Meclis Başkanlığı’na verdiği soru önergesi ile Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’dan Topkapı Sarayı başta olmak üzere ülkemizin müze, müze birimi ve antik kent gibi dünya mirası varlıklarına dair sorularına yanıt istedi.
Balbay, “ülkemizin temel kültürel varlıklarını, saray, müze ve antik kentlerde pek çok yerli ve yabancının ziyaretine sunuyoruz. Bu yapı ve eserlerimizi göz bebeğimiz gibi korumalıyız. Ancak bu iktidar Cumhuriyetle birlikte ortaya çıkarılan ne varsa ya onları yok ediyor yada yok olmasına göz yumuyor. Topkapı Sarayı’nda ortaya çıkan çürüme, çökme ve ayrılmalardaki ilerleme de bu politik tutumu yansıtmaktadır.”
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra, Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile 3 Nisan 1924 yılında müze haline getirilen ve Cumhuriyet’in ilk müzesi olan Topkapı Sarayı Müzesi, günümüzde yaklaşık 400.000 metrekarelik bir alan kaplamaktadır. Kara tarafından Fatih’in yaptırdığı Sur-i Sultani, deniz tarafından ise Doğu Roma surları ile şehirden ayrılan Topkapı Sarayı, mimari yapıları, koleksiyonları ve yaklaşık 300.000 arşiv belgesi ile dünyanın en büyük saray-müzelerinden biri olduğunu hatırlatan Balbay,
“Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamayı yetersiz buluyorum. Dünya mirası kültürel varlıklarımızın korunması, ortaya çıkarılması ve yaşatılmasına yönelik bakanlığın daha ciddi çalışmaları olmalı. Bu eserlerimizi dünya ile hangi ölçüde paylaştığımızı, hangi ülkelerle birlikte ne gibi çalışmalar yürüttüğümüzü bakanlık mutlaka kamuoyu ile paylaşmalı.”
Ayrıca ülkemizin depremselliğini vurgulayan Balbay şunları söyledi:
“Ülkemizin pek çok bölgesi deprem riski altında. Doğal ve kültürel varlıklarımızın bulunduğu deprem bölgesi sınıflandırması ve zemin özelliklerine göre hangi metot ve yöntemlerle korunduğunu, yapıların yanı sıra bu yapıların içinde vitrinlerde sergilenen eserlerin korunmasında hangi tedbirlerin alındığı da bakanlık açıklanmalı.”
Balbay Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’dan şu sorularına yanıt istedi:
Topkapı Sarayı’nda görülen çökme, çatlak ve ayrılmalar ilk olarak hangi tarihte başlamıştır?
Bakanlık o tarihten günümüze tespit ve müdahale anlamında hangi projeleri tasarlamıştır/uygulamıştır?
Topkapı Sarayı yetkililerince bakanlığa durumu izah eden bir rapor ilk ne zaman sunulmuş mudur?
Yaşanan çökme, çatlak ve yarılmaların onarılması için Bakanlık yıllar itibarıyla bir bütçe tahsis etmiş midir? Ne kadardır? Etmemiş ise sebebi nedir?
Marmaray, Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Üçüncü Havaalanı gibi projelere kaynak bulan iktidarınız başlıca kültür varlığımız olan Topkapı Sarayı’nın restorasyonu için kaynak bulamamış mıdır?
Müzede yerli ve yabancı pek çok kişinin ziyareti esnasında bir çökme yaşanırsa ortaya çıkacak mağduriyetlerden kim sorumlu olacaktır?
Aynı zamanda bir deprem bölgesi olan İstanbul’da bulunan Topkapı Sarayı’nın her türlü olumsuzluğa karşı korunması, tahrip olmaması ve kalıcılığı için bakanlık olarak hangi önlemleri aldınız?
Ülkemizin deprem bölgesi sınıflandırması ve zemin özelliklerine göre müze ve saraylarda vitrinde sergilenen eserlerin korunması için hangi önlemler alınmaktadır?
Dünya mirası olan kültürel varlıklarımızın ortaya çıkarılması, korunması ve yaşatılması için hangi dünya ülkeleri ile ne gibi çalışmalar yürütülmektedir?
Ülkemizde bulunan 90 müzenin, 60 müze biriminin ve adı bilinen 3.000 kadar Antik Kentin deprem ve diğer doğa olaylarına karşı korunması ve yaşatılması hususunda neler yapılmaktadır?
Topkapı Sarayı’nı misyonu “Cumhuriyet’in ilanının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devredilen tarihî ve kültürel eserleri koruyup en güzel şekilde gelecek nesillere aktarmak” olan Milli Saraylara neden devretmiyorsunuz?
Başlıca görevi tarihi ve kültürel varlıklarımızı korumak olan bakanlık bu görevini neden yerine getirememektedir?