Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ‘’Dijital çağın yeni düzeninde var olabilmenin yolu güçlü bir yazılımcı kitlesine sahip olmaktan geçiyor. Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi konumuna getirmek üzere çıktığımız bu yolda, biz de yazılımcı ordumuzu geliştiriyoruz. Bu okullarımız ve dayanışmamız vesilesiyle başarılı yazılımcı ve girişimcileri hep birlikte yetiştireceğiz’’ dedi.
‘‘Milli ve özgün yazılımlarımızı geliştirmeyi amaçlıyoruz’’
Yazılım sektörüne verdikleri önem ile ilgili konuşan Bakan Varank, ‘’Teknoloji devi firmalarımız platformda yürütülen proje ve faaliyetlere büyük katkılar sunuyor. Onların destekleriyle yapay zekâ, mobilite ve milli yazılımlar gibi stratejik alanlarda önemli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar kurduğumuz çalışma grupları, gerçekleştirdiğimiz çevrimiçi seminerler ve üst düzey yarışmalar ile sektöre ilgi duyan gençlere kaliteli ortamlar sunduk. Bu faaliyetlerde başarı gösteren birçok yazılım dehasını şirketleşmesi için destekledik. Bu vesileyle diğer teknoloji firmalarımızı da bu ekosistemin bir parçası olmaya davet ediyorum. Gelin hep birlikte güçlerimizi birleştirelim, milli ve özgün yazılımlarımızı geliştirelim’’ diye konuştu.
"Önümüzdeki dönemde bu okullarımızı başka illerde de yaygınlaştırmayı hedefliyoruz"
Açılışını gerçekleştirdikleri okulun faaliyetleri hakkında bilgi veren Varank, "Türkiye’de açık kaynak yazılım geliştirme kültür ve ekosistemini desteklemek üzere oluşturduğumuz platformda önemli bir aşamaya geldik. Bugün platform bünyesinde kurduğumuz yazılım okullarının resmi açılışını yapıyoruz. Evyap’ın mekân sponsorluğunda Vadistanbul’da toplamda 400 bilgisayar ile bu okulu gençlerimizin hizmetine sunuyoruz. Diğer okulumuz ise 27 Eylül’den itibaren Kocaeli’nde faaliyetlerine başlayacak. Tabi, önümüzdeki dönemde bu okulları başka illerimize de yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. 7/24 açık olacak bu okullarda eğitimler tamamen ücretsiz. Öğrenciler bir eğitmen olmadan projeler ve oyunlaştırma yöntemiyle yazılımı birbirlerinden öğrenecekler. Bu okullarda uluslararası standardı yakalamak için de Fransız Ekol 42 markası ile iş birliğine gittik. 23 ülkedeki 36 kampüsüyle uluslararası bir marka olan Ekol 42 dünyanın en iyi kodlama okulları arasında sayılıyor" sözlerini ifade etti.
"Okullarımızda hızlıca istihdam piyasasına katılabilecek yazılımcılar yetiştirilecek"
Bu okullardan mezun olan gençlerin kolay istihdam elde ettiğini de vurgulayan Varank, ‘’Bu eğitim kurumlarının dünyadaki muadillerinden mezun olanlar en iyi şirketlerde istihdam ediliyor. Hatta eğitimin ikinci yılında iş bulup çalışmaya başlayan birçok genç var. Bizim de buradaki hedefimiz salt yazılımcı yetiştirmekten ziyade, hızlıca istihdam piyasasına katılabilecek yazılımcı yetiştirmek olacak. Türkiye Açık Kaynak Platformu da bu manada gençlerimizin yalnız bırakmayacak. Eğitim sırasında yarı zamanlı çalışma ve eğitim sonrası tam zamanlı çalışma konusunda destek verecekler. Gençlerimiz gerçek projelerde sektörün değerli firmalarıyla çalışma fırsatı bulacak. Yine platform üyesi firmalarımız eğitimleri sırasında öğrencilerle tanışabilecek, onları takip edebilecek ve istihdam etme şansına sahip olacak. Böylece herkesin ihtiyacına cevap veren dinamik bir ekosistem oluşturacağız’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye’yi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapmak için çalıştıklarını dile getiren Varank, ‘’Dijital çağın yeni düzeninde ben de varım diyebilmenin ön koşulu güçlü bir yazılımcı kitlesine sahip olmaktan geçiyor. Ülkemizi kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi konumuna getirmek üzere çıktığımız bu yolda, biz de yazılımcı ordumuzu geliştiriyoruz. Bu ihtiyacı zaten Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla hazırladığımız Sanayi ve Teknoloji Stratejisinde belirtmiştik. 2023 yılında ülkemizdeki yazılım geliştirici sayısının en az 500 bin olmasını hedefliyoruz. İşte Türkiye Açık Kaynak Platformu ve 42 yazılım okulları bu noktada çok önemli görevler ifa edecek. İlgili tüm paydaşları bir araya getiren bu platform ve bu tip yenilikçi okullar sayesinde yazılımcılarımızın niteliğini de niceliğini de artıracağız. Böylece hem kamunun hem de özel sektörün kullandığı yazılımlarda dışa bağımlılığı azaltıp, maliyetleri düşüreceğiz. Daha da önemlisi olası siber güvenlik sorunlarını ortadan kaldıracağız. Bu vesileyle ben, bu vizyoner projenin ortaya çıkmasına katkı sunan tüm paydaşları yürekten tebrik ediyorum. Bu dayanışma ruhuyla çok başarılı yazılımcı ve girişimcileri hep birlikte yetiştireceğimize ben şahsen yürekten inanıyorum’’ açıklamalarında bulundu.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Fatih Kacır, TUBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Havelsan Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar ve Aselsan Genel Müdürü Haluk Görgün’ün de hazır bulunduğu açılış töreni plaket töreni ve toplu fotoğraf çekimi sonrası sona erdi.