Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Bakü’de düzenlenen Türkiye-Azerbaycan-Kazakistan Dışişleri ve Ulaştırma Bakanları Toplantısı'na katıldı. Yapılan üçlü zirvede, Orta Koridor’da kapasite artışı ve verimliliği arttıracak çalışma grubu Türkiye’nin önerisiyle imzalanan protokolle kuruldu. Toplantıda, Orta Koridor’daki yük taşımacılığı konusunda görüşme imkanı yakalayacaklarını belirten Karaismailoğlu, “Bildiğiniz üzere uluslararası ulaşım koridorları ele alındığında, Orta Koridor mesafe ve süre açısından diğer ulaşım koridorları için güçlü bir alternatif. Çin'den Avrupa'ya doğru yola çıkan bir yük treni, Orta Koridor ve Türkiye'yi tercih etmesi halinde 7 bin kilometreyi 12 günde kat ediyor. Aynı trenin Rusya Kuzey Ticaret Yolu'nu tercih etmesi halinde 10 bin kilometrelik bir mesafe ve en az 15 günlük seyir süresi söz konusu. Güney Koridor’unu tercih etmesi durumunda ise gemiyle Süveyş Kanalı üzerinden 20 bin kilometre seyrederek ancak 45 ile 60 günde Avrupa’ya ulaşabiliyor. Bu rakamlar bile Orta Koridor'un küresel ticarette, Asya ve Avrupa arasında ne kadar avantajlı ve güvenli olduğunu gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı.
“Lojistikte bölgesel bir üs olmayı hedeflemekteyiz”
Şubat ayından bu yana yaşanan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın önemli ulaşım koridoru olan kuzey koridorunu sıkıntıya soktuğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, bunun yanında diğer öne çıkan Güney Koridoru rotasının ise güzergahına göre hem maliyetli hem de süre anlamında dezavantajlı olabildiğini söyledi. 23 Mart 2021 tarihinde Malezya'dan Hollanda'nın Rotterdam kentine doğru yolculuğu sırasında geçtiği Süveyş Kanalı'nı tıkayan ‘Ever Given’ adlı geminin karaya oturması olayını hatırlatan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu kaza sonucunda kanal 6 gün boyunca kapalı kalmış ve yüzlerce gıda, petrol ve LNG gemisinin beklemesi küresel tedarik zincirini sıkıntıya sokmuştur. Tüm bu hususlar göz önüne alındığında, Orta Koridor’un etkin işlerliği hem Azerbaycan hem Kazakistan hem de Hazar Bölgesi’nin küresel ticarete entegrasyonu açısından oldukça önemlidir. Bölgemizdeki Asya-Avrupa dış ticaret ağlarının merkezinde olmamız hususunu da dikkate alarak lojistikte bölgesel bir üs olmayı hedeflemekteyiz.”
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı çerçevesinde 2029, 2035 ve 2053 hedef yıllar olmak üzere bölgeyi destekleyici altyapı projelerin bulunduğunu aktaran Karaismailoğlu, “2053 vizyonumuz doğrultusunda, ülkemizin Asya ile Avrupa arasında 700 milyar doları aşan ticaretten aldığımız payı artırmayı hedefliyoruz. 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkenin ve 30 trilyon dolarlık küresel ticaret hacminin merkezindeyiz. Bütün yatırımlarımızda, bu potansiyelden daha fazla faydalanabilmeyi amaçlıyoruz. Tüm bu hedeflerimize erişmek için ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar ışığında her daim güncel tutmaya gayret ediyoruz. Demiryollarında başlattığımız reform hareketi ile bugün yüzde 4 olan demiryolunun taşımacılıktaki oranının, 2029 yılında yüzde 11’in üzerine yükselmesini, 2053’te ise yaklaşık yüzde 22 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. Böylece ülkemizdeki demiryolunun, yük taşımacılığındaki payı 2053’e kadar 7 kat artacak. Yine yurtdışına yük taşımacılığında da demiryolunun payını 10 kat artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Ulaştırma alt yapısına 2002 yılından bu yana 172 milyar dolarlık yatırım yapıldığını aktaran Karaismailoğlu, 2053 yılına kadar yaklaşık 198 milyar dolarlık yatırım yapılmasının planladığını ifade etti. Bu rakamdan en büyük payın demiryolu altyapısını geliştirmek için ayırıldığını aktaran Karaismailoğlu, Türkiye’nin Asya-Avrupa ticaretinden azami faydayı elde etmek için elinden gelenin en iyisini yapmaya gayret ettiğini kaydetti.
“BTK Demiryolu hattının etkin işlemesi adına birlikte hareket etmemiz gerekiyor”
Projede güzergah ülkelerin ciddi sorumluluklarının olduğunu aktaran Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Orta Koridor’da ticaretin geliştirilmesi ve hattın etkinliğinin arttırılması için güzergah ülkeleri olarak üzerimize ciddi sorumluluklar düşmektedir. Öncelikle demiryolu ile taşınan yük hacminin arttırılması için maliyetlerin düşürülerek rekabet gücünün kuvvetlendirilmesi amaçlarımızdan biri olmalıdır. Bizi birbirimize bağlayan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının etkin işleyişi, birçok bileşenin bir araya gelmesiyle olabilecektir. Bu bileşenlerden en önemlisi, hiç şüphe yok ki, altyapıdır. Bunun yanında bölge ülkelerinin gerek taşımacılık gerekse uluslararası ticaret anlamında yasal düzenlemelerini birbirleriyle uyumlandırması gerekmektedir. Bu çerçevede, BTK demiryolu hattının etkin işlemesi adına birlikte hareket etmemiz gerekmektedir. Kars-Ahılkelek arası şu anda 1435 mm’lik tek hat olarak çalışmaktadır. Ancak, ikinci hat olarak 1520 mm’lik bir hat yaparak, zaman kayıplarının önüne geçmek ve işlemleri hızlandırmak istiyoruz. Bu planlamanın, hattın Orta Koridor’a yönelen küresel yük hareketine en kısa sürede cevap vermeye katkı sağlayacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Geçiş ücretleri ve transit geçiş belgesi sorununu çözmeliyiz”
Konuşmasında karayolu taşımacılığına da değinen Karaismailoğlu, “Karayolu taşımacılığında da bir dizi adım atmamız gerekmektedir. Ülkemizin amaçlarının gerçekleştirilmesi için de karayolu taşımacılığındaki geçiş ücretlerinin kaldırılması, transit geçişin liberalleştirilmesi, Ro-Ro taşıma maliyetlerinin düşürülmesi ve Hazar Deniz taşımacılığının verimliliğinin arttırılması gerekmektedir. Geçiş ücretleri ve transit belge temini konusunda karayolu taşımacılığını sekteye uğratan kimi uygulamalara güzergah ülkelerinde rastlanmaktadır. Ülkelerimiz arasında ticaretin artabilmesi için öncelikle taşımacılıktaki geçiş ücretleri ve transit geçiş belgesi sorununu çözmemiz gerekmektedir. Kardeşliğimize yakışır şekilde yasal zemini hazırlayarak bu konularda gerekli çalışmaları hepimizin yapması gerektiğine inanıyorum. Kısa vadede bu problemlerin ortadan kalkması hepimizi memnun edecek ve ticaretimize olumlu katkı sağlayacaktır” dedi.