Yıldırım, "Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’ne ekonomik savaş açılmıştır. Düne kadar müttefik bildiğimiz terör sevici sömürgeci devlet, bize, köleliği dayatıyor. Ya benim emrimde hareket edeceksiniz, istediklerimi yapacaksınız ya da size yaşama hakkı tanımam diyor. Okyanus ötesinden dünyayı yönetme, haraca bağlama sevdasındaki Uluslararası Gangaster’e taviz vermeyeceğiz" dedi.
EGE KARSİAD Başkanı Temel Yıldırım, yönetim kurulu üyeleri ve dernek üyelerinden oluşan bir grup Karşıyaka Çarşısı'ndaki Efes Kuyumculuk’ta döviz ve altın bozdurdu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısına karşılık vererek altın ve dövizleri Türk Lirası’na çeviren işadamları, ekonomik saldırıya milli birlik ve beraberlikle karşılık vereceklerini söyledi.
PANİĞE KAPILMAYACAĞIZ
EGE KARSİAD adına basın açıklaması yapan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bizler Karadenizli Sanayici ve İşadamları olarak, Karadeniz'de doğmuş, Ege'de işini büyütmüş, burada gelirini elde eden sanayici ve işadamları olarak hem milletimize hem de iş dünyasına çağrımız var. Moralimizin bozulması, kaygılanmamız ve endişeye kapılmamız isteniyor. Bu tuzağa düşmeyeceğiz. Geçtiğimiz hafta Ankara'da idik. Oradaki temaslarımızda gördük ki devletimiz tüm organları ile dimdik ayakta, geçmişte olduğu gibi bu millet yine bu zorlukları atlatarak, dimdik ayakta durmalıyız."
İŞALEMİNE ÇAĞRI
Temel Yıldırım, bu saldırı karşısında işaleminin de üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Elemanlarınıza, personelinize sembolik de olsa zam yapın. Bizler, işverenler olarak daha fazla fedakarlık yapalım. Daha az kazanlım. Riski biz üstlenelim. Ama düşük maaşlarla ev geçindirmeye, ayakta kalmaya çalışan işçilerimize, personelimize nefes aldıralım. Onların, bu krizden en az hasarla çıkmalarını sağlayalım. Büyük mücadeleler ancak toplumsal dayanışmayla kazanılır. Saflarımızı sıklaştıralım. Ele ele vererek bu saldırıyı da bertaraf edelim"
ASGARİ ÜCRETLİYE DESTEK
Hükümete, "Asgari Ücretliyi Rahatlatın" çağrısı yapan Temel Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
"Buradan hükümetimize, devletimize de bir çağrımız var. Hükümetimiz de bu süreçte “milleti yaşat ki devlet yaşasın” anlayışıyla hareket etmeli. Yükü üstlenmeli. Az gelirli ve dezavantajlı kesimler acilen desteklenmeli. Döviz artışının sebep olduğu alım gücündeki azalma, ücretlerdeki artışla dengelenmeli. Bu noktada önerimiz, asgari ücretteki vergi diliminin kaldırılması ve asgari ücretin ivedilikle 2 bin TL' nin üzerine çıkarılmasıdır. Aynı şekilde, yoksulluk yardımları ve düşük emekli maaşları da yükseltilmeli. Toplumsal alım gücü, kriz öncesi seviyelere getirilmeli. Yapılacak olan bu iyileştirmeler, piyasaya geri döneceği için ticareti ve esnafı canlandıracaktır. Devlet, bu yükü, ek vergiler vs getirmeden kamudan tasarrufla sırtlamalıdır."
BAŞKA TÜRKİYE YOK
Her koşulda ve durumda, kimin yönettiğine bakmaksızın devletin yanında olmak gerektiğini anlatan Yıldırım, "Hükümetler değişir ama devlet ebed müddettir. Bizler bu topraklarda doğduk ve bu vatanda can vereceğiz. Başka Türkiye yok" dedi.
HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA MORALLİYİZ
Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarının şehitlerimizin kanlarıyla belirlendiğine işaret eden Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz Karadenizli Sanayici ve işadamları diyoruz ki; bizler bu topraklarda doğduk ve bu topraklarda can vereceğiz. O yüzden, ülkemize her koşulda sahip çıkacağız. Bugüne kadar devletimize yönelik saldırıları defalarca bertaraf ettik. 15 Temmuz'da hedefine ulaşamayanlar farklı ekonomik silahları ile geliyorlar. Ergenekon'dan demir dağı eriterek çıkan milleti, dolarlalarla, eurolarla dize getiremezsiniz. Moralimiz her zamankinden daha yüksek, daha azimliyiz. Daha yüksek moralle daha çok üreteceğiz, bu saldırıyı da bertaraf edeceğiz. Bu bir kriz değil, saldırıdır. Çanakkale, Kurtuluş Savaşı ve 15 Temmuz'da olduğu gibi bertaraf edeceğiz.,
Bizim öyle köşeye yığılmış dolarımız, euromuz yok. İşimizi görecek kadar az miktarda dövizimiz ve altınımız var ama onu da bozdurarak üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz."