Sürekli olarak yediğimiz yiyecekler, sağlıklı bir şekilde hayatta kalmamızın yanı sıra beyin sağlığımızı da ciddi bir şekilde riske atabiliyor. Eatthisnottha' da yayınlanan bir araştırmada beyni tüketen yiyecekler şu şekilde sıralandı.
Gün içerisinde sürekli olarak yediğimiz yiyecekler beslenmemizi sağlamanın yanı sıra sağlığımıza da önemli ölçüde yarar ya da zarar verebiliyorlar.
Birazdan açıklayacağımız yiyecekler ise beyinde ciddi anlamda sağlık sorunlarına neden olabiliyor. işte beyni tüketen o yiyeceklerin listesi...
Kızarmış yiyecekler
Bütün işlenmiş yiyecekler kimyasallar, katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar ve koruyucular içerir. Bunlar hem çocuklarda hem yetişkinlerde ciddi beyin hasarlarına yol açar.
Dondurma
Yapılan birçok araştırmada doymuş yağ ve şekerden zengin yiyeceklerin bilişsel ve sözel becerileri azalttığı gözlemlenmiştir. Uzmanlar dondurma yemek yerine taze meyveyle hazırlanan soğuk yoğurtların tüketilmesini öneriyor.
Antirikot et
Etin en çok sevilen yerlerinden biridir antrikot. Ancak 170 gram antrikotta 12 gram doymuş yağ bulunuyor. Fizyoloji ve Davranış çalışmasında doymuş yağların kalbin yanı sıra, Alzheimer hastalığı riskini artırdığı ve bilişsel işlevi olumsuz etkilediği açıklandı.
Nikotin
Nikotin bir besin olmasa da beyni etkileyen güçlü faktörler arasında yer alıyor. Nikotinin zararları saymakla bitmez. Beyinle ilgili olanına gelince... Vücudunuzun en önemli organı olan beyninize kan gitmesini engeller. Kan gitmezse oksijen de gitmez.
Kılcal damarları tıkadığı için nörotransmitterlerin üretilmesine engel olur ve işlevini engeller. Bu da sinir sistemini tüketir.
Konserve ton balıkları
Amerikan Kalp Derneği, kalp sağlığı için haftada 2 defa ton balığı tüketilmesini tavsiye ediyorlar. Ancak konserve kutuda satılan ton balıkları sağlığınıza yarar yerine zarar verebiliyor. Konserve ton balıklarının içerisinde yer alan ağır metaller, beyin sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebiliyor.
Fast Food
Yakın zamanda Montreal Üniversitesi´nde yapılan bir araştırma fast food ürünlerinin beynin kimyasını değiştirdiğini ortaya koymuştur. Bu da depresyon ve anksiyete sorunlarına yol açmaktadır.