‘25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele’ günü.
Türkiye’de kadına yönelik şiddetin arttığı günlerde, bugünün daha da etkin olarak bilinmesi ve bugüne doğru, bugünden itibaren Kadınlarımızı şiddetten koruyacak birçok hukuk ve idari adımların da atılması gerekiyor.
Bunun içinde önce hukukçuların, sonra siyasetçilerin ve idarecilerin çok ama çok çalışması gerekiyor.
Kadınlar, hayatın akışında bırakılmayacak kadar önemli, hayatın olumsuzlukları içinde tutulmayacak kadar önemliler.
Çünkü onlar hem annemiz, hem eşimiz, hem kardeşim, hem arkadaşımız, hem de kızımız.
‘Kadına Şiddetle Mücadele’ günü nedeniyle bu satırları yazarken haber ajanslarından düşen fotoğraf dikkatimi çekti.
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Karabağlar’da ‘Kadına Yönelik Şiddete Mücadele’ günü nedeniyle yapılan etkinlikte, parkın ortasına konulan bir ağacı, dilek ağacı yaptığı ve dallarına da ‘Kadına Şiddete Hayır’ diye bir kâğıt bağlayarak, dilek tuttuğunu gördüm.
Yok, artık dedim.
Hangi çağda yaşıyoruz, hangi yetki ve yetkinlik içindeyiz ki, ‘Kadın Şiddet’ konusunda dilek tutacak, dilek ağacına kâğıt bağlayacak kadar aciz kaldık.
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun ne kadar iyi niyetle orada bulunduğunu ve dilek ağacına kâğıt bağladığını anlıyorum ama bilimin, teorinin, ekonominin ve hukukun bu kadar geliştiği bir ilçede, ‘Kadına Şiddet’ konusunda, ‘Dilek Kâğıdı Bağlamak’ iyi niyete sığınmak, başka da bir şey yapamamaktır.
Başkan Selvitopu, bence bu etkinliği düzenleyeni çağırsın odasına, “Kardeşim, ben koca belediye başkanıyım, dilek tutarak kadına şiddetle mücadele etmek ne bana, ne makamıma, ne de eğitim seviyeme uygun değil” desin.
Sonra da, gelecek yıl için, (Kadına Şiddetle Mücadele konusunda, daha bilimsel, toplumu bilinçlendirici, eğitici, öğretici ve farkındalık yaratan şeyler istiyorum” desin.
Yoksa maazallah bu dilek ağacı işi tutar, alışkanlık haline gelir.
Karabağlar’da yaşayan vatandaşlar da, Karabağlar Belediyesi’nin önünü bir ağaç dikip, dallarına da dileklerini yazan kâğıtları bağlarlar.