MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Konya Kent Meydanı'nda düzenlenen "2023'e Doğru: Aday Belli Karar Net" temalı mitingde alanı dolduran vatandaşlara seslendi. Genel Başkan Devlet Bahçeli, sözlerine Bartın’ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden ocağı faciasında hayatını kaybeden maden işçilerine Cenab-ı Allah’tan rahmet, tedavisi devam edenlere de acil şifalar dileyerek başladı.
"Hedefimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi"
Türkiye'nin 2023 yılında iki büyük siyasi ve tarihi süreci yaşayacağını belirten Devlet Bahçeli, "İlki, Cumhurbaşkanı ve 28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'dir. İkincisi de, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümüdür. Türk milletinin birliği, dirliği ve Türkiye’nin küresel güç mertebesine ulaşması amacıyla geceyi gündüze katan Cumhur İttifakı oldukça yenilmemizi ve yıkılmamızı hedefleyenler her zaman hüsranla tanışacaklardır. Bundan kaçış yoktur. Kurtuluşları söz konusu değildir. Artık bütün yollar 2023 seçimlerine açılmaktadır. Kararınız kaderinizi, iradeniz aydınlık bir geleceğin rotasını belirleyecektir. Vakit anbean yaklaşmakta, çember günbegün daralmaktadır. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Hedefimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesi, TBMM’de milletvekili sayısı ve siyasal destek itibariyle çok güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi grubunun ve Cumhur İttifakı’nın tezahür etmesidir. Samimi ve kesintisiz mücadelemizin gayesi bu amaçlara ulaşmaktır. Zillet ittifakı baştan ayağa yanlıştadır ve bu ittifak Türkiye’nin önüne koyulmuş takoz partilerden mürekkeptir. Bunların geçim kapıları yalandır, dedikodudur, iftiradır, fesattır" dedi.
"KILIÇDAROĞLU’NUN ABD ZİYARETİ ŞAİBELİDİR, A’DAN Z’YE ŞÜPHELİDİR"
Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: "Konya, İznik’ten sonra Anadolu Selçuklu Devleti’nin aralıksız 180 yıl başkenti olmuştur. Bu meydana adını veren büyük Hakanımız Kılıçarslan’ın 921 yıl önce başını ezdiği ve Anadolu’nun muhtelif yerlerinde mahvı perişan ettiği Haçlıların bugünkü uzantıları Kılıçdaroğlu’yla ve diğer zillet ortaklarıyla aynı yolun yolcusu, aynı senaryonun figüranlarıdır. Birbirleriyle can ciğer kuzu sarmasıdırlar. Rahmet ve hürmetle yad ettiğimiz Hünkarımızın kemikleri sızlamaktadır. Ecdadımızın emanetlerini yağma peşinde koşan Ehl-i Salip zihniyet Kılıçdaroğlu’nu kafese sokmuş, ele geçirmiş, boyunduruk altına almıştır. Atatürk’ün kurduğu parti teslim alınmış, rehin edilmiştir. CHP, kuruluş tarihi olan 9 Eylül 1923 çizgisinden bütünüyle kopmuş ve uzaklaşmıştır. Kılıçdaroğlu CHP’yi tanınmaz hale getirmiştir. HDP’ye bakanlık vaadinde bulunan bugünkü CHP’dir. Terörle mücadeleye karşı çıkan bugünkü CHP’dir. PKK’nın arkasında vagon olan bugünkü CHP’dir. FETÖ’ye el uzatan bugünkü CHP’dir. Türkiye düşmanlarıyla düşüp kalkan bugünkü CHP’dir. Milli haklarımıza, egemenlik hukukumuza itiraz edip kara çalan bugünkü CHP’dir. Aziz Atatürk yaşamış olsaydı, bugünkü CHP yönetiminin gözünün yaşına bakmaz kulaklarından tuttuğu gibi kapının önüne koyar, alayını birden kovardı. Kılıçdaroğlu, ABD’ye gitti, New York’ta sokağa düştü, gizli ve gizemli toplantılar yaptı, Pensilvanya istikametini takip ederek sekiz saatlik bir süre içinde de ortadan kayboldu. Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti şaibelidir, A’dan Z’ye şüphelidir. Hangi sözleri aldığı, hangi sözleri verdiği, Cumhurbaşkanı adaylığı için kimlerle dirsek teması içinde olduğu, izin ve icazet maksadıyla hangi kapıları aşındırdığı az çok malumumuzdur. Bu Kılıçdaroğlu zalimlerin içimize sızdırdığı Truva atıdır. Bu Kılıçdaroğlu ve zilletin diğer partileri emperyalizmin maşasıdır. Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi gayri milli, gayri ahlaki, gayri meşru bir savrulmanın tam göbeğindedir."
