Siyasetin en iğrenç tarafı ne olursan ol, fark etmez yeter ki bizimle ol, yeter ki bize oy ver.
Peki, o zaman sormazlar mı siyaseti ne için yapıyorsun, kimin için yapıyorsun, aklın, fikrin ve hayat çizgin yok mu diye?
Peki, tepki vermezler mi ‘Az omurgalı ol’ diye!
Sevdiğim bir cümledir, ‘Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol’
Siyaset insanları kandırma yolu değildir, olmamalıdır da.
Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’nın bir açıklaması oldu geçtiğimiz günlerde.
Birilerine şirin görünürken, herkese şirin görünmeye çalışırken, pide ile çayı bir araya getirirken, rakı ile zemzem suyunu da bir araya getirebilmek basiretsizliğini göstermiş.
Açıklaması aynen şöyle: "Herkesin karşı tarafı ikna etmesi lazım. Çay mı ısmarlayacaksınız, pide mi ısmarlayacaksınız, rakı mı ısmarlayacaksınız, zemzem mi ısmarlayacaksanız... Ne yaparsanız yapın. Hep beraber çalışmamız gerekir"
Bu mu siyaset?
Bu mu doğruluk?
Bu mu kendini bilmek?
Bu mu karşındakine saygı duymak?
Siyaset yapmışsın, insanlara doğru, dürüst, adaletli ve akıllı olduğunu göstermeye çalışmışsın, çoğunluğun oyunu alıp Kemalpaşa Belediye Başkanı olmuşsun, sonra kalkıp rakı ile zemzem suyunun ayrımını yapmadan, ikisini aynı cümle içinde kullanarak, herkesi aynı yolun yolcusu gibi görmüşsün.
Başkan Karakayalı, inancın nedir bilemem, düşüncen nedir bilemem, kimsenin inancını veya düşüncesini ölçmek gibi bir tartı aleti de henüz icat edilmedi ama siyasetin bir omurgalı hali vardır onu da herkes bilir.
Kimse, imam pavyona gitmediği için, meyhaneciyi Cuma namazına gitmediği için bu ülkede yargılamaz, eleştirmez.
Ama birileri imamı pavyon da, meyhaneciyi Cuma da görürse omurgasızlık olarak görür.
‘Ya olduğun gibi yaşa, ya yaşadığın gibi ol’ der.
Siyaseti kendi kimliğinde, kendi karakteriyle, kendi düşüncesiyle yapan herkese, kabul eder ya da etmezsiniz saygı duyarsınız.
Ama siyaseti, kendi kimliğini, kendi karakterini, kendi düşüncesine bir kenara koyup, her nabza göre şerbet vermek basitliği içinde yapamazsınız.
Rakı ile zemzem suyunu bir araya getiremezsiniz.
Rakı içine aklıyla, zemzem suyun içenin inancıyla alay edemezsiniz.
Kaldı ki onların bile birbirlerinin yaşantısına sizin siyaset olarak yaptığınızdan daha çok saygıları vardır.
Ne bir taraf diğer tarafın içtiğine, ne diğer taraf o tarafın içtiğine karışmaz.
Tercihidir der, günah da, sevabı da, doğrusu da, yanlışı da kendisine ait olarak görür.
Kemalpaşalı bu kadar ucuz siyaseti, ikiyüzlülüğü ve karıştırıcılıyı da hoş görmez.
Bilesin!