Asrın felaketinin üzücü tarafını bir tarafımıza en kalbi duygularla, rahmetle dileyerek, şifa dileyerek koyduk, koymaya çalışıyoruz ve koymak zorundayız.
Çünkü hayat devam ediyor!
Asrın felaketinde gurur duyduğumuz, sevindiğimiz bir taraf var ki, o da baretini giyerek kurtarma çalışmalarına katılan yüz binlerce yerli, yabancı kurtarma ekibi üyeleri.
Onları da, gayretlerini de unutmak gerçekten mümkün değil!
‘Sesimi duyan var mı?’ diye hep bir ağızdan seslenmelerini, duyan varsa ona ona ulaşmak için insanın gözüyle görüp, girmeye korktukları yerlere korkusuzca girip, kendi canlarını riske atıp, bir canı daha hayata kazandırma çalışmaları.
Baretlerinin renginin, baretlerinin altındaki kıyafetlerin üzerinde yazanların emin olun hiç mi hiç önemi yok.
Bir insanı ölümden kurtarıyor, ölümün kıyısından alıp hayata bağlıyorlar ya, işte o dünyanın en güzel çalışması, o dünyanın en güzel hediyesi, o dünyanın en güzel işi.
Teknolojiyi sonuna kadar kullanan ve eğitimlerinin de hakkını veren bu isimsiz kahramanların isimlerini bilsek de, yüzlerindeki sevinci ve hüznü unutmak ne mümkün.
Türkiye’nin bir çok ilinden koşa koşa geldikleri, dünyanın bir çok ülkesinden uçarak geldikleri deprem bölgesinde en kazların içinde canlı bir insan bulup, ona ulaşıp, onu kurtarma çabalarından etkilenmemek ne mümkün.
Bu gayret içinde, bu çaba içinde, bu mutluluk içinde hayata tutunmamak, hayata bağlanmamak, yaşamak için bir neden bulmamak ne mümkün.
O beton yığınlarının arasında yargılama yapmadan, soru sormadan, hayatını riske atarak binlerce insanı kurtaran bu insanların varlıklarını şükretmemek ne mümkün.
Burada insanlar nasıl yaşar, burada insanlar nasıl durur, burada insanlar nasıl çalışır dediğimiz yerlerde günlerce dinlenip, dinlenip, yeniden çalışma ruhu içinde olan bu insanlara şükretmemek ne mümkün.
‘Burada her şey bitmiş’, ‘Hayatın sonu geldi’, ‘Yaşamak ne kadar boş’ diye düşündüğümüz anlarda, yaşamak ve yaşatmak için neden yaratan bu insanların varlığını şükretmemek ne mümkün.
Böylesi büyük afetleri bir daha yaşamayalım.
Böylesi büyük kayıpları bir daha yaşamayalım.
Ama böylesi insana ve insanlara yaşam veren, yaşaması için umut veren insanların sayısını çoğaltalım.
Tek tek bu dünyadan gitsek de, her birimizin gelişi, gidişi farklı olsa da, dünyada geçirdiğimiz, yaşadıklarımız farklı olsa da gerçek aynı gerçek.
Hayat sen varsan güzel.
Hayat ben varsam güzel.
Hayat biz varsak güzel.
Hayat birlikte yaşadığımızda güzel!