24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınlayan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, 24 Temmuz’un basının içinde bulunduğu şartlardan dolayı asla bir bayram gibi kutlanamadığına dikkat çekerek, “Tarafsız ve özgür bir basın güçlü demokrasilerin vazgeçilmez unsurudur. Biz özgür basın mücadelesinde gazetecilerin her zaman yanında olacağız” dedi.
Türk basınında sansürün kaldırıldığı gün olan 24 Temmuz’un tutuklu gazeteciler, uygulanan ekonomik ambargolar ve mesleğin içinde bulunduğu durum nedeniyle bir bayram gibi kutlanamadığına dikkat çeken Batur, özgür basın mücadelesinde gazetecilerin her zaman yanında olacaklarını vurguladı. Türkiye'de hemen her dönem en ağır darbeleri gazetecilerin aldığına dikkat çeken Batur mesajında, “Bugün de durum farklı değil. Türkiye’nin basın özgürlüğü karnesi çok kötü. Basın emekçileri, Türk basınında sansürün kaldırılışının 113. yılında daha fazla baskıya ve sansüre maruz kalıyor. Oysa özgür ve tarafsız bir basın güçlü demokrasilerin vazgeçilmez unsurudur. Biz özgür basın mücadelesinde gazetecilerin her zaman yanında olacağız. Bu haklı mücadelede onları yalnız bırakmamaya kararlıyız” dedi.
“Çok önemli bir toplumsal görev”
Cumhurbaşkanlığı’nın kamu kurum ve kuruluşlarına gazete alınmaması kararını içeren yeni Tasarruf Genelgesi’nin özellikle yerel basını susturmak anlamına geldiğini kaydeden Batur, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Yerel basın ile okuyucu arasındaki bağ kesilmek isteniyor. Yerel basın sussun isteniyor. Asla böyle bir şey olmayacak. Gerekirse her türlü riski alıp, yerel basının ayakta kalmasını sağlayacağız.”
Meslek ilkelerine bağlı, kişi hak ve hürriyetlerine saygılı, objektif, tarafsız basının çok önemli bir toplumsal görevi yerine getirdiğini vurgulayan Batur, mesajını şöyle sonlandırdı:
“Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Basın milletin müşterek sesidir’ demiştir. Bu sese sahip çıkmak, susturulmasının önüne geçmek hepimizin görevi. Çok zor koşullar altında, büyük özverilerle mesleklerini yapmaya çabalayan basın emekçilerini haklı mücadelelerinde yalnız bırakmayacağız. İşte bu nedenle 24 Temmuz’u ben de Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü olarak anıyorum. Dilerim ki, bu özel günün gerçek bir bayram gibi kutlanacağı zaman çok yakınımızda olsun.”