Yerel seçimlerle ilgili olarak dün mesai saati bitiminden itibaren artık her şey gerçekleşmiş oldu.
Mesai saati biteceği gün bütün siyasi partiler, saatler ve hatta dakikalar kala meclis üyesi aday listelerini hazırlayarak Seçim Kurulu’na teslim ettiler.
Seçim takvimi, artık sandık başına seçmenlerin gideceği tarihe doğru geri sayıma başladı.
Dün bütün herkesin ama bütün herkesin, bir kulağı biz gazetecilerden gelecek haberlerde, bir kulağı da siyaset kulislerinde konuşulanlardı.
Kimin aday gösterileceği, nereden aday gösterileceği ve kaçıncı sıradan aday gösterileceği, yerel siyasetin ana gündem maddesiydi.
Yüzlerce meclis üyesi aday adayları içinden kendilerine kanunen tanınan kadarını yazmak, onları sıralamaya sokmak ise siyasi partilerin illerdeki en üst temsilcileri olan İl Başkanları’nın tek düşünce yoğunluğuydu.
CHP’de yaşanan ve devam eden değişimden dolayı meclis üyesi listeleri o kadar merak konusu değildi.
Tansiyonu düşük, değişimi kabullenmiş, nasıl olacağından başka merak edilen yok gibisinden.
Ama AK Parti’de öyle değildi!
İzmir’de CHP’de yaşanan ve kırgınlıklara, hem de çok derin ve çok açık yaşanan kırgınlıklar ve her partinin kendi adayıyla seçimlere girmesiyle, daha önceki seçimlere bakıldığında seçimleri genel ve bölgesel anlamda bu kadar kazanmaya yakın olması, AK Parti’de meclis üyeliği listelerini daha çok merak edilen konuma getirmişti.
Siyasi kulislerde ise, meraklı bu beklentinin içinden de doğal olarak listeye girenden çok giremeyenlerin yaratacağı, tıpkı CHP İzmir’de olduğu gibi bir kırgınlık tahmini vardı.
Listeler açıklandı ve o merak da sona erdi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, partisinin il ve ilçelerinde Ana Kademe, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları’nda görev yapmış bir çok isme listelerde yer verdi.
AK Parti teşkilatını seçimlerde ve tercihlerde her şeyin üstünde tuttuğunu gösterdi.
Partisinin belediye başkan adaylarını ayrı, ilçe başkanlarını ayrı, belediye başkan aday adaylarını ayrı, meclis üyesi aday adaylarını, teşkilatın geçmişindeki başkanlarını ayrı, teşkilata görev yapanları ayrı, teşkilatın gençlik ve kadın kollarını ayrı ayrı dinledi.
Yetinmedi, yerel seçimleri kendisine bir AK Parti’de siyaset başlangıcı olarak görenleri ayrı, başka illerden, ilçelerden gelen AK Parti’nin üst, orta, alt düzeyde görev yapanları ayrı ayrı dinledi.
Bu kadar dinlemenin sonunda da bir karar verdi.
O kararı da dün mesai saatinin bitmesine saatler kala Seçim Kurulu’na listeler olarak verdi.
Siyasette başarı çok dinleyip, çok düşünüp, adil karar vermekle olur.
Başkan Saygılı da aynen öyle yaptı.
Çok dinledi, çok düşündü ve adil olanı yaptı.
Bu yüzden tahmin edildiği gibi kırgınlık, kızgınlık olmadı.
Başkan Saygılı’nın siyaset değil, karar verme tarzıyla, AK Parti İzmir’de seçimlere, birliğini, dirliğini koruyarak giriyor.
Hedefine doğru ilerliyor!