İzmir’in Bayraklı İlçesinde yaşayan Bekir ve Süreyya Kömürcüoğlu çifti yaşadıkları hastalıkları Bayraklı Belediyesi’nin açtığı kurslar sayesinde yeniyor. Aort damarının genişlemesi sonucu ağır bir ameliyat geçiren ve bunun sonucunda yaşama küsen Süreyya Kömürcüoğlu (66) dikiş nakış kursuyla hayata tutundu, ölüm korkusunu yendi. Geçtiğimiz aylarda banyo yaparken düşen, kafasını musluğa vurması sonucu kısmi felç geçiren Bekir Kömürcüoğlu (67), eski gazetelerden yaptığı kutularla rahatsızlığını yenmeye başladı.
Bayraklı Belediyesi’nin açtığı kurslar insanlara hem hobi kazandırıyor hem de aynı zamanda hayata bağlıyor. Banyo yaparken ayağının kayması sonucu kafasını şiddetli şekilde musluğa vuran Bekir Kömürcüoğlu, yaşadığı bu talihsiz olayın sonucunda felç geçirdi. Olay sonrası vücudunun titremesini engelleyemeyen emekli polis memuru Kömürcüoğlu eve kapandı. Adeta hayata küstü.
KALP RAHATSIZLIĞI ANİDEN ORTAYA ÇIKTI
Ev hanımı Süreyya Kömürcüoğlu ise omuz ağrısı şikayetiyle gittiği doktorda, kalbi besleyen aort damarının genişlediğini öğrenince şok geçirdi. Kömürcüoğlu, teşhis konulmasından birkaç gün sonra ağır bir ameliyata alındı. Ameliyattan sonra toparlanma süreci uzun süren Süreyya Kömürcüoğlu da eşi gibi hayata küstü, psikolojisi bozuldu. Bu sıkıntından kurtulmak için arayışa girdi.
ÖLÜM KORSUNUSU YENDİM
Süreyya Kömürcüoğlu, 3 yıl önce kalp hastası olduğunu öğrendiğini belirterek, yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı: “Kalbe giden damarlarda genişleme olduğunu öğrendim. Hemen ameliyat oldum. Daha önce de en ufak hastalığı dert ediyordum. Bir müddet yürüyemez oldum. Kendimi toparladıktan sonra kendi içime kapandım. Psikiyatriye bile gittim. Eşime, ‘bana bir kurs araştıralım’ dedim. Çünkü hep karamsardım. Araştırdık. Bayraklı Belediyesi’nin Manavkuyu Mahallesi’ndeki Semt Evi’ne geldim. Beni burada çok güzel karşıladılar. O anda benim hayata bakış açım değişti. Kurdele nakış kurusuna başladım. Buradaki hoca beni yolda karşılıyordu. Güler yüz gösterdiler. Nakış yapmaya başlamamla bütün problemlerim kafamdan gitti. Evde işleyeceğim örtüleri düşünmeye başladım. Eşim beni hep destekledi. Eşim hem bana destek oldu hem de kendisi çok güzel bir hobi edindi. Ona da bana da terapi oldu. Kurslardaki imkanlar çok güzel. Burada aile ortamı var. Ölüm korkusu benden gitti. Yaptığım işlerden haz duyuyorum” dedi.
BU KUTULARI YAPMAK BENİ RAHATLATIYOR
Bekir Kömürcüoğlu ise, talihsiz bir kaza sonucu sol tarafına felç indiğini söyledi. Kömürcüoğlu, “Banyo yaparken düştüm. Kafam musluğa vurdu. Ertesi gün ağzımda kayma meydana geldi, sol tarafımda felç oldu. İlk başlarda vücudum çok sallanıyordu. Eşim Bayraklı Belediyesi’nin açtığı kursta gazeteden kutu, sepet yapmayı öğrendi. Yaşadığım bu olaydan sonra ben de merak sardım. Beraber yapmaya başladık. Gazeteyi rulo haline getiriyorum. Bir ucunu açılmasın diye tutkallıyorum. Bunu sonra örüyorum. Akşam olduğu zaman bir şeyler üretiyorum. Değişik şeyler yapmaya çalışıyorum. Belki daha iyi yapardım bu hastalığım olmasaydı. Bu kutuları yapmak beni rahatlatıyor. Yaptığımız işler beğenildiği zaman çok mutlu oluyorum. Elim çok sarsıldığı için yaptığım işten zevk alamıyordum. Ama inatla devam ettim. Şimdi zevk alıyorum. Eşe dosta veriyoruz. Ama satmayı da düşünüyoruz” dedi.