Bazı bakanlıklar vardır ki, icraatından daha çok sosyal halleri konuşulur.
Mesela Ticaret Bakanından, Milli Savunma Bakanından veya Ekonomi Bakanından fazla sosyallik bekleyemezsiniz.
Ancak Gençlik ve Spor Bakanından, Turizm Bakanından, Tarım ve Orman Bakanından vs biraz daha fazla sosyallik beklersiniz.
Bu sosyallik, toplumla iç içe olma, onlarla birlikte olmak, onların yanında olma, insan ilişkilerinde daha samimi, daha doğal ve daha çevresel olma gibi.
Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Kasapoğlu’nun bir paylaşımına denk geldim, sonra döndüm kişisel sayfalarına bir baktım.
Bakan Kasapoğlu’nun, tam da Gençlik ve Spor Bakanı olduğunu gördüm.
Hani alıştığımız bakan kriterlerinden o kadar uzak ki, Gençlik ve Spor Bakanlığı tam ona göre, o, tam Gençlik ve Spor Bakanlığı’na göre.
Uzak doğu ülkelerinde yapılan olimpiyatlarda milli sporcularımızın yanında olması, onların soyunma odalarında olması, onların sevinçlerinde ortak olması, onların mücadele adında motive eden sözlerle destek olması, onların başarılarından milli duygular içinde mutluluk ve keyif alması vs. Tribünlerdeki makam koltuklarında maç seyreden bakanları hepimiz görmüşüzdür.
Televizyonları ekranından sporcuların başarılarını alkışlayanları da hepimiz görmüşüzdür.
Ama sahanın kıyısında, ortasında ve kenarında mücadeleyi canlı canlı takip eden, sonrasında sporcuların daha teri kurumadan onlara sarılan, onlarla sevinç ve hüznü paylaşan bir bakan ben bu yaşımda görmedim, gören varsa, göstermelikte de olsa atsın, o bakanın da hakkını yememiş olalım.
Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Kasapoğlu’nu, görevini hakkıyla yaptığı için, görevinin milli duygularla yakından değil, bizzat içinde bulunarak yaptığı için tebrik ediyor, bu milletin bir bireyi olarak teşekkür ediyorum.
Bir teşekkür de, millete böyle bakanları bulup, tercih edip, görev verenlere.
Bu ülkeye ve bu millete böyle bakabilenler lazım…