Onlar Karabağlar’da kirada, kimisi bir odası olan, kimisi bir odasının yanında bir odası daha olan evlerde oturuyorlar.
Ev sahibi olmak ise en büyük hayalleri.
Ancak gelir belli, gider belli.
Ev sahibi olmak ise hayal.
Önlerine bir umut çıktı. Toplu Konut İdaresi TOKİ, Karabağlar’da düşük ücretlerle ödemesi kolay ev imkanı sundu.
Yaklaşık 30 bin kişi bu imkanı duyunca, ön ödemeyi yaptırıp, ilk etapta yapılacak olan 750 ev için kuraya girdiler.
O kura büyük bir salonda çekildi.
30 bin kişi, çoluk, çocuğuyla kurayı takip etmeye geldiler.
Kuradan çıkıp sevinen 750 kişi oldu ama kuradan çıkamayanlar, bu şanslılar evlerine alsın Allah nasip ederse, bir sonraki kurada da bize çıkar diye umutlandılar.
Derken birisi çıktı.
Adı Muhittin Selvitopu.
Karabağlar Belediye Başkanı.
Dedi ki, bu konutları şu sebepten, bu sebepten dolayı yapılması uygun değil.
Demekle kalmadı, bir dava dilekçesi hazırladı ve TOKİ konutlarının yapımını durdurmak için İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
Yapım kararını bir durdurdu, TOKİ tarafından değişiklikler yapıldı, ikinci kez durdurdu.
Yani, söylediğimiz nedenler olmadan yapılması uygun değil diyerek karşı durdu da durdu.
Karşı duruşunun sebeplerini hukuksal olarak, çevresel olarak, idareci olarak anlamamak zaten mümkün değil.
Değil de, Karabağlar ’da onca gece kondu, çarpık kentleşme, imara aykırı yapılar, olması gereken ama olmayan çevresel durumları görünce, Başkan Selvitopu’nun nerede yaşadığını merak etmemek elde değil.
İtiraz ettiğin nedenler yargı tarafından haklı da görülse, senin başkanın olduğu çevrede itiraz ettiğin nedenlere rağmen yapılan, yapılması devam eden ve yapılamayan o kadar çok şey varken, ‘Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’ derler.
Dün hak sahibi olup, evlerinin yapımını başlanılamayan Karabağlarlılar, Karabağlar Belediyesi’nin önünde bir eylem yaptı.
Çevrelerine ve insanlara o kadar saygılı insanlar ki, belediyenin işleyişine, belediyede işleri olanları rahatsız etmemek adına eylemi bile Pazar günü yaptılar.
Çevrelerinden ve insanlardan da aynı saygıyı bekliyorlar.
Evlerine bir an önce kavuşmak istiyorlar.