Beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile Akdeniz Bölge Komutanlığı'na gelen ve faaliyetlere ilişkin aldığı brifingin ardından beraberindeki Komutanlarla liman bölgesine geçen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Deniz Kuvvetleri Komutanlığının Türk bayrağını tüm denizlerde dalgalandırarak asil milletinin gücünü, kuvvetini temsil görevini de büyük bir onurla yerine getirdiğini aktardı.
Akar, “Türk Deniz Görev Grubunda görev yapan Gökçeada fırkateynimiz Libya'nın Misrata açıklarında, içinde göçmenlerin bulunduğu bir tekneyi tespit etti. Yarı baygın haldeki 17 düzensiz göçmene hemen sağlık personelimiz tarafından gerekli müdahaleler yapıldı. Kurtarılan düzensiz göçmenler, kurulan koordinasyon sonucunda Libya makamlarına teslim edildi. Bu ve benzeri faaliyetler TSK'nın çok çeşitli coğrafyalarda barışa, istikrara ve huzura yaptığı insani katkıları göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Terörle mücadele
Terörle mücadele operasyonlarına da değinen Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadelesini artan bir tempoda devam ettirdiğini belirterek, şunları söyledi:
“Pençe Kilit Operasyonu'muz planlandığı şekilde başarıyla devam ediyor. Bugüne kadar diğer alanlarda yapılan çalışmalar var. Bunların hepsinin tamamlanabilmesi için bu kilidi bağlamalı, bunu başarılı bir şekilde sonuçlandırmamız gerekli. Zorlu hava ve arazi koşullarında Mehmetçik tarafından teröristlerin inlerine giriliyor, buralar alçakların başlarına yıkılıyor. Şu ana kadar 73 terörist etkisiz hale getirildi. Teröristlere ait 102 mağara, sığınak tahrip, 524 el yapımı patlayıcı imha edildi. Operasyonda 10 kahraman silah arkadaşımız şehit oldu. Şehitlerimizin, gazilerimizin kanlarının ve onların kıymetli ailelerinin gözyaşlarının hesabını sorduk, sormaya devam ediyoruz. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. Teröristlerde ciddi bir korku, endişe, panik hakim. Terör örgütünde çöküş alametleri var. Asil milletimizi 40 yıldan beri başına musallat olan bu terör belasından kurtarmakta azimli ve kararlıyız. Mücadelemiz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar kararlılıkla devam edecek.”
Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyonlarındaki tek hedefinin teröristler olduğunu vurgulayan Akar, “Teröristler dışında bir hedefimiz yoktur. Ayrıca bir kez daha vurgulamak isterim ki binlerce yıldır bu coğrafyayı, ekmeği, suyu birlikte paylaştığımız Kürtler bizim kardeşimizdir. Bunun en açık göstergesi şanlı bayrağımız ve sancağımız için canlarını feda eden ve şehitliklerimizde bir arada yatan kahramanlarımızdır. Faaliyetlerimizde dostumuz, komşumuz, kardeşimiz Irak'ın sınırlarına, egemenlik haklarına, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne son derece saygılıyız” ifadesini kullandı.
“Gerçekleri görmüyorlar”
Hudut güvenliği konusunda alınan tedbirlere de değinen Akar, “Mehmetçik, ‘hudut namustur' anlayışla gece-gündüz demeden mücadelesini büyük bir fedakarlık ve kahramanlıkla sürdürüyor” diye konuştu.
Hudutların güvenliğini milli bir mesele olarak nitelendiren Akar, şöyle konuştu:
“Yapılan tüm açıklamalara, bilgilendirmelere rağmen maalesef bazıları gerçekleri anlamamakta, dinlememekte, görmemekte, duymamakta ısrar ediyorlar. Hudutların korunması milli bir meseledir. Bunun herkes tarafından anlaşılması lazım. Mehmetçik hudutlarda kendisine sağlanan imkanları en etkin şekilde kullanıyor. Yapılması gerekenleri başarılı şekilde yapıyor. Mehmetçiğin tek beklentisi hudutlarda kahramanca ve fedakarca yapılan faaliyetlere, emeğine saygı gösterilmesidir. Tek isteğimiz bu. Yalan haberler, sahte videolar, dezenformasyonla farklı bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunlara karşı sağduyu sahipleri dikkatli, müteyakkız olmalı ve bunlara karşı gerçekleri görebilmeli.”
“Yıl başından bugüne kadar hudutlarımızda 2 bin 65 kişi yakalandı, 132 bin 473 kişi engellendi” diyen Akar, hudutlarda birlik sayısı, altyapı, araç gereç, donanım bakımından Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirlerinin alındığını vurguladı.
Bazı basın yayın organlarında hudut tedbirlerine yönelik yer alan yorumları da eleştiren Akar, “Bazıları gerçekleri bilmeden, 20-30 sene önceki konulardan bahsediyorlar. Bu yanlıştır. Hudutlarımızda çok ileri teknolojiler kullanılıyor. Bu büyük ve gelişmiş imkanların sağlanmasından dolayı milletimize, devletimize şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
“Siyasi tartışma konusu yapılmamalı”
Akar, Mart 2011'den bu yana Suriye'de devam eden iç savaşta 1 milyondan fazla Suriyeli'nin hayatını kaybettiğini belirterek, 7 milyondan fazla kişinin evlerini, topraklarını terk ettiğini söyledi.
