Geçtiğimiz günlerde bir yazı kaleme almıştım.
Çeşme ile, Ildır ile, eski tarihi adıyla Erythrai ilgili.
Çeşme'nin, İzmir'in, Türkiye'nin gizli hazinesini yazmıştım.
Atıl duruma bırakılan, atılı geçtim, gidenin, görenin 'yok artık' diye hayran hayran baktığı yer Erythrai.
Ünlü filozof Eflatun'un bugünkü Ildır’ı, Erythrai şehrini “güneşin en güzel battığı yer” olarak tanımladığı yer.
Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere herkesin, sorumlu olan, görevi olan herkesin bu hazineye sahip çıkması gerektiğini anlatmaya çalıştık.
Oturduğumuz masadan değil, oturduğumuz tarihi tiyatro tribünlerinden.
O tarihin yanında ekilen maydanoz, marul tarlasına bakarak.
Yazımız üzerine mi, yazımız hareketin üzerine mi hiç bir önemi yok; Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, belediyede bu hazineyi Dünyaya, Türkiye'ye, İzmir'e ve Çeşme'ye kazandırmak için özel bir çalışma masası kurdurdu.
Masanın etrafında, görev alanlarla birlikte gizli hazine tarihi Erythrai Tiyarosu'nun tarihi yerinde incelemeler yaptık.
Çalışma belli, hedef belli.
O gizli hazine ortaya çıkarılmalı.
Herkes manevi ve maddi kazanan olmalı.
Başkan Lal Denizli'ye, ekibine güzel hareketleri için tüm insanlık adına teşekkür ediyoruz.
Tarih adına teşekkür ediyoruz.
Erythrai adına teşekkür ediyoruz.
Kolaylıklar diliyoruz, alkışlıyoruz.