat yüksek mühendisiyim, iki kız babasıyım. Lisans eğitimimi Selçuk Üniversitesi’nde, yüksek lisansımı Gazi Üniversitesi’nde, Rumeli Üniversitesi’nde ise ekonomi ve siyaset üzerine yüksek lisans yaptım.
Okulu bitirdikten sonra aile şirketimizde görev aldım. Sektöre giriş yaptığım ve tecrübe edindiğim Diyarbakır yıllarından sonra, İzmir’de yatırım yapmaya karar verdik ve İzmir Aliağa’da bulunan fabrikamızı 2 ay önce faaliyete geçirdik.
Azra Galvaniz, dünya standartlarındaki projeleriyle sınırsız ve kusursuz hizmet anlayışını birleştiren bir kuruluş… ‘Sürdürülebilir sanayi geleceğe yatırımdır’ sloganı ile çıktığımız yolculukta Azra Galvaniz, hem yaptığı sıcak daldırma galvaniz işlemini hem de yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırımı geleceğe attığı bir imza olarak görüyor.
Hangi alanlarda hizmet veriyorsunuz?
Rüzgar gülü ve güneş santralleri çelik konstrüksiyonları, enerji nakil hatları, GSM direkleri, poligon aydınlatma direkleri, köprü imalatları, çelik konstrüksiyon binalar, trafik levhaları, makine parça imalatları, otoyol korkulukları gibi birçok alanda hizmet veriyoruz.
Her geçen gün artan üretim ve istihdam kapasitesiyle metal sanayi sektöründe güçlü ve güvenilir bir marka olmayı, hem yurtiçi hem yurtdışına yaptığımız üretimler ile daima daha iyiyi hedefliyoruz.
Yola hangi düşünce ve amaçlarla çıktınız?
13 metre uzunluğunda, 3.6 metre derinliğinde İzmir’in en büyük, Türkiye’nin üçüncü büyük galvaniz tesisimizle, sıcak daldırma galvaniz sektöründe çevreye duyarlı, kaliteli ve güvenilir bir marka olarak anılmak istiyoruz. Yenilikçi ve sürdürülebilir uygulamalar ile çevreye ve ülkemize değer katmayı amaçlıyoruz.
Böyle bir yatırım için neden İzmir’i seçtiniz?
Bu sektördeki tecrübelerime güveniyorum. Bugüne kadar ülkemizde ve Avrupa’da pek çok galvaniz tesisini gezdim, fuarlara katıldım. Hep daha iyisini hedefledim. Yakın zaman önce, Galvanizciler Derneği GALDER’in yaptığı çalışmada İzmir’den sektörümüzden birçok ürünün İstanbul, Sakarya, Ankara ve Konya gibi şehirlere nakliye yapıldığı tespit edilmiş. Bu durum firmalar için maddi bir külfet olduğundan İzmir’e bu yatırımı yapmayı uygun gördük.
Demir çelik sektöründe İzmir hangi noktada?
İzmir, Dilovası ve Gebze’den sonra önemli bir konumda bulunuyor. Şu anda ihracat kayıtlarına göre yılda 12 milyar dolar civarında İzmir’den demir çelik sektöründe ihracat yapılıyor. Bu bölgede ihracat ve üretim miktarı arttı. Bu durum demir-çelik sektöründe sıcak daldırma galvaniz yapma ihtiyacını da tetikliyor.
Azra Galvaniz olarak bu sektörün ne kadarına hizmet vermeyi düşünüyorsunuz, fabrikanızın kapasitesi ne kadar?
Biliyorsunuz, Rusya-Ukrayna savaşı, enerji maliyetlerinin, petrol maliyetlerinin yükselmesiyle beraber, şu anda güneş ve yenilenebilir enerji dediğimiz rüzgâr gülü gibi enerji kaynaklarına çok fazla ihtiyaç doğmaya başladı. Bu yüzden demir çelik sektörünün alt kolu olan çelik konstrüksiyonda da ihracat oranları artışa geçti. Amerika’dan, Avrupa’dan pek çok demir çelik işleri Aliağa ve Foça bölgesindeki işletmelere doğru kaydı. Böylece, demir-çelik sektöründe bu bölgedeki hem ihracat hem de üretim miktarları dolaylı olarak yükseldi.
Biz ise Azra Galvaniz olarak, 30 bin metrekarelik alan üzerine kurulu, 6 bin metrekaresi galvaniz holü ve 4 bin metrekaresi çelik işleme servis merkezi olmak üzere toplamda 10 bin metrekarelik kapalı üretim alanına sahip tesisimiz ile Türkiye’nin ilk üçünde olan bir fabrikayız. İzmir’in ise birincisi konumunda bir tesis olan Azra Galvaniz olarak kente 100 bin ton sıcak daldırma havuzu inşa ettik. 100 bin tonluk çeliği İzmir’den başka bir yere göndermeden sıcak daldırma yöntemiyle galvanizleyeceğiz. Azra Galvaniz olarak ürün çeşitliliğini ve istihdamı da artıracağız. 13 metre uzunluğunda, 3.6 metre derinliğindeki İzmir’deki tek Türkiye’deki üçüncü tesisi olarak fark yaratacağız.
