Bayraklı yürüyüşe Bayındır Kaymakamı Mehmet Ali Öztürk, Bayındır Belediye Başkanı Dr. Ufuk Sesli, İlçe Jandarma Komutanı J.Yzb. Adalet Gökcan, Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu üyeleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Belediye hizmet binası önünden saat 19.30'da başlayan yürüyüş, Bayındır Ülfet Onart Lisesi Bandosu eşliğinde Atatürk Caddesi, Menderes Caddesi ve Hastane Önü Caddesi güzergahında devam ederek Kani Bey Parkı'nda son buldu. Yüzlerce Bayındırlının bayraklarla katıldığı, halkın balkonlardan ve esnafın dükkanlarından alkışlarla, bayraklarla destek verdiği coşkulu kortejin önünde Atatürk portresi ve metrelerce uzunluktaki Türk Bayrağı taşındı. Kani Bey Parkı’ndaki tören Bayındır Kaymakamı Mehmet Ali Öztürk ve Bayındır Belediye Başkanı Dr. Ufuk Sesli’nin temsili olarak meşaleyi yakması ile başladı ve Bayındır Belediyesi Halkoyunları ekibi gösterisi ile devam etti. Törende Bayındır’daki okullar arasında “Cumhuriyet ve Atatürk” konulu kompozisyon yarışmasında birinci olan Sadık Susamcıoğlu Anadolu Lisesi öğrencisi Çağla Keçici “İstiklal Ateşi” adlı kompozisyonunu okudu. Fener alayı, Bayındır Belediye Başkanı Ufuk Sesli’nin günün anlam ve önemine ilişkin konuşması ile son buldu.
‘VATANIMIZA, BAYRAĞIMIZA, EZANIMIZA LAF SÖYLETMEYİZ’
Cumhuriyet’in 95’inci yılını kutlamak için yürüyüşe destek veren gencinden yaşlısına tüm Bayındırlılara teşekkür eden Başkan Sesli, şunları dile getirdi:
Cumhuriyet’in 95. yılını hep birlikte coşku ile kutluyoruz. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milletine bırakmış olduğu en büyük miras şüphesiz cumhuriyetimizdir. Çünkü cumhuriyet; aklın ve bilimin öncülüğünü kabul eden, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti anlayışını benimseyen bir yönetim şekli olması açısından, insan hak ve özgürlüklerinin en üst seviyede korunduğu bir rejimi ifade etmektedir. Bu bağlamda; Büyük Önder Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın hemen ardından 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilan edilmesini sağlamakla, Türk milletinin gelecekteki huzur ve refahının sürekli olması açısından son derece önemli ve büyük bir adım atmıştır. Günümüzde millet olarak gelmiş olduğumuz nokta bunun en büyük göstergesidir. Kurtuluş Savaşı’ndan çıkılmış, sınırlarımız çizilmişti. Bu sınırlar içinde yaşayan herkes Türk milleti olarak isimlendirilmişti. Tek vatanımız vardı o da Türkiye’dir. Bundan başka bir vatanımız yoktur. Tek bayrağımız vardır; şehitlerimizin kanı ile ıslanmış, rengini şehitlerimizin kanından almış al bayrağımızdır. Ve Türk ulusu olarak hepimizin kırmızı çizgileri vardır; nasıl annemize, babamıza, kendimize laf söyletmeyeceksek aynı şekilde vatanımıza da laf söyletmeyiz, ülkemize laf söyletmeyiz, bayrağımıza laf söyletmeyiz, ezanımıza laf söyletmeyiz. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Nice 29 Ekimlerde buluşmak üzere hepinize iyi akşamlar diliyorum.”