Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) Yönetim Kurulu Başkanı Berkan Bayram’ın konuk konuşmacı olarak katıldığı toplantının moderasyonunu ise TÜGİAD Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Korkmaz yaptı. Toplantıda, konuşan Bayram, dünyanın her yerinde elektrikli araçlara teşvik olduğunu belirterek, Türkiye’de de teşvik verilmesi gerektiğini söyledi.
TÜGİAD Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Melih Sebastien Durmuş , iklim krizi ile birlikte karbon ayak izinin küçültülmeye çalışıldığı, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın konuşulduğu ve fosil yakıtlardan uzaklaşılmaya çalışıldığı bir dönemde elektrikli ve hibrid araçların her geçen gün önemlerinin arttığını ifade etti. Durmuş, “Otomotiv sektörü ülkemizin en önemli sektörlerinin başında geliyor ve ihracatımız açısından çok değerli. Elektrikli araç üretme aşamasında olduğumuz bu dönemde bu araçlarda kullanılan teknolojileri yakından tanımak istedik”
şeklinde konuştu.
Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) Yönetim Kurulu Başkanı Berkan Bayram ise elektrikli araçların geleceğin dünyasını temsil ettiğini kendilerinin de bu alanda farkındalığı arttırmak için 2011 yılında önce dergi çıkardıklarını, sonrasında ise TEHAD’ı kurduklarını ifade etti. Bu anlamda belediyelere, kamuya, özel sektörlere bilgilendirici çalışmalar ve eğitimler yürüttüklerini ifade eden Bayram, “Elektrikli sürüş etkinliği de düzenliyoruz. Tüketici bunu deneyimlemedikten sonra ne kadar anlatsanız boş. 2019 yılında ilk defa İstanbul’da uyguladık. 11-12 Eylül’de bunu yine yapacağız, son tüketiciye elektrikli araçları deneyimlemesini sağlayacağız” dedi.
"Elektrikli araç yeni bir fikir değil"
140 yıldır otomobil kelimesinin kullanıldığını, ancak artık otomobil kavramının mobil bölümünün öne çıktığını ifade eden Bayram, “1900 ile 1935 yılları arasında elektrikli arabadan kamyona kadar kullanılmıştı aslında. Benzer şekilde şarj istasyonları mevcuttu. 1901 yılında Ferdinand Porche araca elektrik aksamı ekleyerek hibrid hale getirmişti. Dolayısıyla demek istediğim şu, bunlar yeni bulunmuş bir alan değil” dedi.
1935 yılından sonra petrolün bulunmasıyla elektrikli araçtan uzaklaşıldığını ifade eden Bayram, “Henry Ford’un konvansiyonel aracın birim maliyeti düşürmesi ile elektrikli aracı perde arkasına itti. 2000 yılından sonra tekrar hayatımıza girdi diyebiliriz” diye konuştu.
Türkiye pazarında bulunan elektrikli araçların 500 kilometre menzilli olanlarda yoğunlaştığını ifade eden Bayram, “Dünyanın her yerinde elektrikli araçlara teşvik vardır, ÖTV gibi vergiler yoktur. Bizde ise ÖTV var ve zam da yapılıyor. Bu yöntemin değişmesi gerekiyor. Vergiye değil bilakis teşviğe ihtiyaç var. Ülkemizde 6 bine yakın yüzde yüz elektrikli mevcut, bu rakam artmalı” dedi.