Ege Denizi’ndeki balıkçıların ilk gözlemleri yeni sezonun bereketli geçeceğini gösteriyor. İzmirli balıkçı Nuri Kurt, denizin 4 ay boyunca nadasa bırakıldığını belirterek, uskumru, sardalya, hamsi, orkinos başta olmak üzere bu sezon denizde balık varlığının geçen sezona göre daha iyi göründüğünü, Kurban Bayramı ile aynı güne denk gelen yeni av sezonu açılışının balıkçılar için çifte bayram olacağını vurguladı.
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, yeni av sezonunda “Bismillah Vira” diyerek denizlere açılacak balıkçılarıma bereket ve bol kazanç dilerken, “Kırmızı et fiyatındaki artışa rağmen Türk halkı zengin protein kaynağı balığı yeterince tüketmiyor. Sağlıklı bir nesil için balık tüketimini artırmak zorundayız. Yeni sezonda halkımızın bol bol balık tüketmesini umut ediyoruz. Balıkçılarımızın temenni ettiği gibi yeni sezon çifte bayram olarak başlasın” dedi.
DENİZ ÇÖLE DÖNMESİN
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2015 yılında 672 bin ton olarak gerçekleşen su ürünleri üretiminin, geçen yıl yüzde 12.4 oranında azalarak 588 bin tona gerilediğini belirten Öztürk, “İki yıl önce avcılıkla yapılan üretim 431 bin ton iken, geçen yıl bu miktar yüzde 22 oranında azalarak 335 bin tona geriledi. Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yılara göre yüzde 24.2, iç su ürünleri avcılığı yüzde 0.9 azaldı. Yetiştiricilik üretimi ise 240 bin tondan yüzde 5.4 artarak 253 bin tona yükseldi. Avcılığın gerilemesindeki en büyük sebep, iklimin yanı sıra bilinçsiz avcılığın denizlerimizi adeta çöle çevirerek balık stoklarını azaltmasıdır. Balıkçılarımız avlanırken, denizlerimizin geleceğini de korumalıdır. Son yıllarda Odamızın katkılarıyla Karaburun, Kuşadası, Dikili, Çeşme gibi bölgelerimizde hayata geçirilen yapay resif çalışmaları, bölgemiz deniz canlılığını artırmanın yanı sıra yanı sıra kaçak avcılıkla mücadele imkânı da verecektir” diye konuştu.
EGE DENİZİ’NİN PAYI ARTIYOR
Deniz ürünleri avcılığı ile yapılan üretimde geçen yıl ilk sırayı yüzde 40 ile Doğu Karadeniz Bölgesi’nin aldığına dikkat çeken Öztürk, “Bu bölgeyi yüzde 33 ile Batı Karadeniz izledi. 2015’te yüzde 9 olan Ege Denizi’nin payı ise geçen yıl yüzde 11.5’e yükseldi. Ege’yi Marmara yüzde 10.6, Akdeniz ise yüzde 4 ile izledi. Lezzetli ve fiyatı yüksek, dolayısıyla katmadeğeri çok olan bölgemizdeki su ürünleri avcılığının payının artmasını olumlu bulmakla beraber yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Denizlerimizde azalan balık stokları, Ege Denizi ticari balıkçılığının en önemli sorunu olmaya devam ediyor. Yakalanan balıkların kalitesinin korunarak tüketiciye en kısa sürede ulaştırılmasına yönelik yatırımlar önem taşıyor. Üniversiteler ve balıkçılık sektörünün daha fazla dirsek temasında olması şart” şeklinde konuştu.
Öztürk, şöyle devam etti: “Ülkemiz kıta sahanlığının sınırlı olmasının yanı sıra balıkçı filosunun büyümesi ve ülkemiz balık stoklarının azalması, balıkçılarımızı yeni arayışlara itti. Bu kapsamda son yıllarda büyük gırgır tekneleri, Afrika’nın batı kıyılarında açık deniz balıkçılığına yöneldi. Ancak Çinli balıkçılar başta olmak üzere rakip ülkelerin baskısı nedeniyle Moritanya gibi Afrika ülkelerinde avlanan balıkçılarımız çeşitli sıkıntılar yaşamaktadır. Devletimizin, ülkemize döviz kazandıran yurtdışındaki balıkçılarımıza sahip çıkacağına ve sıkıntıların en kısa sürede son bulacağına inanıyoruz”.