Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Sinan Çomu, “Bayılma beynin bir sigortası gibidir. Bayılan hasta veya çocuk düşmesin diye dik tutulursa, kan akımı daha da zorlaşacağından kasılma, gözlerde dönme gibi durumlara neden olabilir. Bu nedenle hasta yatar pozisyona getirilmeli. Ayrıca, bayılma, kansızlık, kronik hastalığa bağlı düşkünlük veya bazı ciddi psikolojik durumların belirtilerinden olabilir. İlk bayılma meydana geldiğinde çocuk doktoru, kardiyolog veya çocuk nörolojisinin değerlendirmesi gerekir” dedi.
Genellikle bayılmadan önce hafif bir iç geçmesi hissi, bulantı, göz kararması veya kulak çınlaması gibi belirtilerin görülebildiğini söyleyen Çomu, “Presenkop olarak da adlandırılan bu duyumsamalardan saniyeler sonra beyne giden kan akışı düzelmediyse şuur kaybı, yani bayılma görülür. Bayılmayı önlemek için bayılma öncesi birkaç saniyelik göz kararması, baş dönmesi veya çınlamayı önemseyip kısaca oturup, toparlayınca harekete devam etmek iyi olur. Tabii vücudun genel besin ve sıvı dengesinin korunması da önemli” şeklinde konuştu.
Bayılan kişi dik tutulmaya çalışılmamalı
Bayılma esnasında hastanın öncelikle yatar poziyona getirilmesi gerektiği uyarısında bulunan Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Sinan Çomu, “Ağzında bir şeyler olduğu düşünülüyorsa yan yatırılması daha doğrudur. Bacakları yukarı doğru kaldırmak ve hastanın havadar ve rahat bir ortama taşınması da şuurun toparlamasını kolaylaştırır. Su veya kolonya ile ferahlatma, şuur yerine geldikten sonra şekerli bir sıvı içilmesi de yardımcı olur. Devam eden bir şuur kapalılığı durumunda ise hasta en yakın sağlık kurumuna, tercihen ambulans ile ulaştırılmalıdır. Hastanın düşmemesi için ayakta tutulması bayılmayı uzatan ve nöbet benzeri görüntüye yol açan bir hatadır” dedi.