Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nu nasıl bilirsiniz?
Ben iyi bilirim.
Çok da iyi takip ederim.
Ayrımcılık Başkan Selvitopu’nun ruhunda var.
Sessiz ve sakin durduğuna bakmayın, öyle bir ayrım yapar ki, bazen o sessiz ve sakin duruşunda bu ayrımı hangi ara, nasıl yaptı diye şaşırırsınız.
Mesela Karabağlar Belediyesi’nin bünyesindeki 58 mahallesinde çok ama çok iyi ayrımcılık yapar.
Dikey binaların yoğun olduğu Fahrettin Altay, Hatay, Üçkuyular gibi yerleri çok sever, belediyenin bütün imkânlarını oraya harcar.
Oraları mutlu ise Başkan Sevlitopu’da mutlu olur.
Onun dışında kalan 50 mahalle zerre umurunda değildir.
Söylediğini duymadım ama yaptığı hizmetlere bakınca, ‘Oraların canı cehenneme’ dediğini düşünmemek elde değil.
Başkan Selvitopu mahalle ayrımcılığından bir üst sekmente geçti geçtiğimiz günlerde.
Kavacık’ta ‘Üzüm bahane, yemek şahane’ düzleminde bir yemek tertip etmiş.
Yemeğe belediye meclis üyelerini davet etmiş.
Ama hepsini değil.
Hele AK Partili Meclis üyelerini hiç değil.
Onlar muhalif ya, Kavacık'ta yemekte, aynı masada işi olmaz onlarla.
Onu geçtim de, kendi partisinden CHP’den 4 meclis üyesini özellikle yemeğe davet etmemesi ayrımcılığın en üst sekmendi olmuş.
Bu meclis üyelerini, diğer meclis üyelerinden ayıran özellik ne derseniz, siyasi kulislere göre bu meclis üyeleri, mevcut ilçe başkanına yakın isimler olduğu söyleniyor.
Sessiz ve sakin Başkan Muhittin Selvitopu’nun bu ayrımcılığın arkasında ne gibi bir hedefi var derseniz gerçekten bilmek zor.
Ama ruh haline sorarsanız hemen söyleyebilirim.
Başkan Selvitopu bir dönem daha belediye başkanlığı yapamayacağını, partisinin onu aday göstermeyeceğini anladığı için bunalımda ve bunu da ayrımcılık yaparak gösteriyor diyebilirim.
Kavacık’ta esen rüzgar hep sert olur.