Balık tutmak bir tutkuymuş.
Bunu yıllar önce öğrendim ve hala tutkunuyum.
Denizi sevmezdim.
Balıklar sevdirdi denizi.
Onların dünyasına girmenin, onlarla yazın serin havada, ay ışığında, yakamozlar eşliğinde balık tutmak keyfini yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu gördüm.
Şimdi o ayrıcalığı doyasıya yaşayıp, #BalıktaysanÖzgürsün diyenlerdenim.
İzmir Körfezi’nde bu ara balık bolluğu var.
Havaların aşırı ısınması, suyun ısınmasıyla balıklar hem yağlandı, yani kalınlaştı, hem büyüdü, hem de sahile yakın yerlere gelmeye başladılar.
Körfezin hemen hemen her tarafından günün her saati olta atanları, balık tutmaya çalışanları, balık tutarken sohbet edip, kahve içip, keyif yapanları çok görmeye başladık.
Kimileri gecenin geç saatlerine, kimileri ise günün ilk saatlerine kadar, sabah suyunda da nasibini arayana kadar balık tutmaya çalışıyor.
Balığın kilosu kaç para derseniz, 300’den başlıyor.
Mezatta daha ucuz da olsa, balığın bedava olduğu bir yer var: Deniz!
Denizde balık bedava.
Zaman ayırmanız gerekiyor, yem almanız gerekiyor, olta takımını uygun yapmanız gerekiyor, bir de keyif almanız gerekiyor.
Balık işe sabır işi, dikkat işi.
Keyif ise bunun içinde olan bir şey.
Sabırlı olmazsanız balık keyfiniz kaçar.
Dikkat etmezseniz balık kaçar, keyfiniz de kaçar.
Tuttuğunuz balık sizin mutluluğunuz, kaçan balık ise hüsranınız.
Balık tutmanın keyfini çıkaran kadar, balık tutma işini yapanlar da bir hayli çoğalmaya başladı.
İşi profesyonelce yapanlar balığın körfezde nerede olduğunu, kaç saatlerinde olduğunu, nasıl olduğunu, hangi yeme, hangi oltaya, hangi kancaya geldiğini bilenler.
İşleri profesyonelce yapanlar için deniz ve balık bir geçim kaynağı, bir kazanç kaynağı.
Üç parça balık en az 700 TL.
Günlük 700 TL, aylık 21 Bin TL.
Sabırla, dikkatle, keyifle kazanç.
Satmak istemeyene ise sabrın, dikkatin, keyfin sonunda güzel bir sofra.
Balıktaysan özgürlük var!
Denizdeysen hayat var!