İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara’daki Necmettin Erbakan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen, “Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu 4. Olağan Genel Kurulu"na katıldı.
Ülkedeki muhtarların büyük bir kısmının artık şehir merkezlerinde hizmet verdiğini aktaran Bakan Soylu, “Tüm bu yerleşmiş algımıza rağmen günümüzün gerçeği de şudur; Türkiye’de 50 bin 340 muhtarın 32 bin 87’si, büyükşehir ve il merkezlerindeki mahalle muhtarlarıdır. 1927’de Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 25’i şehirlerdeydi. Bugün tam tersi, yaklaşık yüzde 80 bir nüfus şehirlerde ve ilçe merkezlerimizde. Bunun anlamı şudur; muhtar artık sadece köye ait değil, aynı zamanda da şehirdedir de.
Şehrin bir ögesi, yönetiminde etkin olan bir aktördür. Bir yandan bilinen anlamda köy muhtarlarının ve onların hitap ettiği bir nüfusun var olduğunu, onların koruduğu değerlerin varlığını bilmek, bunu önemsemek. Diğer yandan da şehir yaşantısında önemli bir değişken olan, şehirde kendine ait bir etki ve bilgi alanı olan, ülkenin çoğuna hitap eden yeni bir muhtarlık profilinin var olduğunu kabul etmek, buraya özel politikalar üretmek, buraya yeni bir iletişim getirmek artık hem ülkemizin hem coğrafyamızın, hem milletimizin, hem de coğrafyamızın bir zorunluluğu haline gelmiştir” şeklinde konuştu.
Muhtarlık mesleğinin insanlık olduğu sürece gelişerek varlığını sürdüreceğinin altını çizen Bakan Soylu, “Belki 21’inci asrın sonlarına doğru ‘muhtar gerekir mi ?’ diye analiz yapanlar bir değerlendirme içerisinde olmuştur. Ben burada tecrübeme dayanarak söylüyorum; insan tarih boyunca nasıl devam edecekse, muhtarlıkta tarih boyunca aynen öyle devam edecek. Şunu ifade deyim; 21’inci yüzyılın vizyonuna şöyle bakıyoruz; Altyapı denince sadece şehir hastaneleri, otoyolları değil, güvenlik denilince sadece terörle mücadele anlamı, politika denilince sadece günlük siyasi tartışmalar akla gelmemeli.
Ürettiklerimizi sadece bu başlıklarla sınırlamamalıyız. 21’inci yüzyılın başından itibaren AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın ortaya koyduğu süreçte Türkiye’yi şekillendiren yönetim anlayışı Birleşmiş Milletler’de Orta Doğu’yu anlatırken, vatandaşın çarşı pazardaki durumunu da takip eden, Korona virüs mücadele ederken ülkeyi kilitlemeyen, PKK ile mücadele ederken kaçak sigara ile de mücadele eden, uyuşturucu bağımlılarının peşine düşerken okul önündeki torbacılara da aman vermeyen, Azerbaycan’dan Libya’ya kadar bir güvenlik politikası uygularken afet yönetiminde bir vizyon ve kapasite ortaya koyabilen, batılı liderlerle dünyanın ikim geleceğini tartışırken; muhtarına, köylüsüne, gencine, emeklisine, çalışanına kulak veren, küresel göçü yönetirken Mavi Vatan’da haklarının peşinde koşan, bir yandan vesayetle mücadele ederken diğer yandan onun yeni aracı olmaya hazırlanan FETÖ’ye kadar mücadele eden, bir yandan İHA teknolojisinde liderliği, savunma sanayiinden ihracat rekorları hedeflerken, bir yandan Doğu ve Güneydoğu’da hayatları değiştiren, kodlama sınıfları açan, aynı zamanda Organize Sanayi Sitelerini geçiştirmeyen bir yönetim anlayışıdır. ifadelerini kullandı.
“Türkiye'deki toplam terörist sayısı 189'a indi”
Terörle mücadele konusuna da değinen Soylu, "Türkiye'deki toplam terörist sayısı 189'a indi. Bunu hayal edebilmek mümkün değil. Sınırlarımızın ötesinde bize meydan okuyanlar bugün oradan meydan okuyamıyorlar. Kahramanlarımız bir büyük mücadeleyi ortaya koymaya çalışıyorlar. Şunu ifade etmek istiyorum; Türkiye eski Türkiye değil. Biz bugün terör örgütlerine adım attırmıyoruz, adım da attırmayacağız. Bunu söylediğimiz zaman bizle dalga geçiyorlardı. Bugün tekrar söylüyorum; bu ülkede PKK'nın adını kimse anmayacak. Bunu hep birlikte sağlayacağız. Bugün ülkemize nasıl huzuru, barışı ve istikrarı getirdiysek Allah bu millete o şerefi de nasip edecek; Orta Doğu'ya da Kafkaslara da etrafımızdaki coğrafyaya da huzuru da, barışı da, güveni de, kardeşliği de bu büyük millet getirecek" açıklamasında bulundu.