Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD), “Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi” hakkında iş dünyasını bilgilendirdi. Sanayi, Kalkınma ve Yatırım Ortamı Yuvarlak Masası’nın katkılarıyla düzenlenen toplantıda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan uzmanlar, sistemin işleyişini ve dünyadaki örnekleri anlattı. Yrd. Doç. Dr. Vildan Gündoğdu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda İklim Değişikliği Başkanlığı’nda görevli Gelir Uzmanı Mürsel Akbulut “Emisyon Ticaret Sistemi, İşleyici ve Tasarımı”, İklim Değişikliği Uzmanı Okan Uğurlu, “Karbon Fiyatlandırma Araçları ve Dünya Örnekleri”, Ekonomist Aygün Aktaş Acar ise “Yapılan Çalışmalar ve Mevcut Durum”u anlattı.
TİCARETİN KURALLARI YENİDEN KURGULANIYOR
ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefinden söz ederek, şöyle devam etti:
“Tüm dünyada etkileri giderek artan iklim değişikliği ile mücadele zorunlu hale gelmiş bulunuyor. Öte yandan iklim değişikliği tedbirleri ile ticaret politikaları arasında kurulan ilişki neticesinde uluslararası ticaretin kuralları yeniden kurgulanıyor. Artık rekabet edebilirliğin yolu iklim değişikliği ile mücadeleden geçiyor diyebiliriz. Bu bağlamda, ülkemizde Yeşil Mutabakat Eylem Planı açıklanmasını, Orta Vadeli Program’da ‘Yeşil Dönüşüm’ başlığına ayrıntılı yer verilmesini ve On İkinci Kalkınma Planının yeşil ve dijital dönüşümü odağına yerleştirmesini son derece önemsiyoruz. İş dünyasını, özellikle AB ülkelerine ihracat yapan firmaları yakından ilgilendiren Sınırda Karbon Mekanizması Düzenlemesi gündemimizde ilk sıralarda yer alıyor. Emisyon ticaret sistemi, hem AB’nin hem de dünyada çok sayıda ülkenin iklim değişikliği ile mücadele politikalarının temel taşlarını oluşturuyor” dedi.
ÖZEL SEKTÖR HAZIR OLMALI
AB’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizmasına uyum için gerekli hazırlıkların tamamlanması gerektiğini ifade eden Zorlu, “Bu kapsamda, bir yandan Ulusal Emisyon Ticaret Sistemine nasıl geçileceği, geçiş döneminin nasıl değerlendirileceği, ortaya çıkacak mali yükümlülüklere karşı özel sektörün nasıl hazırlanacağı rekabet gücümüz bakımından son derece önemli. Temel önceliğimizin ise gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için iklim değişikliği ile mücadele olduğunu unutmamak gerekiyor. Sanayiden ulaşıma, tarımdan turizme, enerjiden şehirciliğe kadar pek çok sektörde iklim değişikliği ile mücadeleyi odağına alan politikalar üretilmesinin artık bir zorunluluk olduğunu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.