Baba olmak kolay! ‘Baba’ kalmak zor!

Ali EYCE

Bugün dünyada #BabalarGünü olarak kutlanıyor.

İnsan soyunun erkek tarafının çocuk sahibi olan, olabilen, olma ihtimali olanların günü.

Baba dendiğinde herkesin babası gibi benim aklıma da, yüzünü hiç hatırlayamadığım, sevincini, hüznünü, kızgınlığını hiç hatırlayamadığım babam Sarı Mustafa geliyor aklıma.

Babam olduğu için!

Baba olmak çok kolaydır ama baba kalmak, kalabilmek ve olabilmek dünyanın en zor şeyidir.

Eskilerin demiyle, yemez yediren, giymez giydiren, gülmez güldüren insanlardır babalar.

Annelerin hakkı ödenmez ama babaların yokluğu da asla istenmez.

Dünyaya geldiysek, iyi veya kötü yaşadıysak bunda en büyük pay babalarımızındır.

Onların her anlamda güçlerine, desteklerine her zaman ihtiyacımız olmuştur ve olacaktır da.

Gölgesi yeter dediğimizden!

Evlatları olarak babalara karşı sorumluluklarımızı bilmek, önce kendimize, sonra hayatta ve en son insanlık soyunun geleceğine dair bir teminattır.

Günümüz dünyasında maalesef ki, aile kavramını korumak gibi saçma sapan bir mücadele içine girmiş durumdayız.

Geçmişten, gelecekten kaynaklı birçok sorunun sonucu aile kavramı, özellikle gençler, geleceğin anne ve babaları üzerinde oldukça yıpratılarak yok edilmeye çalışılıyor.

Bundan 30 yıl önce tanıştığım Türkiye’ye yetişkin çocuklarıyla birlikte tatile gelen İngiliz ailesinin yaşadığı tedirginliği bugünün Türkiye’sinde bizlerde birey olarak, aile olarak yaşamaya başladık.

İngiliz aile, evlenmeyi düşünmeyen, bireysel yaşamayı tercih eden çocuklarına aile kavramını, ailenin ne olduğunu, evlenmenin neden gerekli olduğunu, anlatmak yerine Türkiye’de tatil yaparak, buradaki aile yapılarıyla çocuklarının tanışmasını, tanımasını sağlayarak başarmışlardı.

Bizim gençlerimizde henüz o kadar değil ama o yolda bir ilerlemenin olduğunu da görmemezlikten gelmememiz gerekiyor.

Bugün Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde en büyük sorun, çocukları, torunları olsun veya olmasın yaşlı insanlara bakılmasıdır.

Aile kavramı çözülen, 18 yaşına girdiğinde eline para verilip evden gönderilen gençler, yaşlandığında kendisiyle ilgilenecek insan bulamayan yaşlılar bugün ve gelecekte en Avrupa’nın büyük sorunu.

Toplumun önünde görünen hayatlarında aile kavramı olmayan, darmadağın, karışıklık ve çeşitlilik içinde olan insanların varlığı da maalesef bizim toplumumuz da aile kavramı için en büyük tehlike.

Olması gereken değil, olmaması gerekenlerin, en çok dikkat çektiği hayatların, olayların, yaşantıların varlığı da maalesef aile kavramı için en büyük tehlike.

Geniş aileden uzaklaşıp, çekirdek ailede sıkılan, gelecekte tek başına yaşayıp, değişik çiftlerle hayatını devam etmeyi düşünenlerin varlığı da aile kavramı için en büyük tehlike.

Tehlike daha fazla büyümeden durama ‘Babaların’, ‘Baba olmak isteyenlerin’ el koyması şart!

Kanunların önceliğinin de ‘Aile’ olması şart!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.