Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Kurtuluş Savaşı'nın lideri, İlk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk dendiğinde kırmızı çizgimiz, çok ama çok nettir.
Maneviyatımızda olan olan saygımızla, sevgimizle onu her türlü saldırılardan korumaya çalışırken, maddiyatımızda olan yasalarımızla onun için çizdiğimiz kırmızı çizgimizi bütün dünyaya ilan etmişizdir.
Hal böyle olunca da Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'e karşı yapılan her türlü maddi ve manevi saldırının da direkt karşısında dururuz, çelikten duvar gibi.
Durmak zorundayız!
Bergama Belediye Başkanı Prof. Dr. Tanju Çelik'ten de bunu beklemek en doğal beklentimiz.
Atatürk'ün kurucusu olduğu siyasi parti olan Cumhuriyet Halk Partisi'nden belediye başkanı seçilen Prof. Dr. Çelik'ten bunu beklemek de en doğal beklentimiz.
Bergama'nın Kurfallı Köyü'ne yolumuz düştü.
Düştü derken birileri çağırdı, birçok konuda ve özellikle de çevreyle ilgili şikayetlerini anlattılar.
Dinlemeye gittiğimiz Kurfallı'da vatandaşlarımızı dinledik dinlemesine de "Keşke Bergama, Kurfallı Köyü'ne gitmeseydik" dedirten bir görüntüyle karşı karşıya kalacağımız aklımızın ucundan geçmedi.
Köyün girişinde, 'Ne mutlu Türkiye Diyene' yazması gereken ama yazısı okunamayacak kadar yıpranan, alandaki Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'e ait büstü görünce içimiz acıdı.
Kırmızı çizgimiz aklımıza geldi, yüreğimiz kabardı.
Bergama Kurfallı Köyü'nde Atatürk'e bu saygısızlık nasıl olur diye düşünmekten çok, bu saygısızlığa nasıl göz yumulur onu düşünüyor insan.
Atatürk'un kurduğu CHP'den Bergama Belediye Başkanı olan Prof. Dr. Tanju Çelik, bu durumu nasıl kabul edebilir, durur anlamakta güçlük çektik.
Üstelik köylünün dediğine göre Başkan Çelik, ayda birkaç hafta sonu köylerine gelip, köylülerle sohbet edip, köylülerle birlikte köy hayatı yaşıyormuş.
Hiç mi görmedin Başkan Çelik, Atatürk büstünün o halini!
Hiç mi düşünmedin Başkan Çelik, Atatürk'ün partisinden belediye başkanı olduğunu.
Hiç mi düşünmedin Başkan Çelik, bir talimatınla oraya daha muhteşeminin, daha gösterişlisinin konulacağını.
Atatürk'ü bu halde bırakan herkesi ama herkesi şiddetle kınıyorum.
Atatürk'ün bu halde kalmasına seyirci olan Bergama Belediye Başkanı Profesör Doktor Tanju Çelik'i ise daha fazla, en fazla kınıyorum.
Bergama'ya yakışmayan bu görüntü, dileriz bir an önce görünür haliyle kalmaktan kurtarılır.
Başkan Çelik'in CHP başkanlığı da bu anlamda sorgulanır!