Azra Galvaniz olarak sektöre ne kadarlık bir katma değer yaratıyorsunuz?
Şu anda İzmir’den her ay 7 bin ton ürünü İstanbul, Sakarya, Konya ve Ankara’ya gönderiyoruz. Bu da her ay yaklaşık 350 Tır’ın gittiğini gösteriyor. Bu hesaba göre yaklaşık 15 milyon TL ülke ekonomisine ve sanayisine katkı sağlayacağız. Bu oranda aylık nakliye maliyetleri ortadan kalkacak.
İzmir’de ne kadar istihdam sağlayacaksınız?
Geride bıraktığımız 2 ay içerisinde İzmir’de 160 kişiyi bünyemize kazandırdık. Faaliyete geçtiğimizde ise yıl sonuna kadar 350 kişiyi istihdam edeceğiz.
Azra Galvaniz bu artan galvaniz talebine cevap verecek noktada mı, yoksa başka yatırımlar da yapacak mısınız?
Tabii ki, artan talebe göre kapasitemizi geliştirme planlarımız var. İlerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz. Azra Galvaniz çevre dostu bir işyeri…
Çevreye ne kadar duyarlı olduğunuzu biliyoruz. Azra Galvaniz’in çevre konusundaki politikalarından bahseder misiniz?
Cümlelerimi bir sanayici olarak değil de bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak kuruyorum. Hepimizin yaşamak için doğaya ihtiyacı var. Doğayı ancak bizler korursak, çabalarımız bireyselden toplumsala dönüşürse doğayı koruyabiliriz. Azra Galvaniz olarak ise ürettiğimiz ürünlerin tekrardan doğaya kazandırılması için çalışıyoruz.
Rüzgâr ağaçları hem estetik hem ekonomik
Ben bireysel olarak da çevre faaliyetlerine çok kez katılmış biriyim. Ama toplum olarak bir harekete ihtiyacımız var. Tabii sektörel olarak da çevre faaliyetlerine önem vermek zorundayız. Galvaniz işlemi zaten kendi başına doğayı korozyon ve erozyondan koruyan bir işlem. Paris İklim Anlaşması’nda da belirtildiği gibi karbon ayak izimiz bireysel ve sektörel olarak her geçen gün artıyor. Ar-Ge ekibimiz ile biz bu durumun önceden tespitini yaptık ve bu öngörülerle rüzgâr gülü ve güneş panellerinin çelik konstrüksiyonlarıyla ilgili ürünler geliştirdik. Bu ürünler hem çevreye duyarlı hem de karbon emilimi yapan aerofiber karbon filtreleri… Aynı zamanda rüzgâr enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren bir ürün inşa ettik. Rüzgâr ağaçları projemiz böylece ortaya çıktı. Saatte 20 kw enerji üreten bu ağaçlar, doğada yaşayan bir ailenin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede. Ar-Ge projelerimizi yoğun bir şekilde hayat geçiriyoruz. Şu anda fabrikamızda 32 yapraklı bir rüzgâr ağacımız var. 64 yapraklısının kurulumunu yakın zamanda gerçekleştireceğiz. İki adet 64 yapraklı rüzgâr ağacı bin 500 metrekare alandaki bütün idari ofislerimizin elektrik ihtiyacını karşılayacak.
Rüzgâr ağaçları için tek ihtiyacımız rüzgâr
Rüzgâr ağaçlarının büyük pervanelere oranla farkı nedir?
10 adet rüzgâr ağacıyla bir adet rüzgâr gülü enerji bakımından eşdeğer oluyor. Boyut ve maliyet açısından farkları var. Rüzgâr ağaçları daha küçük alanlara kurulabilir. Sanayi ve enerji bakanlığımıza tüm teknik detayları sunduk. Eğer onaylanırsa teşvik alabileceğiz. Böylece kamu kurumları ve özel kurumlarda bu rüzgâr ağaçları kullanılabilecek.
“İzmir’in gücüne güç katmaya geldik!”
Bizim için tarım çok önemli. Temiz enerjiyi tarımla birleştirebilirsek en önemli hedeflerimizden birine ulaşmış olacağız. Rüzgâr ağaçları, rüzgâr alabilen her yerde, sera ve sulama alanlarında rahatlıkla kullanılabilir. Bu noktada İzmir’in gücüne güç katmaya geldik.
Sanat değer veren bir işletmesiniz. A sınıfı iş güvenliğe sahip bir ağır sanayi kuruluşu olmanıza rağmen fabrikanın duvarlarında sanat eserleri görüyoruz. Bu konuda neler söylersiniz?
