Bazen…

Sevdiye AKTEKİN

Susmak istediğin zamanlar olur.

Bazen de çılgınca bağırmak istediğin.

Dilinin dönmediği, gücünün yetmediği sözcükler olur.

Ya da tüm gücünle haykırdığın ama duyulmadığın zamanlar.

Kendini vatan yerine koyarsın. Taşın toprağın ağlıyor anlarsın. Her bir evladına…Kurtaramadığı her cana…

Sonra bir ev olursun. Hayatlarına şahit olduğun insanları, koruyamadığına ağlarsın. Seni “yuva” değil, “para” görenlere sen de bir ceza umarsın.

Bir hayvan olursun. Kedi, köpek belki de bir kuş. Senin de can olarak sayılabilmen için bakarsın.

İnsan olursun. Zaten “insan” sındır ya.

Üzülürsün, çabalarsın, ağlarsın, sadece yaşadığın için bile kendini suçlarsın.

O insan bazen “kurtaran” olur. Günlerdir enkaz başında ses dinleyen. Dua eden. Bazen kendi canını bile düşünmeden enkazın altına girip de yardım eden.

Bazen “içerdeki” insansındır. Kurtarılmayı bekleyen. Canı yanan, umudu biten ama her şeye rağmen direnen. Ki bilirsin, her zaman kurtulamazsın. Bazen ölürüz. Bazen yaşarız ama kaybettiklerimizle gömülürüz.

Sonra “dışarda yaşayan” da olabilirsin. Evin barkın yıkılmış. Yok olmuş paran pulun. Ama canın yerinde ya. Şükreder her şeye rağmen hayata tutunmaya çalışırsın.

Ama ne olamazsın biliyor musun?

Eğer insansan ve enkazın içinde ya da dışında değilsen. Ayrıca tekrar ediyorum “insan” olduğundan eminsen. “Yok sayan” olamazsın.

Oradaki acıları, kaybedilen canları, soğukta yaşayanları, yetişemediklerimizi, kurtaramadıklarımızı, biz acımızla boğuşurken yardımlarımızın yağmalandığını… Hiç birini yok sayamazsın.

İnsansın ya işte bazen unutursun. Ama bu kez unutamazsın. Tüm bunları “yok sayamazsın”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.