Başkan Kocaoğlu Kimi Başbakan Olarak Görmek İstediğini Açıkladı

Kocaoğlu: ''Ama bana sorsalar ‘Kim olsun’ diye, gönlümden geçen isim...

Mevcut hükümette en çok tanıdığı ve en çok görüştüğü ismin Binali Yıldırım olduğunu söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Kendisiyle centilmenlik çerçevesinde siyasi mücadele verdiğim de oldu, birlikte bazı işlere imza attığımız da oldu. Binali Bey’in Başbakan olması, mutlaka İzmir’in lehine olacaktır. Ben yerel bir yöneticiyim ve genel siyaset konuşmayı da sevmem… Ama bana sorsalar ‘Kim olsun’ diye, ‘Gönlümden geçen isim, Binali Bey' derim” şeklinde konuştu.

Ege TV’de Hüseyin Aslan’ın sunduğu “Mercek” programına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kent gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

İzmir’in en büyük sorunlarından biri olan katı atık bertaraf tesisi ile ilgili yer sorunun çözüldüğünü belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, iki yılı aşkın süredir Orman Bölge Müdürlüğü’nden bekledikleri olumlu görüşün geldiğini belirterek, “Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu belediyemizi ziyaret ederek müjdeyi verdi. Bir engelimiz kalmadı. Hazırladığımız dosya ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na müracaat edeceğiz. ÇED raporunu alır almaz ihaleye çıkacağız. Son sistem ayrıştırma yapacağız. Burada kapalı sistem çalışacak prefabrik bir bina yapacağız. İhale prosedürü tamamlandıktan ve yer teslimi yapıldıktan sonra iki yıl içinde biteceğini düşünüyorum” dedi.

Bir taşla iki kuş

Büyük Körfez Projesi kapsamında İzmir Körfezi’nde açılacak sirkülasyon kanalı için tıkanan ÇED sürecinde de ciddi gelişmeler olduğunu söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tereddütlerine ilişkin dosyamızı hazırladık, şu anda inceleniyor. Bize göre eksik yok. Onaylanırsa kısa sürede başlayacak. Bu proje kapsamında Mavişehir’e iskele yapabilmek için yaklaşım kanalı açacağız. Bu, aynı zamanda sirkülasyon kanalı görevi de üstlenecek. Böylelikle bir taşla iki kuş vuracağız.  Bu sene hem katı atık hem de Körfez’in ÇED onayını alıp ihaleye çıkarsak, İzmir adına çok önemli iki projeyi hayata geçirmiş olacağız. Türkiye’nin en önemli katı atık bertaraf tesisini kurarken, İzmir Körfezi’nde çevre adına dünyanın en önemli geri dönüşüm projesini yapmış olacağız” diye konuştu.

3 milyar liralık yatırım

Katı Atık Bertaraf Tesisi için yaklaşık 300 – 400 milyon liralık yatırım yapacaklarını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “İZBAN Selçuk hattında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üzerine düşen bütün ihaleleri yaptık. Belevi İstasyonu’nun da ihalesine çıkıyoruz. Aliağa - Bergama İZBAN hattı yine çok önemli bir projemiz. TCDD ile görüşüyoruz. Ona da bir an önce başlamak istiyoruz. Konak ve Karşıyaka tramvay çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor. Üçkuyular-Narlıdere metro projemizde derin tünel hattının izinleri alınır alınmaz ihalesine çıkacağız. Kredileri hazır. 11 kilometre aldığımız metro hattını Şirinyer, Selçuk, Bergama İZBAN hattıyla birlikte yaklaşık 250 kilometreye çıkarıyoruz. Bunların hepsinin inşaatını kendi gücümüzle yapmaya hazırız. Katı Atık Bertaraf Tesis için yaklaşık 300 – 400 milyon lira yatırım yapacağız. İzmir Körfezi uzun soluklu bir yatırım olacak. Metro’nun şu anda kilometresi 70 milyon TL. Yaklaşık 1 milyar 400 milyonluk bir yatırım söz konusu. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak şu anda  büyük projelerimiz için  3 milyar liralık, eski parayla 3 katrilyonluk yatırımları yapıyoruz. Bu yatırımları yaparken diğer işlerimizi aksatmayacak güçteyiz” dedi.

Balçova’da emsal 1.6

Hüseyin Aslan’ın, Balçova arsa mağdurlarının eylemi ile gündeme gelen Üçkuyular’daki Doğuş Grubu’nun arazisi ile ilgili “Balçova arsa mağdurları ile Üçkuyular’daki Doğuş Grubu arazisi arasında ne gibi bir bağ var?” sorusuna da yanıt veren Başkan Kocaoğlu, ikisi arasında herhangi bir bağın bulunmadığını belirterek, şunları söyledi:

