İnfertilitenin 1 yıl korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama durumu olduğunu kaydeden Op. Dr. Ali Öner Erdoğdu, "Sebepleri saymakla bitmez ancak genel itibariyle değerlendirdiğimizde yüzde 30-40 kadın yüzde 20-30 erkek yüzde 20 her iki çiftten kaynaklı, bir de yüzde 18-20 lik kısım açıklanamayan infertilite grubudur. Son grup, bilim dünyasının da oldukça ilgisini çekmektedir. Ortada hiçbir gerekçe yok iken çocuk sahibi olamamanın açıklanmasın da psikolojik nedenlerin yattığı düşünülmektedir” dedi.
Sonuçta çocuk sahibi olmak için iyi bir psikolojinin de olması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Ali Öner Erdoğdu, “Bu yüzden çocuk isteyen çiftlerin kaygılarını kontrol etmeleri gerekmektedir, bunun için hastaların kişisel gelişim kitapları okumalarını, spor yapmalarını buna rağmen kaygı ile baş edememeleri durumunda profesyonel destek almalarını mutlaka öneriyorum. Sonuçta kesin olan ruh bozulursa beden, beden bozulursa ruh da bozulacaktır" diye konuştu.
“Çocuğu olmayan her çift, paniğe kapılmamalı”
Kadınlarda ilk 20 yıl üreme verimliliğinin yüksek olduğunu ifade eden Op.Dr. Erdoğdu, “Ancak 35 yaşından sonraki dönemde bu verimlilik azalmaya başlar. Çocuğu olmayan her çift, paniğe kapılmamalı. Eğer, eşler bir yıl boyunca düzenli ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamıyorlarsa mutlaka bir uzmana görünmelidir. Bebek sahibi olamayan çiftlerin tedavisine başlanmadan önce sorunlarının ne olduğunu doğru belirlemek büyük önem taşır. Çiftlere yapılan gerekli kontroller sonrası uygun tedaviye başlanmalıdır” açıklamalarında bulundu.