İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile eşi Neptün Soyer, İzmir Doğu ve Güneydoğu Anadolu Derneği’nin üyeleri ile bir araya geldi. Tarihi Havagazı Fabrikası'ndaki buluşmaya CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Veysel Güldoğan, İzmir Doğu ve Güneydoğu Anadolu Derneği Genel Başkanı Alaattin Epözdemir, Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Sıtkı Şükürer ile dernek üyeleri katıldı.
Programda konuşan ve çok heyecan verici bir buluşma olduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, çok renkliliğin önemine bir kez daha vurgu yaptı. Başkan Soyer, “Doğada bir manzarayı güzel yapan şey nedir? Bize güzel dedirten şey, manzaranın çeşitliliğidir. Rengârenk ve farklı tür ağaçlar varsa çok güzel olduğunu düşünürüz. İnsan topluluklarını da güzel yapan şey işte o çok farklılıkların bir arada oluşudur. Sadece güzellik olarak ortaya çıkmaz. İnsanın ortak aklını büyüten, zenginleştiren bir şeydir. O nedenle çok renk, çok ses, çok nefes çok kıymetlidir. Bizi biz yapan odur. Ne kadar çok budanırsak, ne kadar çok eksilirsek o kadar zayıflarız. Bizi zengin kılan şey, işte o farklılıklarımızdır. Bu topluluk farklı siyasi görüşlerden, farklı siyasi tercihlerden beslenen, şekillenen bir yapı… Ama ortak paydası çok kuvvetli. Bizi birbirimizden ayıran sebeplerden çok daha fazla sebebin var olduğunu gösteriyor” dedi.
“O RENGARENK ÇOĞULCULUĞU GÖRÜYORUM”
İzmir Doğu ve Güneydoğu Anadolu Dernekleri ve onun bileşenlerinin bir yandan kültürlerini, geleneklerini bu topraklarda korumaya çalıştıklarını, bir yandan da İzmirli olmaya çalıştıklarını anlatan Başkan Soyer, şunları söyledi: “Buna mozaik denmez. Bu olsa olsa ebrudur. Renklerin birbirinin içine girdiği ve birbirini zenginleştirdiği, birbirini çoğalttığı bir güzelliktir. Sizlerle beraber olmaktan çok mutluyum. O rengârenk çoğulculuğu görüyorum. İyi ki varsınız.”
Konuşmasında demokrasi ve barışın önemine bir kez daha değinen Başkan Soyer, “Demokrasi de Cumhuriyet de barış da kardeşlik de sahip çıkmayı gerektirir. Sımsıkı bir birimize sahip çıkacağız. Kardeşliğimize sahip çıkacağız. Barışımıza sahip çıkacağız. Çok renk, çok ses, çok nefes olmaya devam edeceğiz” dedi.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu konuşmasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’den övgüyle bahsetti. Tanrıkulu, “İzmir hem Türkiye’nin bütün illerinin, bütün kimlik ve inançlarının temsil edildiği bir kent olarak hem de Cumhuriyetten önce ve sonra geliştirdiği kültür birikimi ile Türkiye’ye örnek oldu. Bunu ben her İzmir’e geldiğimde hissettim. Türkiye’de kimliklere en saygılı şekilde yaklaşılan kent İzmir. Böyle bir kentte yaşamak, eşitliğe ve adalete bu kadar çok ihtiyaç duyan bizler bakımından bir imtiyaz gibi geliyor bana. O nedenle çok şanslısınız. Buradaki yerel yönetimler de buradaki hemşerilerimize, dostlarımıza ve bizim kimliğimize saygılı bir yerel siyaset yaptılar. Ben o nedenle Tunç Başkanımıza bir Diyarbakırlı olarak sonsuz teşekkür ediyorum. Kendi vicdanımla ve bir ahde vefa olarak ifade ediyorum: Diyarbakır’ın adının geçtiği her yerde bunu kendisi ile ilgili bir mesele yaptı. Ve onu bir vesile ile çözmeye çalıştı. Ben bunun tanığıyım” dedi.
“Tunç Soyer’den hoşnutuz”
İzmir’in ilklerin şehri olduğunu ifade eden İzmir Doğu ve Güneydoğu Anadolu Derneği Genel Başkanı Alaattin Epözdemir ise “İzmir barışın, demokrasinin ve uzlaşının kentidir. İzmir’den Türkiye’nin geleceğine umutla bakıyoruz. Elbette ki sorunlarımız var ama biz bu sorunları ortak akılla, hoşgörü ile çözmek istiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in ‘Çok ses, çok renk ve çok nefes’ söyleminden uzlaşı kültürü ile Türkiye’nin temel sorunlarının çözümünü anlıyoruz. Siyaset bizim işimiz olmamakla birlikte; biz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’den de hoşnutuz. Bir sivil toplum örgütü olarak hoşnutuz. Bizim siyasetle, parti ile bir ilgimiz yok” dedi.
Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Sıtkı Şükürer de demokratik toplumların çok renk, çok ses ve çok çeşitlilikte eşit olduğunu vurguladı. Şükürer, “21. Yüzyıl’da demokrasinin değerleme notu özgür bireylerin varlığı ile doğrudan ilişkilidir. Özgür birey olabilmemin en önemli yol arkadaşlarından biri de sivil toplum kuruluşları vasıtası ile yürütülen örgütlü çabalardır. Derneğimizin üyeleri hem Doğu ve Güneydoğulu hem İzmirli olma şansına erişmiş kişiler. Bu muhteşem birleşim, bu harika serüven aynı zamanda herkese şehrimiz, ülkemiz ve demokratik toplum adına önemli görevler yüklüyor. Devletimizden beklentimiz; barışın, huzurun, adaletin hakim olduğu bir toplum düzeni için katkısını esirgememesidir” diye konuştu.
AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Veysel Güldoğan da Diyarbakır kökenli olduğunu belirterek yaşanan göç sorununa dikkat çekti. Güldoğan, şunları söyledi: “Bizi bölmek isteyen, bizi parçalamak isteyen emperyalist güçler var. Bizim bu emperyalist güçlere karşı dimdik ayakta durabilmemiz için birlik ve beraberliğimizi sağlamamız lazım. Dili, dini, ırkı ne olursa olsun hep beraber birlikte yaşayan bir ülke, birlikte yaşayan bir Türkiye için hep birlikte çalışmaya devam edelim.”