Terörle mücadele önemli bir yol kat edildiğini belirterek, bu mücadelede payı olanların ödüllendirilmesinin yerinde olacağını kaydeden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Nitekim Türkiye terörden çok çekmiş, bu ağır külfet ve ihanetin çok boyutlu sonuçlarına her alanda maruz kalmıştır. Terörle huzur, terörle güvenlik, terörle gelecek arasında üçüncü bir seçenek, bir başka çıkış ve çözüm yolu aransa dahi bulunamayacaktır. Türkiye terörle imrenilecek bir şuurun refakati eşliğinde mücadele etmektedir. Teröristler tutundukları ve yuvalandıkları her sahadan sökülüp atılmaktadır. Geldiğimiz bu aşamada terörün beli kırılmış, caniler yurt içinde ve yurt dışında köşeye sıkışmıştır. Vatan ve millet bekası için şehit olup kara toprağa düşen kahramanlarımız yüreklerimizi kavursa da haklı ve meşru mücadelede en küçük taviz veya tavsama görülmemektedir. Gazilerimiz ve şehitlerimiz manevi övüncümüz olarak milli gönüllerde bayraklaşmaktadır. Hepsine şükran borçlu olduğumuz tartışmasızdır” ifadelerine yer verdi.
“Kahraman askerlerimiz dirayetle hainlerin üzerine yürümektedir”
Terörle mücadelede en önemli güç kaynağının inanç ve moral yüksekliği olduğuna dikkat çeken Bahçeli, “Çok şükür kahraman askerlerimiz, polislerimiz ve korucularımız bu inanç ve moral gücüne ziyadesiyle sahip olmakla birlikte, muazzam bir cesaret ve dirayetle hainlerin üzerine yürümektedir. Cumhurbaşkanımız ve hükümeti terörle mücadele sürecini milletimizin haysiyet, hissiyat ve hedeflerine müzahir şekilde sevk ve icra etmektedir” dedi.
“Terörle mücadelede eşsiz feragat ve fedakarlığı bulunan bazı isimlerin taltif ve takdir edilmesi çok yararlı ve yerinde bir karar olacaktır”
Son dört yılda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin resmen uygulamaya geçmesiyle terörle mücadelede çok etkili sonuçlar alındığına ve bu mücadelede bulunan kahraman askerlerin takdir edilmesinin yerinde olacağına dikkati çeken Bahçeli, “Bu hunhar musibet ve melanetten kurtulma zamanı gelip çatmıştır. 2023 yılı bu çerçevede tarihi bir eşik olacaktır. Devletimizin her kademesinde görev yapan asker ve sivil şahsiyetler tam bir uyum ve eşgüdüm halinde mücadelenin akıl, azim ve ahlakıyla bilenmiş haldedir.
Cumhurbaşkanımızdan en alt rütbe veya mevkide görev yapan kahramanlarımıza varıncaya kadar milli birlik ve dayanışma ruhu devleşerek iç ve dış işgal cephesine darbe üstüne darbe vurulmaktadır. Malazgirt Zaferimizin 951’inci yıl dönümünün yaklaştığı şu günlerde terörle mücadelede eşsiz feragat ve fedakarlığı bulunan bazı isimlerin taltif ve takdir edilmesi kanaatimce çok yararlı ve yerinde bir karar olacaktır. Bu konuda makul, mantıklı ve akla yatkın en yakın yol ve yöntem de asıl sorumluluğu uhdesinde taşıyan Cumhurbaşkanımızın alicenap bir tasarrufta bulunmasıdır.
Nihayetinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesinde devir teslimlerin yaşanacağı ve zaferlerimizin yıl dönümlerinin ardı ardına kutlanacağı günlerde 2933 Sayılı Madalya ve Nişanlar Kanunu'nun 2’inci maddesinin (a) fıkrasında bahsedilen Devlet Şeref Madalyası’nın belirlenecek siyasi ve asker şahsiyetlere Cumhurbaşkanımızın takdir ve tensibiyle verilmesi düşünülebilecektir. Cumhurbaşkanımızın kararı ve tevcihi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzuru, birlik ve beraberliği için yurt içinde veya yurt dışında üstün feragat, fedakarlık, başarı ve yararlık gösteren muhterem isimlere Devlet Şeref Madalyası’nın layık görülmesi terörle mücadelenin şevk ve iradesini hem destekleyecek hem de mükafatlandıracaktır. Elbette takdir ve yetki Cumhurbaşkanımızındır.” dedi.