Nilda Altın- 3 Mart 1924 tarihinde Hilafet ile Şeriye ve Evkaf Bakanlığı'nın kaldırılması ve Eğitim Birliği Kanunu'nun çıkarılmasının yıldönümü dolayısıyla sosyal medya hesabından bir mesaj yayınlayan Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, bu yasaların Yeni Türk Devleti’nin laik bir Cumhuriyet olarak inşa edilmesi sürecinin en önemli adımlarından biri olduğunu söyledi.
Özellikle Hilafetin kaldırılmasının, Batı dünyasında büyük tepkilere yol açarak Türkiye aleyhine bir siyasi propaganda olarak kullanıldığını belirten Başkan Erdoğan, "Batı emperyalizmi Türkiye’deki laik devrimden endişe duyuyor, Türkiye’de yaşanan bu uyanışın başka İslam ülkelerine de örnek teşkil etmesinden korkuyordu. Fakat o dinlemedi. Çünkü gerçek bir devrimciydi." ifadelerini kullandı.
Tarikat yurtlarında yaşanan trajedilere "Bugün adeta birer melanet yuvası haline gelen tarikat ve cemaat dehlizlerini gördükçe, “Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.” sözlerinin önemini daha iyi anlıyoruz." sözleriyle dikkat çeken Başkan Erdoğan açıklamasında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaşlaşma ülküsüne bağlı kalarak Cumhuriyet devrimlerinin yolunda yürümeye devam edeceğini belirtti.
Başkan Erdoğan'ın yazılı açıklaması şöyle:
"Ülkemiz 98 yıl önce bugün, üç büyük devrimi gerçekleştirerek tüm dünyanın dikkatini çeken bir başarı sergilemişti. 3 Mart 1924’te, işgal kuvvetlerinin yan organı gibi çalışmanın ötesinde hiçbir işlevi ve önemi kalmayan Hilafet makamı lağvedilmiş; din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını sağlamak üzere Şeriye ve Evkaf Bakanlığı kaldırılmış, kadın erkek ayrımı yapılmadan eğitim birliğinin sağlanması amacıyla Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edilerek Türkiye Cumhuriyeti, siyasal ve toplumsal hayatta bir dönüm noktası yaşamıştı. Dünya üzerinde laik, çağdaş ve demokratik bir yaşama geçiş yapan ilk ve tek ülke olmuştuk.
Yeni Türk Devleti’nin laik bir Cumhuriyet olarak inşa edilmesi sürecinin en önemli adımlarından biri olan bu yasalara Cumhuriyet aydınlarımız da “Üç Devrim Yasası” adını vermişlerdi. Özellikle Hilafetin kaldırılması batı dünyasında büyük tepkilere yol açarak Türkiye aleyhine bir siyasi propaganda olarak kullanılmıştı. Çünkü, Batı emperyalizmi Türkiye’deki laik devrimden endişe duyuyor, Türkiye’de yaşanan bu uyanışın başka İslam ülkelerine de örnek teşkil etmesinden korkuyordu. Fakat o dinlemedi. Çünkü gerçek bir devrimciydi.
Bugün adeta birer melanet yuvası haline gelen tarikat ve cemaat dehlizlerini gördükçe, “Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.” sözlerinin önemini daha iyi anlıyoruz. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği çağdaşlaşma ülküsüne bağlı kalarak Cumhuriyet devrimlerinin aydınlık yolunda yürümeye devam edeceğiz."