Hatay'da ‘Sivil Toplum Buluşmaları’ toplantısında açıklamalarda bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “Milletimiz, yüzyıllardır bu güzelliklerle yoğrulan güzide bir millettir. Bu sebeple günümüzde evlerinden uzakta yaşamak zorunda kalan pek çok insanın tercih ettiği ilk durak Türkiye olmuştur. Şu an dünyada 26 milyon mülteci, 82 milyondan fazla yerinden edilmiş insan olduğu biliniyor. Küresel etkilerle yaşanan hızlı dönüşümler, savaş ve ekonomik krizlerle birleşince ulus devlet sınırları eski anlamını yitirmeye başladı. Gelinen noktada dünya çapında güvenli yaşam arayışları artmıştır. Türkiye, 2011 yılı itibariye kitlesel olarak ülkemize giriş yapan Suriyeli sığınmacılara ev sahipliği yapmaktadır. Ülkemize sığınanlar arasında Afganlar, Iraklılar, İranlılar, Somalililer ile çatışma ve savaşlardan kaçan diğer ülke vatandaşları da bulunmaktadır” dedi.
Ülkemize sığınmış insanların yüzde 70’inden fazlasını kadın ve çocukların oluşturduğunu belirten Bakan Yanık, savaş gibi zorlayıcı koşullardan en çok onların etkilendiğini söyledi.
Hedeflerinin Türkiye’ye sığınan herkese insan onuruna yakışan bir hayat sunmak olduğunu söyleyen Bakan Yanık, “3.7 milyonu Suriye’den olmak üzere toplamda 5 milyon sığınmacıya güvenli bir liman olan Türkiye, insan hakları standartlarını belirlediğini iddia eden ülkelere bu süreçte insanlık dersi vermektedir. Bizim hedefimiz; bize gelen, bize sığınan, bizimle yaşamaya devam eden herkese insan onuruna yakışan bir hayat sunmaktır” dedi.
Bakan Yanık insani yardımın, keyfi tutumlarla sürdürülemeyen, ancak planlı olarak yapıldığında hizmet niteliği kazanan, önemli bir iş olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Sivil toplum temsileri olarak sizlerin de çok iyi bildiği gibi; insani yardım, keyfi tutumlarla sürdürülemeyen, ancak planlı olarak yapıldığında hizmet niteliği kazanan, önemli bir iştir. Bizler de işin ciddiyeti gereği çalışmalarımızı sosyal hizmet ve sosyal yardım modellerimizi detaylı olarak planlıyor ve ihtiyaçlara göre yapılandırıyoruz. Bu nedenle her duruma özgü yeni projeler oluşturuyoruz. Fakat daha önce de önemle vurguladığımız gibi yardım çalışmaları, yüksek manevi değerlerle motive olsa da ciddi planlamalar gerektiren profesyonel bir alandır. Bu anlamda Bakanlığımız sosyal hizmet alanındaki çalışmalarının niteliğini ve sürdürülebilirliğini artırmak adına sivil toplum kuruluşlarının tecrübelerine kulak vermeye her zaman hazır.
Benzer şekilde sizlerin de bizlerden beklediği yardım ve destekler hususunda işbirliğine hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Sivil toplum ruhunu canlandırmak ve sosyal hizmetler alanında güçlenmemizi sağlamak adına, ortak akıl ve bütüncül bir bakış açısıyla hareket etmemizin faydalı olacağına yürekten inanıyorum. Vatandaşlarımızın güncel ihtiyaçlarını tespit etme noktasındaki tecrübeleriniz kadar sosyal politika üretme konusundaki stratejik yaklaşımlarınız da bizim için çok kıymetli.”