Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Eğitim ve Uygulama Hastanesi Şef Diyetisyeni Banu Süzen, bayramda nasıl beslenilmesi gerektiğini açıkladı. Süzen, ''Aşırı besin tüketimi, yavaşlayıp düzene girmeye çalışan metabolizma için de ilerleyen günlerde kilo kazanımı ile mücadele etmeye neden olmaktadır'' dedi.
Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Eğitim ve Uygulama Hastanesi Şef Diyetisyeni Banu Süzen, aşırı tatlı tüketimine karşı kalp, şeker ve tansiyon gibi kronik hastalığı olan bireyleri daha dikkatli olmaları konusunda uyardı. ''Ramazan ayı boyunca açlık ile sınanan nefsin bayram ile şenlenmekte ve çoğu zaman ölçü fazla kaçmaktadır” diyen Süzen, oruç sonrası olan bu dönemin vücudun yavaşlayan metabolizmasını düzenlemesi, dengeye girmesi için bir fırsat olduğunu belirtti. Süzen, aşırı besin tüketimi sonrasında yaşanacak sindirim sistemi problemlerine dikkat çekerek, ''Bayram sofrasının hazırlanması her hane için büyük bir heyecandır. Annelerimiz, eşlerimiz ve bizler bu şöleni hazırlamak için uzun zamanlarını harcamakta ve mükemmel, lezzetli, şölen tadında zengin yemek kültürümüzü bizlere sunmaktadırlar. Yemek kültürümüzün zenginliği uzun bir açlık dönemi sonrası iştah kontrolümüzü kaybetmemize neden olabilmektedir. Bunun yanında sofrada geçirilen zamanın bayram tadında sohbetler ile uzaması tüketilen besin miktarlarını fark etmeden arttırabilir. Aşırı besin tüketimi sonrasında sindirim sistemi sorunları, şişkinlik gibi problemler bayram neşemizin kaçmasına neden olmaktadır. Diğer bir açıdan aşırı besin tüketimi yavaşlayıp düzene girmeye çalışan metabolizma için de ilerleyen günlerde kilo kazanımı ile mücadele etmeye neden olmaktadır. Yılın en çok tatlı tüketilen zamanı bayramlardır. İkram edilen birbirinden lezzetli tatlılar, çeşitli çikolata ve şekerler karşı koymamızı oldukça zorlaştırmaktadır. Kültürümüzden gelen misafiri güzel ağırlamak, tatlı yiyip tatlı konuşmak bedenimizin birkaç gün içinde tartıda güzel sürprizler hazırlamasına neden olmaktadır'' ifadelerini kullandı.
''Kalp, şeker ve tansiyon hastaları risk altında''
Bayramların kalp hastalığı, şeker hastalığı ve tansiyon gibi kronik hastalığı olan bireyler için daha büyük risk taşıdığını vurgulayan Süzen, bu kişilerin beslenmelerine daha fazla dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizdi. Çocukluk çağı obezitesinin ülkemizde hızla arttığını da ifade eden Süzen, ''Çocuklara sunulan çikolata ve tatlının fazla olması, ödüllendirmelerde tatlı besinlerin ön plana çıkarılması, çocukların şekerli besinleri sınırsız yiyebilecekleri düşüncesini ortaya çıkarmaktadır. Kısa dönemde fazla tüketilen şekerli besinler çocuklarda ishale, kusmaya neden olabilmekte ve doygunluk hissi nedeniyle ana öğün tüketimini kısıtlayarak sağlıklı yemeklerin tüketilmemesine neden olmaktadır” şeklinde konuştu.
''Şeker tadında bayramlarımızın olması için sağlıklı olmamız, sağlıklı olmak için dengeli ve disiplinli bir beslenme alışkanlığımızın olması gerekmektedir. Bayram sofralarından ve ikramlardan mutlu bir şekilde ayrılmak için öncelikle sınırlarımızı bilerek hayır demeyi, daha sonra alışma döneminde olan bedenimizi dinleyerek dengeli besin alımına özen göstermeliyiz'' diyen Süzen, bayram sofralarında yardımcı olacak önerileri açıkladı. Öncelikle ilk öğün olan kahvaltıdan başlayan Sezen, ''Bayram sabahlarında kahvaltı atlanmamalı ama aşırı besin tüketimden kaçınılmalıdır. Ev yapımı çorbalar ve az yağ kullanılarak hazırlanmış sebze yemekleri küçük porsiyonlarda alınarak bayram yemeğine başlanmalı. Aşırı yağlı, ağır yemekler yerine haşlama, fırında veya ızgara yemekler tercih edilmeli. Pilav, makarna ve rafine undan yapılmış ekmek yerine bulgur pilavı ve tam buğday unundan yapılmış pide ve ekmek tercih edilmeli. Öğünlerde sebze yemekleri ve taze sebze tüketimi sağlıklı bir sindirim sistemi için gereklidir. Ana yemek sonrasında ağır şerbetli tatlılar yerine sütlü veya meyve tatlıları tüketilmeli. Şerbetli tatlılardan vazgeçemiyorsanız, bayram süresince mümkün olduğu kadar arzuladığınız miktarın yarısını yemek ve izleyen öğünde de sebze ağırlıklı yemekler yemek aşırı enerji alımını bir miktar önleyecektir'' açıklamalarında bulundu.
Süzen, bayram nedeniyle çay, kahve, soda, meşrubat gibi normal günden fazla tüketilen sıvıların yanında su tüketiminin unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, ''Şeker içeriği yüksek içecekler yerine az şekerli veya şekersiz komposto ve hoşaflar, maden suyu ve taze meyve suyu tercih edilmeli. Yemekten sonra çocuklara meyve tatlıları, dondurma ve pudingler sunmak aşırı tatlı alımını ve fazla enerjili besin tüketimini engelleyecektir. Kronik hastalıklara sahip olan bireylerin sağlıkları için aşırı besin tüketiminden kaçınmaları önemlidir'' diye konuştu.