“Balçova’daki arazide tapulular var, bir de tapu verilmemiş makbuzu olanlar var. Arazinin planlamasını ve zemin etüdünü yaptık. Dere yatağı ve çukur olduğu için zemin etüdü yapıldığında bir çok yerin bina yapılması için sakıncalı olduğu ortaya çıktı. Yollarda istinat duvarı yapılması gerekiyordu. Burada bizim Olimpiyat Evlerimiz vardı. Emsali 1.6. Bu araziye de ancak 1.6 emsal verilir. İstinat duvarlarının yapılması lazım yoksa facia olabileceğini söyledik. Ancak vatandaşlar yıllardır 8 kat imar verileceği, 4 tane dairesinin olacağı hayalini kurmuş, gözünde büyütmüş. Ancak biz elimizden geleni yaptık. Burada daha fazla yoğunluk vermek mümkün değil. Tapusuz olanlara ise zaten belediyenin ‘sana şu araziyi verdim’ deme lüksü yok. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bunu geçirip Balçova’da veya herhangi bir yerdeki bir araziyi makbuzu olanlara verme yetkisi var. Doğuş arazisi ile bu konunun herhangi bir ilgisi yok!”

Özfatura’ya teşekkür

İzmir Büyükşehir eski Belediye Başkanı Burhan Özfatura’nın konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalara da teşekkür eden Başkan Kocaoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ata Caddesi’nde emsal 5, Alsancak’ta 7 diyerek itiraz ediyorlar. Zamanında buralara bu emsaller verilmiş. Ancak kentin durum malum.  Otopark yok.. Park yok… Yol yok. Sağlıklı bir kent 1.5 emsalden fazla verdiğiniz zaman kurulamıyor. Şehir planlama,  bilim böyle diyor. Zaten ben açıklamamda Burhan Özfatura’nın adını vermedim. Kendisi  dürüstçe açıklama yaptı. Teşekkür ediyorum.  İyi niyetle,  kentin gelişmesi, yatırım yapılması için  Doğuş Grubu arazisine 2.5 emsal verilmiş. 2.5 emsal, arsa sahibini kazanılmış hakkı. Belediye Başkanı buranın imarını değiştiremez.  Değiştirirse mahkemeden döner.  Doğrudur;  yanlıştır ama bunu tartışıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi Üçkuyular’da kamulaştırma yaparak ‘35 milyon lira kamuya zarar ettirdi’ deniyor. Üçkuyular’da  Büyükşehir’in bir arazisi yok. Konak Belediyesi’nin, Doğuş Grubu’nun ve birkaç şahsın vardı. Sonra Konak Belediyesi ikiye bölününce bir kısmı Konak diğer bir kısmı Karabağlar Belediyesi’nde kaldı. Büyükşehir Belediyesi olarak metro ulaşımını desteklemek için, semt garajı ve otopark yapımı için Doğuş Grubu, Konak Belediyesi ve Karabağlar Belediyesi’nden 9.5 dönüm alan aldık. Arkadaki yola da el atıldığı için el atma davaları vardı. Bir kısmını kamulaştırmaya karar verdik. Ben oradaki yolu açabilmek, oradaki kavşağı ve terminali yapabilmek için bu bölgede kamulaştırma yaptım. Mahkemede de vatandaşın hakkını verdim. ‘Başkan zarara uğrattı’ diyorlar.  Vatandaşın yasal hakkını ödemeyecek miyim? Bunlar yanlış şeyler”.

Akıl, mantık ve iftira

Giraudlar’ın arsasının imara açıldığı için suçlandığını da söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Cemil Şeboy burada.  Hiçbir  zaman aynı partide olmadık. Cemil Şeboy bana geldi. ‘Bunların hakkı, buraya imar verilmesi gerekiyor. Zaten ben veriyordum’ dedi.  Ben de o zamanlar var olan ANAP, Doğru Yol ve AK Parti’deki arkadaşlarla konuştum. Efendim ben Arçelik bayisiymişim. Rahmi Koç’u tanıyormuşum. Giraudlar’ın arsasına imar vermişim. Akıl var, mantık var. Rahmi Koç, rahmetli Mustafa Koç, Ali Koç, Suna Kıraç’ın 200, 300 veya 3 bin daireye aracılık yapar mı? Bir iftira at ama inandırıcı olsun!”

Gönlümden gelen isim Binali Bey

Başkan Kocaoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevi bırakarak aday olmayacağını açıklamasının ardından AK Parti’de 22 Mayıs’ta yapılacak olağanüstü kongre öncesi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın en güçlü genel başkan adaylarından biri olmasına yönelik de önemli mesajlar verdi.

‘Binali Yıldırım başbakan olursa İzmir’e etkisi ne olur?’ sorusunu yanıtlayan Başkan Kocaoğlu, tercih hakkı olsa kendisinin de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’nın ismini söyleyeceğini açıkladı.

Kocaoğlu, “Benim mevcut hükümette en çok tanıdığım, en çok görüştüğüm isim Sayın Binali Yıldırım’dır… Kendisiyle siyasi centilmenlik çerçevesinde siyasi mücadele verdiğim de oldu, birlikte işlere imza attığımız da oldu… Binali Bey’in Başbakan olması, mutlaka İzmir’in lehine olacaktır. Binali Bey Başbakan olursa, İzmir’e mutlaka destek verecektir, vermek de görevidir. Tabii ki AK Parti’nin içişlerine karışma lüksüne sahip değiliz. Hele ben yerel bir yöneticiyim ve genel siyaset konuşmayı da sevmem… Ama bana sorsalar ‘Kim olsun’ diye, ‘gönlümden geçen isim, Binali Bey' derim” dedi.

