Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başkanlığında düzenlenen video konferans toplantısında Kuvvet ve ordu komutanlarının yanı sıra yurt içi ve yurt dışındaki birlik komutanlarının devam eden faaliyetler ve sahadaki son duruma ilişkin bilgiler verildi. Toplantıda, savunma ve güvenlik konuları kapsamında Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, terörle mücadele harekatları ve koronavirüsle mücadelede alınan tedbirler ele alındı.
Talimatlar veren Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yoğun bir dönemden geçtiğini belirterek, "Şu ana kadar büyük bir başarıyla bize verilen görevleri yerine getirdiniz. Bundan dolayı hepinizi kutluyorum. İnşallah bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle, diyalog ve koordinasyon içinde faaliyetleri yürütmek suretiyle bize verilen görevleri başaracağız" diye konuştu. Suriye ve Irak'ın kuzeyinde terörle mücadelenin zorlu arazi ve hava şartlarına rağmen kararlılıkla ve artan bir tempoda devam ettiğini dile getiren Akar, terörle mücadelenin komşu ülkelerin haklarına ve sınırlarına saygılı şekilde yürütüldüğünü vurguladı. Tek hedeflerinin teröristler olduğunu belirten Akar, "Terör örgütünde ciddi bir çöküş yaşanıyor" dedi.
1 Ocak'tan bugüne kadar toplam 2 bin 481 teröristin etkisiz hale getirildi
PKK/KCK'nın kurucularından "Fuat" kod adlı Ali Haydar Kaytan'ın da operasyonlarda etkisiz hale getirildiğini anımsatan Akar, "Terör örgütünün elebaşları tek tek etkisiz hale getiriliyor. Örgütün sözde elebaşları durumun nereye gittiğini anladı. Alttakilerin de bunu anlaması ve adalete teslim olmaktan başka çarelerinin olmadığını bilmeleri lazım "diye konuştu. Bakan Akar, 1 Ocak'tan bugüne kadar toplam 2 bin 481 teröristin etkisiz hale getirildiğini de açıkladı.
"İnsanlık suçu, vicdansızlık"
Bakan Akar, şöyle konuştu:
"Biz bu şekilde davranırken Yunanistan provokatif, gerilimi artırıcı, saldırgan söylem ve eylemler içinde bulunuyor. Yunan yetkililer sanki Türkiye'nin Yunanistan'a karşı bir hamlesi varmış gibi ifadeler kullanarak 'Yunanistan mağdur, Türkiye saldırgan' algısı oluşturmaya çalışıyor. Fakat gerçekte saldırganın, yayılmacının kendileri olduğunu tarih de günümüzdeki gelişmeler de açık bir şekilde gösteriyor."
Yunan yetkililer tarafından tarihe, hukuka ve günlük hayata aykırı söylemlerin ortaya atıldığını dile getiren Akar, "İnsan haklarından bahsediliyor ancak Yunan sahil güvenliğinin savunmasız insanların botlarını denizin ortasında delmeye teşebbüs etmelerini, ateş etmeleri büyük bir insanlık suçu, vicdansızlıktır. Böyle bir ortamda iken olayları çevirip Türkiye'ye karşı saldırgan söyleme dönüştürmek anlaşılır, ahlaki, hukuku ve gerçekçi değildir. Bu tamamen bir riyakarlık, ikiyüzlülüktür" ifadelerini kullandı.