İnsanların bugüne kadar hep başkalarını mutlu etmeye çalıştığını ve bundan sonra kendilerini de mutlu etmesi gerektiğini ifade eden Dr. Fevzi Özgönül, "Maddi bir karşılığı olmayan ve sizi şımartacak bir şeyler düşünün. Bugüne kadar hep başkalarını mutlu etmeye çalıştık, bu sefer kendimiz kendimizi şımartalım bakalım. Bu gece yatağa yattığımızda da kendinizi nasıl şımarttığınızı düşünelim" dedi.
Dr. Fevzi Özgönül tavsiyelerini şu şekilde sıraladı:
"Akşam Yatağınıza uzandığınızda yemek-içmek dışında bu gün kendiniz için ne yaptığınızı hiç düşündünüz mü?
Akşama kadar çalıştım diyebilirsiniz. Fakat bunu gerçekten kendiniz için mi yaptınız? Belki para kazandınız ve bu sizin geçiminizi sağlamanız için, yiyecek veya giyecek almak için önemli olabilir fakat kendiniz için ne yaptınız? Bu gün kendinizi hiç şımarttınız mı?
Kendinizi bebeğiniz gibi görmeye çalışın. Bir bebek gibi düşünün ve kendinizden ne beklerdiniz onu düşünün. Mesela köşedeki parkın önünden geçerken salıncaklara binmeyi hiç düşündünüz mü veya deniz kıyısında iseniz geçen gemilere bakmayı hiç düşündünüz mü?
Çevrenizde bulunan bir kafeye gidip yoldan geçenleri izleyin ve nereye yetişmeye çalıştıklarını bir düşünün. Onlar bunca koşuşturma arasında hiç kendilerini şımartıyor mu acaba?
Genelde iş arkadaşları bir araya geldiklerinde haydi kendimizi şımartalım denince hemen yemek ve içmek akla geliyor. Güzel bir tatlı, sütlü bir kahve, iyi demlenmiş bir çay, köpüğü yerinde bir kahve, son günlerde moda olan bitkisel çaylardan birisi ya da güzel bir öğle yemeği kendimizi şımartmak olarak görülüyor.
Şimdi düşünmeye başlayın ve kendinizden, sizi şımartmasını isteyin. Kendinizden ne isterdiniz?
Bu elle tutulur maddiyatı olan bir şey olmasın, herkesin kolaylıkla ulaşabileceği bir şey olsun, çünkü şımarmak herkesin hakkı.
Hani anneler gününde bir öpücük veya kırdan toplanmış birkaç çiçek, kağıda çizilmiş kocaman bir kalp resmi gibi bir şey düşünelim. Biliyorsunuz ki anneler için en değerli hediyedir, çocuklarının elleri ile kendi kendine yaptıkları hediyeler.
Yaşlı birisini şımartmak isterseniz ona saygı gösterin, elindeki yükleri alıp biraz yardım edin, karşıdan karşıya geçerken ona eşlik edin, apartmana girerken zamanınızı alsa da ona kapıyı açık tutun. Asansöre önce onun girmesini sağlayın.
İş arkadaşınıza, sana sormadım fakat bir bardak su da sana getirdim deyin. Köşedeki satıcıya başınızla selam verin, hayırlı işler dileyin bu onu şımartacaktır. Bir çocuk size kaza ile çarpsa da başını okşayın gülümseyin. Bu onu şımarık yapmayacak fakat fazlasıyla mutlu edecektir.
Mesela ben ne isterdim şımarmak için? Ormanlık veya koruluk bir alanda eşimle el ele yürüyüş yapmak ve hiçbir şey düşünmeden, yorulmak isterdim. Bu beni şımartırdı."