Söz konusu insanların çevre ülkelere göç etmek zorunda kaldığını aktaran Akar, şu açıklamalarda bulundu:
“Bunlardan bir kısmı da hem rejimin hem de terör örgütlerinin zulmünden kaçmak, canlarını kurtarmak için Türkiye'ye geldi. Güvenliklerinden emin olduklarında bunlar dönecekler. Zaten dönmeye de başladılar. Suriye'nin, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından terörden, teröristten arındırılmış bölgesinde yaklaşık 5 milyon Suriyeli bulunmakta.
Türkiye'de daha önce 4 milyon civarında Suriyeli vardı. Son zamanlardaki dönüşlerle birlikte 3 milyon 700 bin civarında Suriyeli, Türkiye'de bulunmaktadır. Sığınmacıların BM kriterlerine uygun güvenli, gönüllü ve saygın bir şekilde dönüşleri için gerekli şartların oluşmasına yönelik her türlü çaba da ülkemiz tarafından gösterilmektedir. Bu insani bir durumdur. Bunun siyasi tartışma konusu yapılmaması lazım. Türkiye tarih boyunca daima mazlumun mağdurun yanında, onlarla birlikte olmuştur. Şu anda da Türkiye kendine yakışanı yapmaktadır. Milli ve manevi değerlerimiz çerçevesinde bu insanlara karşı insani, vicdani ve hukuki görevlerimizi uluslararası kurum ve kuruluşlarla bugüne kadar koordineli olarak yerine getirdik, getirmeye devam ediyoruz.”
“Hiçbir oldubittiye izin vermeyiz”
Yunanistan ile Ege, Akdeniz ve Kıbrıs'ta yaşanan sorunlara dikkati çeken Akar, “Biz tüm faaliyetlerimizde uluslararası hukuktan, diyalogdan yanayız. Bütün problemlerimizin barışçıl yol ve yöntemlerle çözümünü istiyoruz. Buna rağmen maalesef Yunanistan provokatif eylem ve söylemleri ile yayılmacı ve saldırgan politikalarını sürdürüyor” diye konuştu.
Yunanistan'ın sığınmacılara yönelik insanlık dışı davranışlarına da dikkati çeken Akar, şunları kaydetti:
“Yıllardır Yunanistan'ın masum insanlara karşı uyguladıkları zulüm ve insanlık dışı davranışlar ile her türlü rezalet dünya tarafından maalesef görmezlikten gelinmiştir. Ancak Yunanistan, son FRONTEX olayı ile suçüstü yakalanmış ve nihayet Avrupa Birliği olayları sınırlı da olsa görmeye başlamıştır. Suçüstü yakalanan Yunanistan dikkatleri başka yöne çekmek ve FRONTEX olayını karartmak için suni gündemler üretmektedir.
Yunanistan Tiger Meet'in de yer aldığı bazı uluslararası tatbikatları da bu amaçla kullanmaktadır. Tiger Meet Tatbikatı sırasında FIR, Gayri Askeri Statüdeki Adalar ve personel kurtarma sahalarındaki bazı konuları bencilce istismar etmeye çalışması ve tatbikatı Türkiye'nin hak, alaka ve menfaatlerine karşı kullanma gayreti nedeniyle Hava Kuvvetlerimize tatbikattan çekilme talimatı verdik. Hava Kuvvetlerimiz tatbikattan çekildi. Biz barıştan, iyi komşuluk ilişkilerinden uluslararası hukuktan yanayız. Bütün problemlerin görüşmeler yoluyla çözümünden yanayız. Ancak hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğimizi hakkımızı hukukumuzu çiğnetmeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım. Hakkımızı, hukukumuzu korumakta azimli, kararlı ve buna muktediriz.”
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal da törendeki konuşmasında, 1963 yılında inşa edilen eski iskelelerin 57 yıl süresince bölgedeki ihtiyacı karşıladığını belirtti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığının deniz güvenliğinin sağlanması ve deniz yetki alanlarının korunmasına yönelik yapılan faaliyetlere dikkati çeken Özbal, “Doğu Akdeniz kıyılarımızda gemilerimiz için ihtiyaç duyulan bakım, onarım ve lojistik destek imkanlarının artırılması da zorunlu hale gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında Aksaz Deniz Üssüne ilave olarak Mersin limanı bölgede en önemli üs imkanını sağlayacaktır. Sahip olunan yeni imkanlar sayesinde önümüzdeki dönemde daimi olarak Mersin'e konuşlandırılacak gemilerle Doğu Akdeniz'deki kalıcı varlığımızın daha da güçlendirilmesi planlamaktadır” diye konuştu.
Önemli bir lojistik üs
Akdeniz Bölge Komutanlığının yeni rıhtım ve iskelelerin inşası 546 günde milli imkanlarla tamamlandı. Proje kapsamında Doğu Akdeniz'de yoğunlaşan faaliyetlerin paralelinde yüzer birliklere hizmet için rıhtım ve parmak iskeleler yeniden inşa edildi.
Tüm yüzer unsurların kullanımına uygun hale getirilen yeni rıhtım ve iskelelerin alt yapısı gemilere ve denizaltılara hizmet vermek üzere yenilendi. Açılışı yapılan yeni rıhtım ve iskelelerin Doğu Akdeniz'de önemli bir lojistik üssü olması bekleniyor.