Cem Yılmaz'ın film yapma, film çekme, filmde oynama gibi bir inadı var.
Stand Up'da gösterilerde gösterdiği başarıyı sinemada yakalayamamasına rağmen, inadım inat diyor.
Şimdi de aynı inadı Karakomik Filmler'de devam ettiriyor.
Bir kaç yeni oyuncu ekleyip, villasının bahçesinden hiç çıkmayan oyuncu arkadaş kadrosuyla.
Cem Yılmaz'ın sadece film çekme inadı değil, filmlerinde hep aynı yüzleri oynatma inadı da var.
Ben kazanayım, sen kazan, onlar kaybetsin mantığıyla yapılmış filmlerinde belki de bu yüzden istediği başarıyı yakalayamıyor.
Sahte oyuncusu ile sinema oyuncusunun arasındaki farkı en iyi seyirci bilir. Sahnede gördüğü sıcaklığı sinema da, sinemada gördüğü sıcaklığı sahnede hiç bir zaman bulamamıştır. Bunun nedenini bilmemekle birlikte, ikisinde de aynı sinerjiyi yakalayan çok az sanatçının varlığı da ayrı bir gerçektir.
Sahnede görüyorsun, duyuyorsun ama sinemada görmüyor ve duymuyorsun. Sana herkesin bildiği bir sır vereyim Cem Yılmaz, sahnede olduğu gibi, sinemada sana gülemiyorlar.
Çünkü senin sahnede, canlı görmeye, orta oyuncusu gibi kurgusuz, yalın ve akıcı haline alışmış bir seyircin var.
Herkesin bildiği söz, ortaya attığım son sözüm olsun: x
'Baktın olmuyor, bakmayacaksın'