En büyük rütbe

CHP’de de muhaliflerin harekete geçtiği ve kulislerin hareketlendiği süreçte Bakan Binali Yıldırım gibi kendisinin de genel başkan olma hedefi olup olmadığı ya da teklif gelmesi durumunda ne yanıt vereceği sorusuna da yanıt veren Başkan Kocaoğlu, “Böyle bir hedefim yok! Benim ailem Osmanlı’dan bu yana siyaset yapıyor. Ben dördüncü kuşağım. Bizde hep yerel yöneticiler olmuştur. Bizim yatkınlığımız bu… Ben bulabileceğim, görebileceğim en onurlu görevdeyim. Türkiye’nin en aydınlık, sevecen insanlarının olduğu İzmir gibi bir kentte 15 yıldır belediye başkanlığını yapıyorum. Bana bundan büyük rütbe, onur, şeref olmaz” diye konuştu.

“Zirvedeyken bırakmak” meselesi..

Kocaoğlu, EGİAD’ın gecesinde söylediği ve gündeme damga vuran “Bir şeyi zirvedeyken bırakmak gerektiğini düşünüyorum. Kentini ve dünyayı iyi tanıyan pırıl pırıl arkadaşlar var. Görevi onlara teslim etmek gerektiğine inanıyorum” sözlerine de açıklık getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı şunları söyledi:

“Orada öyle bir soru geldi ki… ‘Gelecek siyasi planlarınız nedir?’ diye… Benim gerçekten siyasette bir gelecek hedefim yok. Ben de gayet rahat ‘Evime gitmek istiyorum, torunu sevmek istiyorum, çocuklarıma vakit geçirmek istiyorum’ dedim… Ben 13 sene, 24 saatimi Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmak için harcamışım. Bu durumda bir insan ne isteyebilir?”

Başkan Kocaoğlu programın sonunda ise Türkiye’de giderek azalan vefa duygusuna değinerek, “Ben  ahde vefaya gücüm yettiği kadar sadık kalmak istiyorum.  Bu özelliği kendimde geliştirmek istiyorum. Kaybolmaması gerektiğine inanıyorum. Bu görevler gelip geçici” dedi.

Meclis’te konuştu

Öte yandan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Mayıs ayı meclis toplantılarının üçüncü birleşiminde görüşülen Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT'un "2015 Mali Yılı Kesin Hesabı ile Taşınır Mal Kesin Hesabı" oyçokluğu ile kabul edildi. Lehte ve aleyhte yapılan konuşmaların ardından bir değerlendirme yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Bir kurumun değeri net varlıklarıyla, net değeriyle, özkaynaklarıyla ölçülür. Bilanço o anki durumun fotoğrafını çeker. Net değerlere baktığımızda, 2013 yılında 2,5 milyar, 2014 yılında 3 milyar 800 milyon, 2015'e bakınca 4,4 milyar TL bir net değer var. Özkaynaklara baktığımızda ise 2014'de 7,8 milyar TL, 2015'de ise 8,4 milyar TL" diye konuştu.

Kredimiz notumuz 17 basamak arttı

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kredi notunun uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody's tarafından "AAA" olarak belirlenmesine ilişkin olarak da bir değerlendirme yapan Başkan Kocaoğlu, şunları kaydetti:

"İzmir Büyükşehir Belediyesi, ABD ve İsveç’in aldığı kredi notuna ulaşmıştır. Bunda hayıflanacak bir şey yok. Yok, biz para veriyormuşuz da notumuz ondan ‘AAA’ çıkıyormuş. Bunlar komik şeyler. Bunu söylemek doğru değil. Onay aldığımız tüm yatırımları gerekleştirebilecek gücümüz var. 4 ila 5 milyar TL civarında borçlanma limitimiz var. Kredi notumuzun yüksek olması, aldığımız borç faizlerini yüzde 30–40–50 civarında düşürüyor. Uzun vadeli kredi buluyorsun, daha ucuz finans bulup yatırım yapabiliyorsun. Örneğin, Büyük Körfez Projesi'nin ÇED onayı çıksaydı, kredi orada kullanılacaktı. Katı Atık Bertaraf Tesisi için Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan onay geldi. İnşallah Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan da ÇED sonucunu alır, yatırıma geçeriz. Orada da kredi kullanılacak. Narlıdere metrosunda kredi kullanılacak, Buca metrosunda kredi kullanılacak. Yatırımlarımızı, kentin temel yatırımlarını yapacak finansa sahibiz. 17 basamak birden kredi notumuz arttı. Muhalefeti ve iktidarıyla tüm İzmirlilerin bundan gurur duyması gerekiyor.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberleri