Kamuoyunda Basmane çukuru diye bilinen 20 bin 855 metrekarelik alanda inşası planlanan 67 ve 48 katlı iki yapının kentin kalbine saplanmış bir hançer olacağına dikkat çeken Balbay bölgede incelemelerde bulundu.
Mahkemenin 30 Kasım'da kentin geleceği açısından son derece sağlıklı bir karar verdiğini vurgulayan Balbay şunları söyledi:
"Basmane iki bin yılı aşan bir geçmişe sahip. Roma döneminden Bizans'a, Osmanlı'dan Cumhuriyet’e tüm dönemlere tanıklık etmiş. Adını da 17'nci yüzyılda burada kurulan basma fabrikalarından alıyor. Kültürpark, sadece İzmir'in değil Türkiye'nin tarihine tanıklık etti. Mevcut yapısı korunarak yeni projelerle daha çok ziyaretçi çekebilir. Bütün dünyada kentin bu tür tarihi yerleri özenle korunur. Çok katlı yapılar için de ayrı merkezler kurulur."
İzmir'in göç almasının yeni yatırımları da kaçınılmaz kıldığını vurgulayan Balbay, "Ancak yatırım alanları seçilirken, önceliği kentin kimliğini korumaya vermek gerekir" dedi.
AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın "İstanbul'a ihanet ettik, bunda benim de payım var" sözünün bu dönemin gerçeği olduğunu anımsatan Balbay şöyle devam etti:
"İstanbul'a, Bursa'ya, Ankara’ya yapılan ihaneti İzmir'e taşımayın. Erdoğan, büyük gayrimenkul yatırımlarına müdahil oluyor, yönlendiriyor. Kentlerin genel projelerinde belediye başkanlarının yanı sıra Şehircilik Bakanlığı da söz sahibi. Çağrım herkesedir. İzmir'e büyük bir dünya ticaret merkezi elbette lazım. Ama bunun yeri kentin doğal müze alanı, tarihi merkezi değil. İzmir’in hakkı verilsin, dünya ziyaret merkezi olur."