İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ““Teröristleri belediye meclis üyesi yapacaksınız öyle mi, biz buna müsaade edeceğiz öyle mi? Allah şahittir müsaade edersek şehitlerin eli yakamızda olur” dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, Keçiören’de seçim bürosunun açılışına katıldı. Burada Keçiörenlilere seslenen Bakan Soylu, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin, “Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP'lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür. Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki o kentte yaşayan 3 milyon Kürt'ün oyuyla seçilmiştir. Kürtlere rağmen siyaset yapamayacağını bilecektir” açıklamalarına değindi ve şunları söyledi:
“Adam çıkıyor ‘Kürdistan’da biz kazanacağız, Batı’da, AKP ile MHP’ye kaybettireceğiz’ diyor. Bu memlekette Kürdistan diye bir yer var mı? Madem yok, Kılıçdaroğlu baş olmak için sahaya çıkıp şu anda kuyruk olan Akşener, Temel Karamollaoğlu; edepsiz, ahlaksız, senin o Kürdistan sözünü ağzına tıkarız niye demiyorlar. Adam devam ediyor, adamın yüzünde meymenet yok. Sezai Temelli diyor ki; ‘İmamoğlu ile Yavaş size söylüyorum, kazanacaksanız biz kazandıracağız.’ ‘Pazartesi gününden sonra alacaklarımızı alacağız’ dedi doğru mu? 325 PKK’lı, HDP’liyi kendi listelerine koydular. Her yere adaylarını koydular. Çıkıp diyor ki; alacaklarımızı alacağız. Bugün, yarın nasıl bir protokol imzaladıklarını da milletimiz görecektir.”
“Kapı kapı geziyorlar, tezgah büyük”
Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını söyleyen Soylu, “Güneydoğu ve Doğu’da yakaladığımız huzuru, PKK’ya vurduğumuz darbelerin hıncını almak istiyorlar. Patlayıcı taşıyanın bir belediye meclis üyesi olmasında ne fayda var, Apo için ölüm orucuna yatmış, Apo’nun avukatlığını yapmış adamın belediye meclis üyeliğinde ne işi var. Uyuşturucu taşıyanın, satanın, oradan elde ettiği geliri PKK’ya verecek olanın ne işi var. Karakolu bombalayanın, molotofkokteyli atanın belediye meclis üyeliğinde ne işi var. Karamollaoğlu diyor ki; Ey İçişleri Bakanı, cumhuriyet tarihinin en ahlaksız kampanyasını yapıyorsun. Ben mi ahlaksızım yoksa iki tane milletvekili için rahmetli Necmettin Erbakan’ın milli görüşünü PKK’ya yaslayan sen mi ahlaksızsın. Apo’nun yeğeni Ömer Öcalan günlerden beri Şanlıurfa’da Saadet Partisi ile birlikte kapı kapı geziyorlar. Tezgah büyük. PKK bugüne kadar Adıyaman’a da Şanlıurfaya’da giremedi. Şimdi Saadet Partisini köprü kullanarak oraya girmeye çalışıyorlar. Ne yaptık bu Saadet Partisine, ne yaptık bu İYİ Parti’ye, ne yaptık bu CHP’ye ki biz onlara düşman Murat Karayılan dost, biz onlara düşman Apo dost” ifadelerini kullandı.
“Böyle bir şey cinnet halidir, normal bir hal değildir”
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı konuşmayı dinlediğini söyleyen Soylu, “İmamoğlu’nu geçen akşam dinledim, böyle bir şey cinnet halidir, normal bir hal değildir. Diyor ki; 325 PKK’lı var diyorlar, insanlar geliyor göğsüme kafamı koyuyor biz terörist miyiz diye ağlıyorlar. Onların onurları, gururları yok muymuş. Eğer bir şey varsa Yüksek Seçim Kurulu görevini yerine getirsinmiş. YSK bakar, oluyor veya olmuyor, gereğini yerine getirecek olan benim siz merak etmeyin. İmamoğlu ve Yavaş gereğini getirecek olan benim, bir seçilsin de görelim bakalım. Teröristleri belediye meclis üyesi yapacaksınız öyle mi, biz buna müsaade edeceğiz öyle mi. Allah şahittir müsaade edersek şehitlerin eli yakamızda olur” dedi.
“Ellerine bir fırsat geçmiş bir koltuk için neler yapıyorlar, kaç takla atıyorlar”
CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş’ın geçen gece bir televizyon programında yaptığı konuşmayı dinlediğini söyleyen Bakan Soylu, “Oturdum dinledim, senet meselelerini de bilmiyorum hiç bakmadım. Benim bir huyum var, kendi işim olmayan meselelerle çok ilgilenmem. Hanımla birlikte oturduk başladık dinlemeye. Adama soru soruyorsun adam topu taca atıyor. Dinledikten sonra bir vatandaş olarak tatmin olmadım, arkadaşlarımı topladım bir de avukat arkadaşımı çağırdım. Anlat bakalım bunu bu neyin nesidir dedim. Dosyayı getirdi oturdum buna 2 saat çalıştık. Bugüne kadar da bu meseleye hiç girmedim. Bitmiş bir iş var, adamın bu parayı alma hakkı da kalmamış. Aradaki bir aracı geliyor bunu buluyor, sen bizim işi halledersen biz sana buradan yüzde 10 veririz. Davanın dönebilme ihtimali binde bir bile değil. Bunlar şöyle yapıyorlar böyle yapıyorlar ve dava her ne hikmetse, adamını buluyorlar, bu alengirli işleri bilirsiniz, ben bilmiyorum bilsem dava kazanırım, hukuk konusunda oldukça mağdur bir adamım. Sen avukatsın bir sözleşme yaptın mı? Hayır. İşin sahibini tanıyor musun? Hayır. İşi bugüne kadar yürüten avukatı tanıyor musun? Hayır. Sen bu para için makbuz verdin mi? Hayır. Şimdi bunun neresinden tutacaksın. Bu adam eğer Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olursa bu bir felaket olur. Bunu çok net söylüyorum. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak, Ankara’da yaşayan bir hemşeriniz olarak bir iş takipçisinin, yüzde 10’cunun, daha sonra adama bir de şantaj yapıyor, başka birisinden elde ettiği bilgilerle adamlara da şantaj yapıyorlar. Bu işleri kimlerle yapmışsa, yüzde 10’un pazarlığını nasıl yapmışsa, dönmeyecek davayı nasıl döndürmüşse bu adamlara gebe mi şu anda. Böyle bir adamın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olup da bu kadar büyük bir bütçeyi yönetecek bir şansı olmalı mı? Bir taraftan PKK’ya ses çıkartmayacaksın, bir taraftan bu tip işlerin içinde olacaksın, yüzde 10’culuk yapacaksın, ardından da geleceksin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olup yarın Ankara’yı hangi ellere, kimin ellerine bırakacaksın belli olmayacak. Böyle birisine Ankara Büyükşehir Belediyesi teslim edilmez. İstanbul’daki de aynı. Esiyor gürlüyor İstanbul’daki, PKK’ya söz söyleyemiyor. Ben Karadenizliyim, burada söylüyorum, Karadeniz evladı PKK’ya yamanmaz, celladı olur celladı. Ellerine bir fırsat geçmiş bir koltuk için neler yapıyorlar, kaç takla atıyorlar” açıklamasında bulundu.