MHP lideri Devlet Bahçeli, Ukrayna-Rusya savaşı ve Türkiye'nin üstlendiği role dikkat çekerek, "Türkiye’nin aktif arabuluculuk misyonuyla tahıl koridoru açılmıştır. Afrikalı çocukların karnı doymuş, kursaklarından sıcak ekmek girmiştir. Rusya ile Ukrayna arasında esir takası gerçekleşmiş, buna arabuluculuk yapan ülkemiz küresel çapta takdir edilmiştir. Şimdi de Türkiye’mizin doğu-batı aksında gaz deposu olması gündeme gelmiştir. Putin, gaz tedarikinde en güvenilir güzergahın Türkiye olduğunu açıklamıştır. Kuzey akım hatları gözden düşerken, Türk Akım Projesi sivrilmiştir. Türkiye enerji jeopolitiğinde muazzam bir avantaja erişmiştir. Enerji darboğazıyla boğuşan Avrupa ülkelerinde sanayi üretimi günden güne düşmektedir. Enflasyon baskısının yanında ekonomik durgunluk bir sel misali yaygınlaşmaktadır. Avrupalılar nasıl ısınacaklarının derdindedir. Nasıl aydınlanacaklarının kaygısındadır. Ülkemizin ise böyle bir sorunu asla söz konusu değildir. Zillet ittifakı üç maymunu oynasa da, Türkiye enerjinin ağırlık merkezine konuşlanmak üzeredir. Türkiye’nin başarısı dengeli, dürüst ve çok boyutlu dış politikanın mahsulüdür. Allah’ın izniyle hayat pahalılığı da yenilecektir. Konjonktürel olarak yükselen enflasyon mutlaka indirilecektir" şeklinde konuştu.
"DİJİTAL TERÖRE TAVİZ VERMEYECEĞİZ"
Dezenformasyon yasasına değinen Bahçeli, "Dezenformasyon yasası TBMM’de kabul edildi. Zillet ittifakının tüm bileşenleri hopluyor. Ağızlarına ne geldiyse kurşun gibi söylüyorlar. Sansür yasası diyorlar, zulüm yasası diyorlar, özgürlüklere pranga vurulduğunu iddia ediyorlar. Nasılsa sahte hesap açıp fitne yayamayacaklar, huzursuzlukların sebebi budur. Sosyal medyada provokasyon yapamayacaklar, korkularının temeli bundandır. Yalan haber yapmayanın, hakaret etmeyenin, iftira atmayanın kabul ettiğimiz yasadan rahatsız olmasına hiçbir şekilde gerek ve yer yoktur. Kimin sesi çok çıkıyorsa, kimler feryat figan ediyorsa onlara dikkat ediniz, zira Türkiye’yi sosyal medya aracılığıyla karıştırmak isteyen işte bu emel ve yüzlerdir. Küfrün özgürlüğü olamaz. Kötülüğün özgürlüğü olamaz. İhanetin özgürlüğü olamaz. Rezaletin özgürlüğü olamaz. Yalan haberleri birer birer servis etmenin, iç barış ve huzur ortamını yıkıcı girişimlerin hakla, hukukla, basın ve yayın özgürlüğüyle hiçbir bağı olamaz. Kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela yazmaz kul azmadıkça. Türkiye sosyal medyada bulunmadı, buraya da teslim edilemez. Dijital teröre taviz vermeyeceğiz. Sosyal medya infazlarına sessiz kalmayacağız. İnsan onuruyla oynayan alçaklara, feyk hesaplardan saldıran kanı bozuklara inşallah göz açtırmayacağız. Hepsinin hesabını teker teker soracağız. Türk milletini aldatamazlar, ihaneti aklamayı ve temize çıkarmayı asla başaramazlar" şeklinde konuştu.