Bu yazıya, sanki iktidar partisi olan bir muhalefet partisinin salı günkü grup toplantısında “erken seçim” talebi dillendirildi ve iktidar partisi de bunu kabul etti hatta önerilen tarihi de öne aldı, diye başlayacaktım. Ancak, bu filmi, Başkanlık Sisteminin gündeme getirilişinde daha önce de izlediğimiz için vazgeçtim.
Genel kanı, 24 Haziran’da yapılması planlananın “Danışıklı bir baskın seçim” olduğu yönünde.
Bakmayın siz, Ankara’da siyasi trafiğin, parçacık hızlandırıcındaki atom zerrecikleri gibi hızlandığına. Toplantılar yapıldığına, yetkili, kurullarda istişareler yapılıp, olayların 24 saat içinde gelişip şekillendiğine.
TULUMBADA SU BİTMİŞ OLABİLİR Mİ?
Haziran’dan sonra, seçim sonucu ne olursa olsun, ekonomik açıdan çok daha zor günlerin bizi beklediğini düşünüyorum. Felaket tellallığı falan yaptığımı sanmayın. Tulumbadaki suyun seviyesinden bahseden de ben değilim. Google’a bakabilirsiniz, kimin söylediğini bilmiyorsanız.
Öyle ya da böyle: Gündem erken seçim! Ne erkeni, baskın seçim, hatta acil seçim!
2002’den bu yana erken seçime karşı çıkan iktidar partisi, baskın, erken seçim yapıyorsa bunun tek açıklaması ortada bir “sıkıntı” olmasıdır.
Bu sıkıntının ne olduğunu tam bilmiyoruz. Gazetelerden okuma, televizyonlardan öğrenme şansımız da neredeyse yok. Ama sıkıntı var. Hissediyorduk ama artık eminiz. BASKIN SEÇİM kararı bunu doğruluyor.
Peki, bu sıkıntı ne olabilir?
Cumhur ittifakına katılmayıp muhalefet dozunu arttıran Saadet Partisi mi?
Cumhur ittifakının hesaplarını bozan İYİ Partinin yükselişi mi?
Referandumda HAYIR cephesini organize eden ve bir arada tutan CHP mi?
Ekonomideki DÖVİZ-CARİ AÇIK-İŞSİZLİK vb sorunları mı?
Hepsi mi?
HAYIR SIKINTI YOKSA, ekonomimizin %7.5 büyüdüğü yerde, ERKEN SEÇİME ne gerek vardı? Değil mi?
Hem; Erken seçim, geri kalmış demokrasilerde olmuyor muydu?
Hem; Erken seçime gidilmesinin şartları mı vardı? Yazarkasalar mı fırlatılıyordu?
Hem; Seçimlerin, tarihinde olacağı konusunda yüksek sesle sözler verilmedi mi?
Hem; 24 haziranda Üniversite sınavı yok muydu?
Bu durumda, erken seçim neden apar topar yapılıyor?
OHAL şartları altında ne kadar demokratik olacak bu seçim?