Evet, doğru… Bir ağır sanayi kuruluşu olduğumuz için çalışanlarımız hem fiziksel hem de mental olarak çok yoruluyor. Çalışanlarımız için fabrikamızda bir aile ortamı sağlamak istedik. Ayrıca benim sanata ayrı bir ilgim var. Sanata karşı bakış açınız sizin iç dünyanızdaki inceliği de yansıtıyor. Aldığım mesnevi derslerinden de öğrendiğim tümevarım ve tümdengelim bakışı ve matematikle uğrasan herkesin de bildiği başa dönüş ilkesi benim sanata olan bakışımı da şekillendiriyor. İnsan doğar, büyür, ölür ve tekrar toprağa döner. İşte bu döngüyü bir sergiyle anlatmak istedik. İzmir’de sanatı ve sanayiyi birleştiren bir firmayız. Umarım bu konuda adımlar atılmaya devam eder.
15 Haziran’da büyük bir açılış planladığınızı biliyoruz, kimler katılacak, nasıl bir açılış olacak detayları bizimle paylaşır mısınız?
İzmir’e gelişimizle ilgili bir farkındalık yaratma amacıyla yola çıktık. Bakış açımızla yaratacağımız farkı açılışımızda da göstermek istiyoruz. Biz buraya farklı bir enerji vermek istiyoruz. Bu şirket benim şahsıma değil İzmir’e ait. Buradaki istihdamı artırmayı, gençlerimizin başarılarında pay sahibi olmayı onu çok önemsiyorum.
İzmir’deki bürokrat, sanayici ve iş insanları dostlarımızla açılışta birlikte olacağız. İzmir’de ilk kez sanayi ve sanatın buluştuğu bir çalışma ve açılış olacak. Bütün sanayicilerin sanatla birleşmesini, çevreye olan duyarlılıklarının artmasına öncü olmasını diliyoruz.
Galvaniz nedir?
Galvaniz, 450-455 derecedeki erimiş çinkonun içine daldırılan çeliğin kaplanmasına denir. Çinko, demirle kuvvetli bağlar yaparak üçlü bir faz tabakası meydana getirir.
Özellikle paslanmaya karşı yapılan bu işlem dışarıda, açık havada her türlü hava koşulunda çalışacak metallerin ömrünün uzatılması için yapılmaktadır. Galvaniz prosesi şu şekildedir. Yağ alma, durulama, asitle dağlama, durulama, fluxlama, kurutma ve daldırma işlemlerinden oluşur.
Galvaniz hangi alanlarda kullanılır?
Başta makine, inşaat ve uçak sanayi olmak üzere birçok sanayide kullanılan bu yöntem, metal malzemelerden yapılmış eşya ve araçların daha dayanıklı ve uzun ömürlü sağlar.
Çeliğin olduğu her alanda kullanılabilir. Binaların çok daha dayanıklı olmasını sağlayan çinko kaplamalar, ekonomik olduğu için de tercih edilir. Son yıllarda uçak ve makine sanayinde de kullanılan galvaniz, her çeşit metalde uygulanabilir.
İnşaat iskelelerinde, kule vinçlerinde, doğalgaz borularında, enerji nakil hatlarında, aydınlatma direklerinde, havaalanlarında, çelik köprülerde, güneş enerji sistemlerinde çelik üzerine her türlü faaliyet alanında kullanılır.
“TÜMDEN GELİM TÜME VARIM” SERGİSİ
İzmir TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Sanatta Girişimcilik projesi ile Azra Galvaniz fabrikasının iç ve dış duvarları Mural çalışmasına 10 sanatçı katıldı. Fabrikanın iç duvarın tasarımında bir bölümünde Diego Rivera’nın 1932’de Ford fabrikalarına yaptığı duvar resmi yer alıyor. Diego çalışmasının merkezine endüstriyel işçi sınıfını oturtmuş ama onları ve makinaları gri, soluk bir kitle gibi göstermek yerine rengarenk, toplumsal bir güç olarak betimlemiştir. 1930’ların çalışma koşulları ve makinaları ile başlayan iç duvar resimleri, Azra Galvaniz’in temiz bir çevre ve sağlıklı bir dünya görüşüyle, insan-doğa ve sanayi birlikteliğinde ürettiği ekolojik ürünlerin, insanın refahı için tekrar insana döndüğünü tasvir ediyor. Duvardaki çalışmalar, konusu itibarı ile fabrika emekçilerine adanmış… Diego Rivera röprodüksiyonunu, sanatçı Gülderen Tapas, Kumru Çalışkan ile yapmış. İç duvardaki diğer resimler ise Zarife Arslan, Yasemin Selvi ve Görkem Şengüller tarafından tamamlanmış. Dış duvardaki resimleri ise Ayşegül Doğan, Dicle Çiftçi, Tuğce Akay, Eylül Ayçiçek ve Nesrin Kara çalışmış... 10 sanatçının 3 hafta gibi kısa bir sürede ortaya çıkardığı eserler bize, İzmir’imize ve Azra Galvaniz’e büyük bir artı değer katıyor ve iz bırakıyor.